Çok okuyunca insanın kafası da karışıyor gerçekten.

Akla “Hangisi doğru?” diye bir takılmaya görsün.

Kurcala da kurcala!

Nereye koyarsan koy, nereye tükürürsen tükür içinden çıkılmaz durumlar ile hepimiz karşılaşıyor ve komplo teorileri üretiyoruz.

Beyin bu!

Hele ki, sorgulayan bir beyine sahipseniz hiç yerinde durmaz.

Sürekli dürter.

Yaşamın içinde karşı karşıya kaldığımız ve de “olamaz!” diye şaşkınlığımızı ifade ettiğimiz olaylar manzumesinde kimi zaman “Brütüs!” sözü bile hafif kalır.

Özü şudur; sırtımdaki düşman.

Fırsat verip besleyip büyütüğüm……. (noktalar doldurmaya açık)

Ve… Gerisini getirmeyip “Dur!” demek lazım burada.

Konuyu biraz dolandırıp nereye getireceğim biliyor musunuz?

İstanbul seçimlerine.

Bir çok kişi ile de paylaştığım komplo teorisi şu:

YSK’nın verdiği “Yenileme” kararının içinde tuzak varmış!

Bu tuzağı fetöcüler hazırlamışlar.

Sebebi de; İstanbul seçimlerinin yenilenmesinde iktidarın büyük bir hezimet yaşayabileceği imiş!

Bu olasılık gerçekleşir ve İmamoğlu var olan farkı 100 bin lere çıkarır ise iktidarın ayakta durması zorlaşır ve erken seçim gündeme gelirmiş.

Olasılığın özünde, seçimden böyle bir zaferle çıkan İmamoğlu’na destek veren tüm kesimler konuşma cesaretini kazanıp gündemi ele geçirince, iktidarın sayılı günlerin olabileceği varsayılıyormuş!

Olabilir mi?

Çapraz sorgu gibi.

Çık çıkabilirsen çık !

Konu “aman sen de” demeden sorgulandığında “Acaba!” takılıyor insanın aklına.

Türkiye’yi dizayn eden güç/güçler hareket halinde midirler?

Öyle ya, tam da bu aralar Abdullah Gül ile Ali Babacan’dan söz de edilirken, “ye kürküm ye” mi?

Acaba! İktidarın içinde de olası Brütüsler var mıdır?

Var ise bu seçimlerin iptali için mi çalıştılar?

Ve şu korkunç filmin içinde rol mü aldılar.

Öyle ya, seçimler yenilenmese Türkiye 4,5 sene seçimden uzaklaşmış ve devletin tüm dinamikleri de gerçek olan işleri ile uğraşacaklardı.

Şimdi…

Yine seçim ekonomisi ve siyasetteki gerilim gündemi ele geçirdi.

Sırtımızdaki düşman (Brütüs) hiçbir zaman uzakta değildir.

Hep de çok yakında olmuştur.

Onda mı, bunda mı, şunda mı?