Çocuk bahçelerinin kalp krizini tetiklediğini biliyor muydunuz?

Ben bilmiyordum valla.

Yeni öğrendim ve hemen sizlerle paylaşmadan önce belediye yetkililerine de söyledim.

Konu şu:

Çocuk bahçeleri plastik ve de zemin yalıtkan olduğundan  dolayı kalp rahatsızlığı bulunanların sağlığı tehlikeye  atılıyormuş.

Bazı batı ülkelerinde çocuk bahçelerinde aylık bakım bile yapılıyormuş.

Yani şu:

Plastik çocuk bahçeleri insan sağlığını tehdit ediyor.

Ne olmalı?

Doğal maddelerden.

**

Belediyelerde başkanların “istifa et” emrini yerine getirenler ve getirmemek için “yandan yandan” gezinenler ülke gündemini meşgul ediyor.

Diğer taraftan seçimle gelen seçimle gideceğini iddia edenleri dinledikçe gülüyorum.

Bu ülkede kaç tane milletvekili önseçim ile geldi?

Kaç tane belediye başkanı, il genel ve belediye meclis üyesi önseçim sandığından çıktı?

Gerçekten bunun istatistiğini öğrenmemiz gerekiyor.

Eğer ki bırakın yüzde 99’unu da, yüzde 51’i ön seçim ile aday olabildiler ise “Bu ülkede demokrasi var ve demokratik kurallar işliyor” diyebiliriz.

Ne yüzde 51’i, yüzde 1 bile değil ki.

Yüzde 99,9’u genel merkezin icazeti ile listelerde yer alıp da partilerin adayı olarak biz seçmenlere dayatıldı.

Ve bunun adına da “seçimle gelen” denildi.

Boş sözler bunlar.

 

Melih Gökçek’e “istifa et” denilmesine tepki gösteren atamalı bir milletvekili basın toplantısında aynı lafı yani “seçimle gelen” gibi bir hikayeden söz ediyor.

Bir  insanın bundan söz edebilmesi için arkasında genel merkez değil, aday olduğu partinin asker üyelerinin özgür iradesi olması lazım.

Bugün…

Evet bugün milletvekili olarak ortalarda gezinenlerin büyük çoğunluğu kendi partilerinden delege bile seçilemezler ki.

Ya belediye başkanlarından hangisi  ön seçime katılma yürekliliğini gösterebilir?

Meclis üyelerinden söz bile etmiyorum.

Yakalarındaki rozette “ben atamalı olarak listeyi kabul ederek, partililerin  hakkını yedim” diye yazıyor.

Durum bu!

Bu durum gerçeğin ta kendisi.

 

Atamalı gelen verilen emirle gider, gitmeli de!

Nasıl gelmeyi içine sindirdin ise “git” denildiğinde de gitmelisin.

Yok öyle “Ben seçimle geldim” kıvırtması.

Kendi partilisinin hakkını yiyenin gelip de “demokrasi” sözcüğünden söz etmeyi saçmadır.

Demokrasiye de ayıptır.