"DÜŞÜK ÜCRETLE EMEK SÖMÜRÜSÜ YAPILIYOR"
İşçi sınıfının sermaye karşısındaki tek silahının sendikalarda örgütlenmek olduğunu ifade eden Demirtaş, Türkiye’de sendikal örgütlenmenin Anayasa ile (51’inci madde) ve uluslararası sözleşmelerle (ILO-87 ve 98 sayılı sözleşmeleri) güvence altına alındığını işaret etti. Ekonomik ve sosyal haklarını savunmak için sendikalara üye olmanın en temel işçi hakkı olduğunu vurgulayan Demirtaş, işçinin hakkını tanımayan Borcam işverenini “Düşük ücretlerle emek sömürüsü yapılıyor.
SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR ORTAM SAĞLANMIYOR
Maaşlara zam yapmamakta ısrar ediyor. İşyerinde çalışan 6 yıllık işçiyle yeni işçinin ücretini aynı tutuyor. İşçinin kıdemini yok sayıyor. İşçilerin sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışması sağlanmıyor. Kum ile çalışan işçilerin meslek hastalıklarına yakalanmasına göz yumuyor ve buna yönelik hiçbir önlem almıyor. İşçilerin Anayasal hakkı olan sendikalara üye olma ve toplu sözleşme yapma hakkı tanınmıyor.
AİLELERİ TEHDİT EDİLİYOR
Sendikalı olan işçiler, ailelerine kadar tehdit ediliyor, sendikalı işçilerin bir kısmı işten çıkarılıyor, bir kısmı izne çıkarılıyor, hem Düzce’deki hem de Ereğli’deki fabrikalarda işveren vekilleri yoğun baskı uyguluyor. İşyerine sendika girdikten sonra, çalışma koşullarını olabildiğince ağırlaştırıyor. Bant altında kepçeyle yapılması gereken işleri, kazma kürekle işçilere yaptırıyor. Servis güzergahlarını ve mesafelerini değiştirip işçilerin 1 saat yürümesine neden oluyor. Yani, işveren hukuksuzluk namına her şeyi yapıyor” sözleriyle eleştirdi.
Tüm bu uygulamalarla, Borcam işvereninin Anayasal bir suç işlediğini ifade eden CHP’li Demirtaş, işverene ve işveren vekillerine bu suçtan derhal vazgeçip emeğin hakkını verme çağrısında bulundu.
"İŞVERENİN BİR DEDİĞİNİ İKİLETMİYOR"
Alnının teriyle ailesinin geçimini sağlayan emekçilerin hakkını savunmaktan geri durmayacağını açıklayan CHP’li Demirtaş, “İşçilerin Anayasal hakkı, kötü niyetli işverenler ve toplumsal kesimler içinde sadece yandaş sermayeyi temsil eden AKP iktidarının politikalarıyla ellerinden alınıyor. AKP, sermayeyi koruyup kolluyor, işverenlerin ağzından çıkan her kelimeyi yasalaştırıyor; ama oylarına muhtaç olduğu emekçileri vaatleriyle kandırıp seçim sonrasında görmezden geliyor. AKP’nin politikaları işçilerin yalnızca bireysel haklarını yok etmeye yönelik kalmıyor, örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkı da gasp ediliyor. AKP, işkolu barajı ve işyeri barajı gibi çifte barajlarla, işçilerin toplu sözleşme yapma hakkını çiğniyor. Zoru başarıp örgütlenen işçiler de greve çıktığında, ‘milli güvenlik’ gerekçesiyle işçilerin haklı grevini iptal ediyor” diyerek AKP hükümetini ve işçinin hakkını tanımayan işverenleri sert bir dille eleştirdi.
DESTEĞE HAZIRIZ
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’de işçi haklarının teminatı olduğunu belirten Ünal Demirtaş, bu sebeple haksızlığa uğrayan tüm emekçilere destek vermeye her an hazır olacağını ifade etti.
(Haber Merkezi)