İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Korkud Demirel, ağız ve diş sağlığına karşı uyardı.

 

İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Korkud Demirel, gazeteniz Önder’e ağız ve diş sağlığına ilişkin açıklamalarda bulundu, vatandaşları uyardı.  Ağız kokusunun sosyal yaşamda bireyleri sıkıntıya düşürdüğünü belirten Demirel, bireylerin tedavi yerine ağız kokusunu bastırabilmek için mücadele ettiğini, ağız kokusunun diş hekimlerinin yardımı ile nedeninin ortaya çıkarılabileceği ve ortadan kaldırılabileceğini anımsattı.

 

“CİDDİ PARALAR HARCANIYOR”
Ağız kokusunun bastırabilmek için ilaç, kozmetik ürünlerin yanı sıra sakız tüketiminde de artış yaşandığını ve ciddi paraların harcandığını vurgulayan Demirel açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Ağız kokusu birden fazla sorundan dolayı oluşabilir. Ağız kokusunun kaynağını ilk olarak ağzın içinde aranması gerekir. Bu önemli sorun ciddi hastalıkların da habercisi olabilir. Ağız kokuların en önemli sebebi kişisel ağız bakının gerektiği gibi yapılmamasıdır.  Yetersiz ağız bakımı dişlerin çürümelerine ve dişeti hastalıklarına neden olan mikroorganizmaların birikmesine yol açmakta ve dil üzerinde bu bakterilerin tabakalar oluşturmasına imkan sağlamaktadır. Dil sırtı yüzeyindeki girintiler mikropların birikmesine elverişli bir ortam oluşturduğu için ağız kokusu açısından da özel bir önem taşımaktadır. Dil sırtında oluşan bu tabakalar içerisinde bulunan bazı bakteriler gıda artıklarının da katkısı ile çürük yumurta veya gıda bozulması benzeri kokuların ortaya çıkmasına neden olmaktadırlar. Bu bakteriler ağızın çalkalanması veya sadece dişlerin fırçalanması ile uzaklaştırılamadığı için kokusu kalıcı olmaktadır. Aynı şekilde temizlenmeyen diş araları, iltihaplı dişeti cepleri bakteriler için kötü kokuları üretebilecekleri elverişli ortamlardır. Ağız kuruluğu, açlık, hastalıklar, iltihaplar kötü kokunun kaynağı da olabilir.

 

“AĞIZ KOKUSUNUN 
BASTIRILMASI GEÇİCİ BİR ÇÖZÜM”

Ağız kokusunun bastırılması geçici bir çözümdür. Kokunun kaynağı tedavi edilmediği için de kişiler bu sorundan bir türlü kurtulamamaktadırlar. Kişinin kendi ağız kokusunu kendi kendine değerlendirme olanağı da yoktur. Hatta en yakınında olanlar bile birbirlerinin ağız kokularını algılamayabilir, kokuyu kanıksamış olabilirler. Bu nedenlerle ağız kokusunun varlığının belirlenmesi çok güç olabilir ve profesyonel desteğe gereksinim duyulabilir. 
Konu hakkında bilgili diş hekimleri ve ağız kokusunu ölçen cihazlar ve hekim değerlendirmesi ile ağız kokusunu tarafsız olarak değerlendirebilmektedirler. 

 

REFLÜ OLGULARI

Kokuları, ağız içerisinden kaynaklananlar, nefes ve solunum yollarından gelen kokular ve sindirim sisteminden gelen kokular olarak ayırabilmekteyiz. 
Sindirim sisteminden gelen kokular sanılandan oldukça azdır ve çoğunlukla mideden gaz kaçırıldığında ortaya çıkar. Bazı reflü olgularında ağız kokusuna rastlanmaktadır. Nefes ve solunum yollarından kaynaklanan kokular ise tüm ağız kokularının yaklaşık yüzde 10’u kadardır. Bu tür nefeste bulunan kokular bazı ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Hatta zaman zaman bu hastalıkların ilk habercisi sözü edilen nefes kokularıdır. Şeker hastalığı bu hastalıklar arasında ilk akla gelenlerden bir tanesidir. Solunum yollarındaki kronik enfeksiyonlar ve bademcik taşları gibi faktörler de ağız kokusunun oluşmasında etkili olabilir. 

 

“KARŞI TARAFI 
RAHATSIZ ETMEKTE”

Ağız kokusuna neden olan bir diğer faktör ise yenilen gıdalardan kaynaklananlardır. Ancak sarımsak, soğan gibi kokulu yiyecekler, çay, kahve gibi içeceklerin yanı sıra sigaranın ağız kokusu nedeni olarak ele almak pek doğru değil. 
Bu tür maddelerin kokusu tipik ağız kokusu olmaktan uzaktır ve tüketilmedikleri zaman sorun yaratmamaktadır. Bu arada şunu da belirtmek gerekirse bu tür gıda kokuları sanıldığı gibi kolaylıkla uzaklaştırılamamakta ve karşı tarafı fazlası ile rahatsız etmektedir. Nane, karanfil gibi, veya bu tatlandırıcıların kullanıldığı ürünlerin kullanılması ile koku giderilememekte, sadece daha ağır bir koku ile bastırılmaya çalışılmaktadır. Bu tür gıda kokularının giderilmesi için diş fırçalanması, dil sırtının fırçalanması ve diş ipi ile diş aralarının temizlenmesi gerekmektedir. 

 

“DİŞ FIRÇASI YETERLİ DEĞİL”

Ağız içi kaynaklı kokularda tedavi çoğunlukla ağız içerisindeki gıda takılmalarının ortadan kaldırılması, iltihapların ve çürüklerin temizlenmesi ve ağız içi bakteri sayısının ağız bakımı yöntemleri ile azaltılmasından oluşmaktadır. 
Bu tür tedavi planları kişiye özel hazırlanmalı ve bireyin gereksinimlerine göre şekillendirilmelidir. Diş hekimin tüm bu tedavileri bir taraftan gerçekleştirirken diğer taraftan da ağız bakımı eğitimi ve uygulamaları ile kokunun tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır. Sadece diş fırçası kullanımı ağız bakımı için yeterli olmamakta, bakterilerden ve oluşturdukları olumsuzluklardan kurtulabilmek için diş ipi, köprü altı ipi ve dil kazıyıcısı kullanılması gerekmektedir. Gerekli olduğu takdirde diş hekiminin önerisi ile anti-bakteriyel ağız gargaralarının kullanımı da faydalı olmaktadır”