Prof. Dr. Canan Karatay, Bülent Ecevit Üniversitesinin (BEÜ) davetlisi olarak Zonguldak'a geliyor. Son dönemde, sağlıklı ve uzun yaşamak için nasıl beslenilmesi gerektiği konusunda önemli açıklamalarda bulunan ve "Karatay Diyeti" adlı kitabı ile binlerce kişiye ulaşan Prof. Dr. Karatay, Kampüste Bahar ‘14 temalı etkinlikleri ile bilimden kültüre, sanattan spora dek birçok önemli etkinliğe imza atan BEÜ’nün bu haftaki konukları arasında yer alacak.
Karatay’ın ziyaretiyle ilgili olarak BEÜ’den şu açıklama yapıldı.
“Şeker En Tatlı Zehirdir” başlık konferas’ta Prof. Dr. Canan Karatay, 10 Nisan 2013 Perşembe günü, saat 14.00'te, Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’nda katılımcılarla deneyimlerini paylaşacak.
PROF. DR. CANAN KARATAY EFENDİGİL KİMDİR?
Elazığ'da 1943 yılında doğan Canan Karatay, 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesini, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi.
Liverpool Regional Cardiac Center'da kardiyoloji alanında uzmanlık çalışması yaptı. 1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniğinde başasistan olarak çalışmaya başladı. Yeditepe Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültelerinde görev yaptı. Halen Kadıköy Florence Nightingale görevine devam ediyor. Prof. Dr. Canan Karatay, Karatay Diyeti adlı kitabıyla sağlıklı beslenme konusundaki bilgilerini milyonlarla paylaşmaya devam ediyor.
Karatay DİYETİ NEDİR?
Canan Karatay, Karatay Diyeti adını verdiği beslenme sisteminde farklı yaklaşımlarla hazırlanan diyet sistemlerine karşı çıkıyor. "Doğruları Alt Üst Eden Karatay Diyeti" olarak adlandırılan bu beslenme sistemi, yıllarca kilo vermek için uygulanan diyetlerin aslında insanları yanılttığını vurguluyor.
Türk insanının genetik yapısıyla uyuşmayan diyetlerle istenilen sonuçlara ulaşılamayacağını savunan Prof. Dr. Canan Karatay'a göre, aç kalarak zayıflamaya çalışmak en büyük hatalardan biri.
Karatay, aşırı şişmanlık ve obezitenin hatalı uygulanan diyetlerle geliştiğini ve bu sorunların sebep olduğu hastalıkların organizmayı alt üst ederek önemli hastalıklara sebep olduğunu vurguluyor.
