Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Torba Tasarı’nın görüşmeleri sırasında, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal söz aldı. 
Organ nakli konusunda Türkiye'de yaşanan gelişmeleri hatırlatan Haberal, Sağlık Bakanlığı'nın organ nakli konusunda çalışan uzmanların önünü açması gerektiğinin altını çizdi.
Haberal, şunları söyledi:
"Bir kere daha bu maddeleri okuduktan sonra gördüm ki, transplantasyonun -yani organ nakillerinin- bugün ulaştığı düzey iyi değerlendirilememiş. Nereden başladık, nereye geldik? İlk transplantasyonu Hacettepe'de, 3 Kasım 1975'te üniversitede yaptık. O zaman ülkemizde yasa yoktu. Ancak vasiyetnameyle, yani velilerin imzalarıyla ilk transplantasyona başladık. Daha sonra esas gerçek ortaya çıktı. Ülkemizde yasa yok. Yasanın olabilmesi için, toplumumuza ölen insanların organlarının hastaların tedavisinde kullanılması gerektiğinin gösterilmesi gerekiyordu. O nedenle, ilk kez, Avrupa Transplantasyon Birliği'nden 10 Ekim 1978'de ilk kadavra böbreğini getirdik ve gösterdik ki, ölen insanların organları hastaların tedavisinde kullanılabiliyor. Daha sonra Avrupa'dan, Amerika'dan bu devam etti. Ve o dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi ve senatoda bu konular uzun uzun tartışıldı ve 2238 sayılı yasa çıkarıldı. Ben, bugün, o yasanın çıkmasına katkı sağlayan hem o günkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çok değerli üyelerine, hem senato üyelerine, hem dönemin Diyanet İşleri Başkanlığı’na, basına, herkese çok teşekkür ediyorum. O gün çıkarılan yasa, bugün bile dünyanın en çağdaş yasalarının başında geliyor. Neden? Çünkü, bugün, gerçekten ülkemizde organ nakli artık gelişmiş ülkelerin bulunduğu düzeye ulaşmıştır. Şu anda, bu konuda, Türkiye ilk sıralarda yer almaktadır. Nasıl olmuş bu? Bir, bu yasa sayesinde. İki, 21 Aralık 1982'de yine o zamanki konsey tarafından çıkarılmasını sağladığımız 2594 sayılı yasayla olmuştur. O yasanın özelliği, 2238 sayılı yasa'nın 11'inci maddesinde ‘beyin ölümü teşhisi konulan hastaların yanında eğer yakınlarından herhangi birisi yok ise rıza aranmaksızın organ alınabilir’ şeklinde belirlenmişti ve onun arkasından, işte, ülkemizde karaciğer transplantasyonu, kalp transplantasyonu ve diğer transplantasyonlar yapılabilir duruma gelmişti. Dolayısıyla, bugün ülkemizin transplantasyon konusunda ulaştığı düzey, gerçekten, hepimizin gurur duyacağı bir düzeydedir. Aslında devletin görevi… Şimdi, ben o maddeye baktığım zaman, her şey getirilip sağlık bakanlığının üzerinden organize ediliyor. O zaman, soruyorum: Acaba üniversitelerin yeri nedir? Çünkü o dönemde sağlık bakanlığında herhangi bir şey yoktu, üniversitelerde bütün bu işlemlere başlandı. Dolayısıyla, öyle bir organizasyon yapıyoruz ki her şeyi getiriyoruz, sağlık bakanlığına bırakıyoruz. Peki, sağlık bakanlığı bunları nasıl organize edecek? Bana göre, devletin görevi, devlet standardı koyar, devlet altyapıyı yapar, devlet kontrol eder, onun dışında devlet bu işleri yapacak insanların önünü açmak durumundadır."
Haberal, organ ticaretini önlemek ve organ bağışını artırmak için çalışmalar yapılması gerektiği uyarısında da bulundu. Milletvekillerini organ bağışına davet eden Haberal, "Bu yasalar, gerçekten bugün dünyanın övünülebilecek yasalarının başında gelmektedir. O kadar ki, Dünya sağlık örgütü bile 2238 sayılı yasa ve 2594 sayılı yasayı benden talep ederek 1991'de kriterlerini koymuştur. Bu kadar mükemmeldir bu yasalar. Orada esas en önemli şey, bugün bile bütün ülkelerin en önemli sorunu olan organ ticareti konusudur. Bu, organ ticareti konusunu nasıl gideririz? Organ bağışını acaba nasıl artırabiliriz? Eğer bunları biz tartışırsak, bunları burada yeteri kadar değerlendirebilirsek, o zaman, sanıyorum, yasa değişikliğine bile gerek kalmadan daha çok kronik organ hastasının yeniden yaşam kazanmasını sağlamış olacağız. Dolayısıyla, ben buradan bu vesileyle bir kez daha bütün değerli milletvekillerini ve toplumumuzu organ bağışına davet ediyorum. Çünkü birçok insanımız sağlam organıyla hayatını kaybetmekte, birçok insanımız da o sağlam organlara ihtiyaç duyarak hayatını kaybetmekte. Onun için, bu vesileyle eğer komisyonumuz ve bizler öncülük yaparsak o zaman sanıyorum bu yasaların değişikliğine gerek kalmadan toplumumuza çok daha önemli katkı sağlamış oluruz."