Maniple edileceği korkusunu yaşamama rağmen…

Yazacağım!

Şu işe bakar mısınız, korkuyorum.

Neden?

Maniple edilmesinden.

Sebep?

Dünyaya küçücük bir noktadan bakanlardan!

Tövbe estağfurullah.

Neydi benim yazacağım cümle?

“Dinsizin hakkından imansız gelir!”

*

Bu sözü niye sarf ettim ki?

Şundan.

Dünyanın ve evrenin tek sahibi Allah değil mi?

Öyle ise, biz Allah’ın malının üzerine nasıl tapu çıkarırız?

Ne hakla?

Hatta, dereleri, tepeleri, dağları, ırmakları bile bölmüyor muyuz?

Yetmiyor, hava sahası diye bir tabirle gökyüzünü bile parsellemiyor muyuz?

Sınırlar çizip devletler kurup yönetmiyor muyuz?

Sahi biz kimiz?

*

Yetmiyor, “Allah böyle istedi” diye topluma çok yönlü dayatmalar, baskılar kurmuyor muyuz?

Savaşlar icat etmiyor muyuz?

Ölüp öldürmüyor muyuz?

Sahi biz kimiz?

*

Irk, mezhep, din ayrıştırmaları yapmıyor muyuz?

İnsanı sömürmüyor muyuz?

Köle olarak ezmiyor muyuz?

Gücü yetenin güçsüzü ezmesine seyirci kalmıyor muyuz?

Sahi biz kimiz?

*

Allah’ın varlığına ve gücüne bunlardan daha büyük saygısızlık ne olabilir?

Sahi biz kimiz?

*

Kısacası biz; hırsı, egosu, ihtirasları, kin ve nefretten beslenen evrenin en vahşi ve uslanmaz canlısıyız.

Veya öyle sanıyorduk.

Öyle uçmuş ve bir türlü Dünya’nın ve evrenin gerçeklerini kabullenmeyerek, arabesk takılıyorduk.

“Böyle iyi” dediğimiz anda geldi ve bir vurdu ki bize.

Öğretti bize bizi.

*

Günaydın insanoğlu!

Aldınız mı koronadan dersinizi?