Kendi ve toplum sağlığını koruma adına duyarlı vatandaş olma bilinci çerçevesinde hareket eden bir aile olarak, sosyal yaşamımızı da sıfırlayanlardanız.

Gitmiyoruz, kabul de etmiyoruz.

İş-ev arasındaki yaşamımız hayvan ve toprak sevgisine daha çok zaman ayırma fırsatı yarattı bizlere.

Kasım ayı dikim ayı.

Fidan dikeceksin bu ay.

Sonra Şubat ve mart ayında da budama ve aşılama.

Öğrendik, öğrenmeye çaba gösteriyoruz.

Önümüzdeki yıl gıda üzerinde de büyük sıkıntılar yaşanacağını öne süren iddialar var.

Olur mu olur!

Bu nedenle bağa bahçeye bakmak ve her bir karış toprağı ekmek lazım.

Ancak kimyasal gübre kullanmadan ekip biçeceksin ki, sağlığını koruyasın.

Kapitalizm iyice kalleş oldu.

Sağlıktan bile para kazanmayı düşünen bir sistemde, gün gelip de acaba soluduğumuz hava için sayaç da koyarlar mı?

Demeyin olmaz olmaz.

Bu kapitalist kafa havayı kirletir sonra da, bize tüplü maske satar.

Daha bunlar başlangıç diyenler de var.

Hatta bir iddia odur ki, önümüzdeki yıl ishal virüsü salıp, bizleri bezleyecekler (miş)!

Hey Allah’ım hey!

Dünyanın nüfusunu düşürelim der iken, bizleri işkence çektire çektire mi öldürecek bunlar?

İşimiz yaş!

*

Komplo senaryoları sosyal medyada kendine yer bulup manşetlerde tutunurken, zaman zaman bizlerin de izlediği Masterchef Türkiye yarışmasında son yaşanan olay sizlerin de dikkatini çekmiştir.

Yıllar önce sosyal medyada bir hadsizlik yaparak küfürlü paylaşımlar yapan yarışmacılardan biri diskalifiye edildi.

Hep “Sosyal medya bataklık” diye tespitte bulunanlardan biri olarak, insanların neden küfür ettiklerini anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.

Bunlara kalemşör deniyor.

Ruhsal dengesizliklerini insanlara hakaret ederek tatmin etmeye çalışan bu hastalar gerçekten de reziller.

Çünkü aile terbiyesinden yoksunlar.

Ancak…

Bir insanın geçmişte yaptığı hata (özür diliyor ise) yeniden ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmemeli.

Yani bu ayıbı yüzüne ısrarla yüzüne vurmak da ayıp.

İğrenç!

Hata yapmış ve kendi vicdanında bunu sorgulayarak konuyu çocukluğuna ya da engenlik dönemindeki deliliğine veriyor ise insanları itmemek gerek.

O yarışmada, çookkk eskiden işlediği bir ayıp nedeniyle bir insanın onurunun kırılması hiç de hoş olmadı.

Gölge düştü Masterchef Türkiye yarışmasına!

*

Kaybetmek kolay.

Ya kazanmak?

Kazanmayı düşünüp bu uğurda mücadele vermek?

Kolay olanı herkes yapıyor iken, zor yolu seçip bir insanı sevgiyle kucaklamak daha insani değil mi?

Unutulmamalı ki, itersen itilirsin de!

Ne demiş atalar? Sap döner keser de döner ve bir gün olur o hesap öyle bir döner ki!