Çok sık kullandığımız bir sözcüktür “Güler misin ağlar mısın?”

Bir olay anlatayım şimdi sizlere canlı canlı ve  bakalım siz ne diyeceksiniz bu duruma?

 

Olay şu:

Kdz. Ereğli’ye gelip özel bir hastanede çalışan bir doktor, aracını park etmiş ve dalgınlıkla parayı ödemeden gitmiş.

Olur mu olur!

Bir çoğumuz aracımızın sileceğine yapıştırılan reklam kağıtlarını bile ne kadar fark edebiliyoruz ki.

Bir değil iki ve derken üç dört herhalde.

Ödenmemiş park paraları için belediye icra işlemi başlatmış ve toplam 30 lira (Evet otuz Türk Lirası) alacaklı belediye, doktorun şirketini icraya vermiş.

“İnanmam!” demeyin sakın.

Olay gerçek.

İcra işlemi resmiyete girdiğinde, şirketin siciline işleniyor.

30 lira için koskoca şirketin siciline çizik atılmış!

Sıkıntı!

Doktor dedi ki, “Ya, bir arayıp şu kadar borcunuz var deselerdi keşke.”

Yeri yurdu belli bir şirketin bu şekilde icraya verilmesi gerçekten tuhaf!

Hoş değil!

Ama olmuş.

Olmasaydı keşke !

 

Bu tür olaylarda inisiyatif kullanmak gerekmez mi?

Prosedürün doğru olması kimseyi  haklı çıkarmaz.

Bir şirketin karizmasına 30 lira ile çizik atılmaması gerektiğinin bilincinde olunması gerekir.

Yanlışa yanlış denilmeli ki, bu tür şaşkınlık yaratacak olaylar bir daha yaşanmasın.

Soru şu:

O paranın bir şekilde tahsili için iletişim kurulmasının yolu bulunamaz mıydı?

Ticari bir ayıp işlenmese daha iyi ve şık olmaz mıydı?

**

Doktorun başına gelenleri konuşurken, Ereğli’de  parko metre ilk kurulduğunda park süresini geçirenlerin otomobillerinin lastiklerine kilit vurulduğundan söz ettim.

İnanamadı!

“Nasıl?” dedi.

Belediyenin parko metre ihalesinin ardından ilk uygulamalarda otomobilin tekerleklerine vurulan orijinal kilitlerle aracın hareketsiz hale getirildiğini ve bu durumun da en çok emir kulu parko metre görevlilerin başının ağrıdığını ve hiç de  hoş olmayan olayların yaşandığını örnekler vererek anlattım.

Şok!

Geçirdiği şok ile “Beterin beteri varmış. Biz icra takibi ile kurtulduk. Ya aracımıza kilit vurulsaydı. Başımız belaya girerdi kesin” dedi.

Ya böyle.

Burası Türkiye.

Burada yaşanan her şey/şeyler de  mübah!