Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Üyesi Ali İhsan Köktürk, en son TBMM Genel Kurulu’na getirilen 524 Sıra Sayılı Torba Yasa içerisindeki birtakım düzenlemelerin adeta, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedirttirecek hükümler içerdiğini belirtti. 
Milletvekili Köktürk, “Yabancılara bedava sağlık hizmeti verilirken, prim borcunu ödeyemediği için sağlık hizmetlerinden yararlanamayan kendi esnaflarımız, çiftçilerimiz, kısaca yurttaşlarımız insan değil midir?” dedi.
Köktürk, şunları söyledi:
“AKP iktidarı; ülke yararına olmayan yasal düzenlemeleri Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk etmeye devam ediyor. Hepimizin bildiği gibi, 60 gün prim borcu olan BAĞKUR’lu esnaflarımızın, prim borcu olan tarım sigortalılarımızın, prim borcu olan isteğe bağlı sigortalılarımızın tedavi hizmetlerinden yararlanamamasına karşın, 524 Sayılı Torba kanuna eklenen bir maddeyle, ülkemizde tedavi talebinde bulunan yabancıların ve refakatçilerinin sınırsız bir biçimde tedavi ve konaklama giderlerinin karşılanması ve bu amaçla Türkiye Kamu Hastaneleri Bütçesine ödenek konulması, muhalefet partilerinin itirazlarına rağmen, birtakım daraltmalarla da olsa, bu hükmün AKP’nin çoğunluğunca komisyonda kabul edilmesi izaha muhtaçtır… AKP İktidarı kime hizmet etmektedir? Kendi Bağ-Kur’lularına, tarım sigortalılarına prim borcunu ödemedi diye, sağlık hizmetlerinden yararlandırmayan AKP İktidarının ülkemizde tedavi talebinde bulunan yabancıların ve refakatçilerinin tedavi ve konaklama giderlerini karşılaması, bu amaçla Kamu Hastaneleri Kurumu bütçesine ödenek konulması ne anlama gelmektedir? Şayet, bu düzenlemeler insani amaçlarla yapılıyor ise, işleri kötüye gittiği için, çalışamadığı için, gelir elde edemediği için prim borcunu ödeyemeyen ve bu nedenle sağlık hizmetlerinden yararlanamayan esnafımız, çiftçimiz, kendi yurttaşlarımız insan değil midir? Kendi vatandaşlarımızdan 3 milyondan fazlasının gelir tespitinden geçmediği ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin imkansız olduğu gerçekliği karşısında, Hükümetin öncelikle hiçbir şart ve koşula bağlı olmaksızın kendi yurttaşlarının sağlık gereksinimlerini karşılaması ve bunu yerine getirdikten sonra insani görevlerini yerine getirmesi gerekmez mi?”