Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Belediye Başkan Aday Adayı Bahaddin Arı, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Zonguldak Şubeler Platformu’nu ziyaret etti. Ziyarette, Bahaddin Arı’ya, eşi Sevim Arı, Zonguldak Belediye Meclis Üyesi İzzet Bildirici ile Tüketici Hakları Derneği Zonguldak Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mali Müşavir Hüsamettin Ayvacı eşlik etti. Arı’yı, KESK Dönem Sözcüsü İsmail Yıldız ve KESK’e bağlı sendikaların şube başkanları karşıladı.
Samimi ve dostça geçen ziyarette ilk sözü KESK Dönem Sözcüsü İsmail Yıldız aldı. Yıldız, ziyaretten duydukları memnuniyeti ifade ederek, şunları söyledi:
“Bahaddin arkadaşımızı hepimiz tanıyoruz; hem gazeteci kimliği, hem meclis üyesi kimliği, hem de yıllardır siyasi hayatın içinde biri olarak. Bahaddin arkadaşımız, önümüzdeki yerel seçimler nedeniyle CHP’den belediye başkan aday adaylığı başvurusunu yapmıştır. Bizim KESK olarak, her dönem bu ülkede yerel ve genel seçimlerde söyleyecek sözümüz vardır. Biz bu şehirde yaşadığımız için KESK’in tüm Türkiye genelinde olduğu gibi Zonguldak’ta da söyleyecek sözü vardır. Biz kentin sakini değil, sahibi olmak istiyoruz. Bu şehirde yaşıyoruz, yaşama dair hayatımızı kolaylaştıracak konularda çevreye ve toplumlar olaylara duyarlı belediye başkanları istiyoruz. Türkiye’de gezi olaylarından sonra bir şey ortaya çıktı. ‘Ben yaparım, ben ederim, AVM dikilecekse, ben dikerim’ gibi... Bizler temiz bir çevrede, temiz bir kentte, şeffaf bir belediyecilikte, insanların köle gibi çalışmadığı, taşeronun kaldırıldığı, suyun, çevrenin, doğanın temiz olduğu bir belediye başkanıyla bu şehrin yönetilmesini istiyoruz. Bahaddin arkadaşımızda gerçekten bu konularda deneyimi olan bir arkadaşımız, mücadelesinde başarılar diliyoruz.” 
CHP Zonguldak Belediye Başkan Aday Adayı Bahaddin Arı da, KESK’in Türkiye’de verdiği önemli mücadele geleneğine dikkat çekti ve yerel yönetim konusunda daha ileri bir dayanışma içerisinde olarak çağdaş bir kent yaratabileceğini ifade etti. Arı, konuşmasında şunları söyledi:
“Aday adaylığı başvurumuzdan sonra birçok ziyaretlerimiz oldu, ama biz sendika olarak ilk önce ziyaretimize buradan başlamak istedik. 
KESK’in bizim açımızdan da özel bir yeri var. Özellikle memur hareketinde kamu çalışanlarının hak alma mücadelesinde sendikal çalışmalarından önce de dernek mücadelesinden bu yana ben de hem gazeteci olarak, hem bu alandaki mücadele geleneği olarak kendimizle de ilgili kendimizi bu oluşumun dışında tutmadan bu mücadelenin hem takipçisi olduk, hem de saygı duyduk. KESK’in Türkiye’deki kamu çalışanları adına verdiği mücadelede, KESK, sadece kendisi için değil, aynı zamanda toplumsal mücadelenin de değişmesi, dönüşmesi ve bir ivme kazanması açısından çok önemli ciddi mücadeleler verdi. Bugün Türkiye’de eğer sendikal mücadele kamu çalışanları bir hak almışsa, bunu hiç abartmaya gerek yok, bu KESK’in sayesindedir. Bunu sadece biz söylemiyoruz, yaptığımız sohbetlerde diğer sendikalarda bu hakkı KESK’e veriyorlar. Çünkü gerek devletin, gerekse siyasi iktidarların geçmişte KESK üzerindeki baskıları sindirmelerine karşı KESK sokaklarda mücadele ederek birçok hakları kazandı. Bir kendi alanında çalışanlar alanında kazandı, bir demokrasi mücadelesinin, özellikle Siyasal Partiler Kanunu, Seçim Yasası, Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin genişlemesi açısından da mücadele verdi. Başka nerelerde mücadele verdi? Özellikle eşit yurttaşlık haklarında, Türkiye’de inanç, ibadet özgürlüğü de dâhil olmak üzere Türkiye’deki inanç gruplarına karşı insanların hak alma mücadelesinde öncülük görevi üstlendi. Bunun dışında özellikle bölgeye karşı Türkiye’nin dış politikada dâhil savaşa karşı barış mücadelesi verdi. 
Bunu kendi içimizde kardeşlik duygularıyla ile ilgili de özellikle Güneydoğu’da süren Kürt hareketinin yaptığı, Kürt halkına karşı dayanışma duyguları açısından yaklaşarak halkların kardeşliğini savundu. Biz Zonguldak’taki bütün arkadaşlarımızı, emekli olmuş, hatta vefat etmiş arkadaşlarımızı ilk günden bu yana biliyoruz, hepsine saygı duyuyoruz. KESK’li arkadaşlarımızı bu verdikleri mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Yerel yönetim açısından baktığımızda, yerel yönetimler çok önemli bir ayağı, kentin çağdaş, demokratik, şeffaf, katılımcı, çevreci bu Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin dinamiği dediğimiz odakla ilişkiyi sendikal anlamda düzgün kurdumu dersek ben kuramadığı inancındayım. Karşılıklı kuramadığımız düşüncesindeyim. 
Örnek işte temiz çevre istiyorsak, KESK’le, iyi yaşanabilir bir kent konusunda sağlık konusunda bir şey yapmak istiyorsak KESK’in içindeki sağlık sendikalarıyla birlikte her alandaki kurumlarla bunu daha projelendirip beraberce bu kenti daha yaşanabilir bir hale getirebiliriz. Belki de getiremedik, ama ‘neden aday olduk?’ sorusu da burada başlıyor benim. 
Bu yapamadığımız, bilip de müdahil olamadığımız konularda belki de karşılıklı bir dayanışma içerisinde başarabileceğimize inanıyorum. O nedenle belediye olarak seçildikten sonrada Tüm Bel-Sen ile birlikte ilk defa imzalanan toplu sözleşme komisyonunda imzam vardır. Kısaca, sizlerin yıllardır verdiği mücadelenin iyi bir yerel yönetim politikasıyla daha da güç kazanacağına inanıyorum.”