BBP Genel Başkanı Destici, Ereğli'de iktidar ve muhalefete yüklendi. Esnaf ve vatandaşlarla sohbet eden Destici'ye AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu'nu şikayet ettiler. Destici haksızlıkların karşısında olduklarını belirterek konuyu araştıracağını söyledi.

 Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Ereğli ilçesinde esnaf ve vatandaş ziyaretlerinin ardından Ali Molla Camisi'nde öğle namazı kıldı, ardından İlçe Başkanlığı önünde vatandaşlara seslendi. Destici konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

"OY VERECEKSİN DİYOR"

"BBP olarak biz kurulduğumuz 93 yılından bugüne kadar asla şahsi çıkarlarımızı ve parti çıkarlarımızı ülkenin ve milletin çıkarları önüne koymadık, bundan sonra da koymayacağız. Ülkemiz çok önemli süreçlerden geçiyor. İnsanlarımızın hiç olmadığı kadar yoğun bir şekilde işsizlik problemi var. Vatandaşlarımız bizi çevirip bu problemlerini dile getiriyorlar. Yoksulluk problemi var, 75 milyonun maalesef 50 milyonu açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyor. 10 Milyondan fazla emeklinin 8 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor. AKP neden devlet işçiliğini kaldırdı da taşeron işçiliği getirdi? İstediğini işe alıyor, istediğini işten çıkarıyor, asgari ücretten bile az maaş veriyor, mitinge gideceksin, oy vereceksin diyor. Yani cahiliye dönemindeki yani benzetmede hata olmasın kölelik düzeni kurmak istiyor.

 

"ESNAF KAN AĞLIYOR"

Alaplı ve Ereğli'de esnaf ziyaretleri gerçekleştirdim. Gittiğim dükkanlarda müşteri görmedim. Esnaf kan ağlıyor, neden çünkü vatandaşta para yok. Vatandaş gırtlağına kadar borca batmış durumda. Buradaki dinleyenlerin tamamı beni anlıyor ve tamamı borçlu. Sadece vatandaş mı borçlu, devlette borçlu. Devlette borçluğu olduğu için üretim, imalat yapamıyor, üreticiyi, imalatçıyı desteklemiyor, borçla ülkeyi bu noktaya kadarg ötürdüler, nihayetinde kriz patladı. Son 3 ay içerisinde dövizdeki, enflasyon, kredilerdeki artış vatandaşın iyice belini büktü. Başbakan diyor ki hergün PKK bizim askerlerimizi polislerimizi şehit ederken, milletin gözünün içine baka baka doğru konuşmuyor diyor ki, 'PKK'nın belini kırdık' diyor. Hayır siz PKK'nın değil siz emeklinin belini, işçinin belini, memurun, esnafın, köylünün belini kırdınız. PKK'lının tam tersine kırılmıştı, aldınız hassas bir cerrah gibi onardınız, tamir ettiniz, adına çözüm süreci dediniz, çözülme ayrışma ve bölünme sürecini başlatarak PKK'yı bu milletin başına daha güçlü daha büyük bir bela olarak getirdiniz.

 

"PKK İLE ANLAŞTILAR"

Diyorlar ki niye 7 Haziran'dan önce PKK eylemlerini yapmıyordu da bugün yapıyor, neden? Çünkü bunlar PKK ile pazarlık masasına, müzakere masasına oturdular. PKK'Ya dediler ki sen teröristlerini dışarı çıkarırsın, silah bırakırsan ben de senin istediklerini veririm. Ne istedi PKK, Apo'yu serbest bırakacaksın, özerklik, ana dilde eğitim vereceksin ve Suiriye'nin kuzeyinde PYDY'ye dokunmayacaksın ve onu destekeleyeceksin dediler. Ben buradan açıkça söylüyorum anlaştılar. AKP bunu yaparken neyin hesabını yaptı? Ben bunu yaparsam şehit gelmez, eylem olmaz ise oyumu arttırım dedi. Bizim milletimiz ilim, öngörü sahibi, vatandaş bunu gördü ve bu oyuna düşmedi. Burada büyük bir hata daha yaptılar. PKK'yı muhatap aldılar kimin için bizim güney doğudaki kürt kardeşlerimiz adına. Biz Allah'ın emriyle birbirimize bağlanmışız. Muhakkak ki müslümanlar kardeştir ama bu iktidar tuttu oradaki müslüman kardeşlerimizi, manevi pınarlardan beslenen insanları, diğer siyasi partileri, korucularımızı, devletin yanında duran aşiretleri muhatap almak yerine bu bölücü, hain, marsis, PKK'yı muhatap aldı. O bölgedeki insanları da onun kucağına itti sonra da evdeki hesap çarşıya uymadı. Bırak oy arttırmayı o bölgedeki bütün oyunu HDP'ye yani PKK'ya kaptırdı. Batıda da oy kaybetti, iktidarı kaybetti. İktidarı kaybedince de döndü PKK'ya dediki, 'Sen artık çözüm sürecinin filmini çekersin' dedi. Bu söz Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a ait. Peki dedi PKK. Ben zaten istediğimi aldım, sayende teşekkür ediyorum AKP hükümetine. Bende terörist kalmamıştı hepsini doldurdum, bende silah kalmamıştı hepsini tamamladık, mayınları da döşedim, senin sayende Suriye'nin kuzeyinde PYD devlette kuruyor, Amerika ile de müttefif oldu, Amerika'da bana şuanda silah veriyor, peki öyle mi dedi ondan sonra eylemlerine başladı.

 

"ASKER VE POLİSLERİMİZ ŞEHİT OLUYOR"

Hergün askerimizi ve polisimizi şehit ediyor. Neden asker ve polise saldırıyor. Çünkü asker ve polis orada devleti temsil ediyor, Türkiye'yi temsil ediyor. Asker ve polisin olduğu yerde Türkiye Cumhuriyeti devletinin bayrağı dalgalanıyor. Bakın orada girilemeyen mahalleler var, Cizre'de, Yüksekova'da, Nusaybin'de, Diyarbakır'da oralarda ayyıldızlı al bayrağımız yerinde PKK paçavrası bayrak olarak dalgalanıyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da koşnak koşnak geziyor. Orada önce o bayrağı o paçavarayı indir ayyıldızlı albayrağı çek ondan sonra milletin huzuruna çık. Orada pkk paçavraları bayrak diye dalgalanırken bazı mahallelere giremezken nasıl oluyor da sen hiçbirşey yokmuş gibi milletin huzuruna çıkıyorsun, nutuk atıyorsun ve milletten oy istemeye devam ediyorsun. Ben inanıyorum ki bu büyük milletimiz herşeyin olup bitenin farkında. Kimin ne yaptığının farkında. 7 Haziran'da bir uyarı yaptı, uyarının en büyüğünü iktidara yaptı, küçüğünü de meclisteki muhalefet paritlerine yaptı. Ama bu uyarılardan ders almadılar. Hem sizi hükümetsiz hem milleti ayrıştırmaya, kamplaştırmaya, bölmeye, çatıştırmaya devam ediyorlar. Terör konusunda bile bir araya gelemediler. Milletin açlığına, işsizliğine, yoksulluğuna çare bulmak adına da bir araya gelmediler ve bir kayıkçı kavgası ile Türkiye'yi adına seçim hükümeti dedikleri AKP hükümeti ile seçime götürüyorlar. Ben inanıyorum ki milletimiz dersin daha büyüğünü verecek.

 

"BİR TARAF İÇİN SÖYLEMİYORUM"

Her türlü hukuksuzluklarla karşı karşıyayız herkes için söylüyorum. Sadece bir taraf için söylemiyorum herkes için söylüyorum. Gelir dağılımı adil olmadığı için adaletsizlikle karşı karşıyasın. Bir ülke düşün gelirinin yüzde 53'ünü sadece bir yiyor geri kalan 47'sini de 99 yiyor. Sayın Başbakan, adalet, hak, ahlak, vicdan bunun neresinde? İşte adalet anlayışları bu, kendisinden olmayan hiç kimseye yaşama hakkı yok. Bir de slogan yazmışlar, 'sen ben yok Türkiye var'. Biran evvel değiştirmeleri lazım, 'Sen, o, şu, Zonguldaklı, Karslı, Hakkarili, Eskişehirli yok biz varız AKP var demeleri lazım. Çünkü tam onlara uyan slogan bu. Öbürü de çıkmış inadına barış inadına sevgi inadına kardeşlik. Ağızlarına da yakışmıyor. Sen terörden besleniyorsun şiddetten besleniyorsun kandan besleniyorsun sen PKK'nın partisisin. Sen benim mehmetçiğimi, askerimi, polisimi, öğretmenimi, imamımı şehit eden, marksis, ataist, 21. yüzyıl eşkiya sürülerinin partisisin. Sen mi barıştan bahsediyorsun, onlar da sloganları değiştirmesi lazım inadına savaş inadına terör inadına şiddet inadına PKK demeleri lazım. Milliyetçi Hareket Partimiz her tarafa yazmış, yalan, yalan, yalan. Tamam iktidarın bunlar yalan tamam güzel ama biri de döner sana derse ki, '2001 krizi de mi yalan, Apo'yu affettiğiniz de mi yalan, Rahşan affı ile herkesi serbest bıraktığınız sadece ülkücüleri içeride tuttuğunuz da mı yalan derse ne cevap vereceksiniz? Onun için uyanmamız lazım. Millet uyanacak millet.

 

"HOLDİNGE ÇÖKÜYORLAR"

Bir holdinge çöküyorlar şuanda. Kim olursa olsun hangi partiden hangi cemaatten hangi düşünceden hiçbir önemi yok. Bir tek hakim bir karar ile Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birine daha mahkeme sonuçlanmadan 2 büyük televizyona 2 büyük gazetesine 1 radyosuna çöküyor bunu neden yapıyor sırf kendi yandaşı olmadığı için. Sırf havuz medyası gibi yayın yapmadığı diye. Sırf bunun için yapıyor. Ben buradan o hakim kardeşime sesleniyorum, kayyum atadın, AKP'nin ilçe başkanını, belediye meclis üyesini kayyum atadın, bu listeyi sana kim verdi? Sen bu karaları alırken de mi bunlarla birlikte aldın? Ya da bu listeyi birisi mi verdi? Eğer vermedi ise o kayyumların içerisinde neden BBP'den, CHP'den, MHP'den yok. İşin ne olduğu belli onun için bugün ona yarın sana öbürgün bana. Haksızlık kimden gelirse gelsin kime karşı yapılırsa yapılsın onun karşısında olmalıyız. Babamızdan da gelse.

 

"HERKESİN 1 OYU VAR"

Herşeyi değiştirecek olan bir oy. Baraj yok, oyun boşa gitmez. Buradan seçtiğin arkadaş baraja takılsa ible anayasa mahkemesi kararıyla meclise gider, bireysel başvurusunu yapar ve gider. İşte adaylarımız pırıl pırıl, Zonguldaklı kardeşlerimiz."

 

AK PARTİ MİLLETVEKİLİNİ ŞİKAYET ETTİLER

Destici esnaf ziyareti sırasında bir yorgancıya girdi, yastık ve yorgan satın aldı. Yorgancı çıkışında bir Recep Karaali isimli vatandaş Destici'ye AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu'nu şikayet etti. Karaali'nin, "Ereğli çocuğunu işten çıkardılar, 7 işçi kan ağlıyor. Akçakoca tünellerinde çalışıyorlar, Faruk Çaturoğlu çıkardı, kendi köyündeki adam çalışıyor Ereğli çocuğunu çıkardılar. Ezan okunuyor 7 tane çocuk, aileleri ağlıyor. Diyorlar ki ondan sonra ben Ereğli çocuğuyum bana destek verin bunun neresi destek" sözlerine Destici, "Böyle haksızlık ve adaletsizliklerin karşısındayız. Bu konuyu dile getireceğim. Eğer böyle birşey yapılırsa kabul edilemez. Bu heryerde böyle, istediği yerde koyuyor istediği yerde çıkarıyor, mitingine taşıyor, oy versin diye taşıyor" sözleri ile yanıt verdi.

 

(Haber Merkezi)