Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Zonguldak Belediye Başkan Adayı Ali Bektaş, beraberinde İl Başkanı Hamdi Uçar, Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman, Belediye Meclis Adayı Metin Demir ve partililer ile birlikte Karaelmas Gazeteciler Derneği’nde  kahvaltıda buluştu. Kahvaltıya, KGD Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Zonguldak İl Temsilcisi Osman Sav ve Yönetim Kurulu üyeleri ile gazeteciler de katıldı.

Başkan Sav, ziyaretten dolayı Bektaş ve beraberindekilere teşekkür ederek, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde başarılar diledi.

Bektaş, seçim çalışmaları ve projeleri hakkında açıklamalarda bulunduktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bektaş, şunları söyledi:

“Zonguldak’ta Gazipaşa sendromu var. Bir şey yapmak isteyenleri hemen engellemeye çalışıyorlar. İnsanlar korkarak yatırım yapmaya çalışıyor. Hep altında çapanoğlu aranıyor. Biz buraya geldiğimiz andan itibaren bu şehrin genel yapısı ile birlikte düşünce yapısı değişecek. Herkes birbirine daha saygı ve sevgiyle bağlanacak. Biz başkan olunca, muhalefeti ve iktidarıyla birlikte birleştirici güç olarak Zonguldak’ın hakkını Ankara’da arayacağız. Bu şehir bugüne kadar verdiği şehitlere layık olacak, yaşanacak şehir haline gelecek. Zonguldak’ın hakkını arayacak birikime sahibiz. İki kelimeyi bir araya getiremeyenler, bilgi birikimi olmayanlar, enerjisi, vizyonu, misyonu olmamış adamlar bu şehrin hakkını savunamazlar. Kendilerini çok akıllı zanneden insanlara da sesleniyorum: Siz böyle bir şehirde, böyle bir başkan istiyorsanız, tamamen aciz, sokakta zabıtası dövülen, memuruna hakaret edilen bir şehir istiyorsanız, bu şehrin önünü tıkamak istiyorsanız Ali Bektaş’ın yapacak bir şeyi yok. 31 Mart’tan itibaren şehrin her noktasındaki sorunların çözümü tamamen hazırlanmış bir şekilde geliyoruz. Biz zorla kimsenin yakasına yapışıp oy isteyemeyiz. Kimseye ‘biz çok iyiyiz’ de diyemeyiz. ‘Bize oy verin’ diye de yalvaramayız. Biz yapacaklarımızı anlatırız.”

“Bizim öncelikli hedefimiz, şehri yaşanabilir hale getirmek. 1,5-2 sene içinde şehri nefes alınabilir duruma getirdiğimiz zaman ekonomik kaynaklar zaten kendiliğinden açılacaktır. Tekstilciyi getireceğim, adam burada iş yapacak. Adam niye gelsin buraya, deli mi adam? Para yatıracak buraya. Yatırım yaptığında ne yaşayacak insan var, ne ona destek verecek, o beyne hazır topluluk var. Dışarıdan gelen insanları da kıskanıyorlar. Bizim insanlarımız da bunun için dışarıya gidiyor. Gaziantep, Denizli, Malatya, Kayseri örnek gösterilir. Ne yapmış bunlar? Önce şehri güzel yapmışlar. Yatırımcı hızla gelmiştir. Onunla birlikte futbol takımları da yukarıya doğru çıkmıştır. Ama önce o şehri yaşanabilir hale getirmişlerdir. İnsanlar bu şehirde yaşamaya önce karar verecekler. Yaşanabilir hale getiremedikten sonra ekonomimizin düzelmesi mümkün değil. TTK’ya 2-3 bin kişi alabilirsiniz. Geriye kalan 47-48 bin kişi ne olacak? Hepsini devlete alamayacağımıza göre, bir yatırımcının gelmesi lazım. Amaç hızlı bir şekilde şehri yaşanabilir hale getirmek. 2011 seçimlerinde yereldeki insanlar, ‘AK Parti 1 çıkarır, sonraki 2 çıkarır, CHP 3 çıkartır’ ya da ‘2-2-1 olur’ derlerdi. AK Parti tarihinin en yüksek oyunu aldı. Eskidendi artık bu ucuz siyasetler. ‘Rakibini zayıf göster, kararsızları kendine çek’ politikaları güdülmeye çalışıldı. Benim gündemimde hiç ucuz politika yoktur. Ben gider anlatırım derdimi, insanlardan da çok büyük rağbet görüyorum. Hatta ben arkadaşlarımıza ‘şımarmasınlar’ diye ‘çok kötü gidiyoruz’ dediğim oluyor. Ne diyor o aday: ‘Biz ikinciyiz, CHP ile az aramızda az fark var.’ Sanki gökten bir yıldız indi de onlar acayip bir olay yaptılar da yüzde 8-9’luk oylarını yüzde 35-40’lara çıkardılar. Bir kere eşyanın tabiatına aykırı... O ne demek biliyor musunuz? ‘Zonguldak halkı salak, biz önde gidiyoruz, kararsızlar bize oy verir’ demek istiyorlar. İnsanları aptal yerine koymaya çalışıyorlar. Cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorlar. Hayatlarında yöneticilik, idarecilik yaptılar mı? Nereye geldiklerinin farkında bile değiller. Bu sorunlar yumağının karşısına çıktıklarında ne yapacaklarını bile bilmiyorlar. İnsanları, anketlerle manipüle ederek gelecekler, bu şehri yönetmeye çalışacaklar. Bunu niye yapıyorlar? Kurnazlık. Biz bunun için ‘ittifak’ diyoruz. ‘Böyle gösterilim de kararsızlardan, sağ kesimden MHP’ye biraz oy kaysın, CHP aradan çıksın’ diyorlar. Ondan sonra Zonguldak yerin dibine batsın. Bu memleketin insanına bir faydaları oldu mu, belediye başkanlığına talip olan bir adamların? Zonguldak bu kadar kötü bir şehir mi? İnsan yetiştirememişiz ki, Gürkan Gülay gibi bir adam belediye başkan adayı oluyor. Muharrem abi gibi yaşı belli yer yere varmış, hiçbir enerjisi olmayan aday oluyor. Kişiliklerine bir şey demiyorum. Bırakın belediyecilik yapmayı, bir okulu yönetemeyen, bir kafeteryayı yönetemeyen adama ‘gel şehri yönet’ diyoruz. Zonguldak bu kadar mı çaresiz bir şehir? Bu kadar mı insanların gözü kör? Ben isterdim ki, benim çekiştiğim rakiplerimin bilgi birikimi daha fazla, projeleri ben daha iyi olsun. Ben de, ‘Fark etmez, ben de seçilsem, onlar da seçilse bu memleket için hiç önemli değil’ derdim. Kendimi övmek için söylemiyorum, bu düşüncelerimizle, bu altyapımızla, bu memleketi nasıl yöneteceğimize her şeyimizle hazırken, biz buraya seçilemezsek, bu şehir hızla çok geriye gidecektir. Buna insanlar çok iyi karar vermek zorunda. Zonguldak, halkı aklıselim davranacaktır.”