Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili adayı Buket Müftüoğlu, gazeteniz Önder'in merkez bürosunu ziyaret ederek köşe yazarı Eyüp Bektaş ile görüştü. 1 Kasım seçimleri öncesi yerel ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Müftüoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 "GENCECİK İNSANLAR RENCİDE OLUYOR"

Türkiye’nin son 13 senesi bu sürekli dile getirmek istemiyorum ama AKP iktidarıyla geçen 13 senede bir takım kayıplarımız oldu. Her şeyden önce kültürel kayıplarımız oldu. Maneviyatta bir takım dengesizlikler ve bozulmalar yaşadık. Bunlardan bir tanesi aile terbiyesi ve aile düzeni bunu tabi bir çok şeyle desteklediler. Televizyon programları, yarışma programları, yaşlı insanların evlilik programlarından tutun da maalesef bizim çocukluğumuzda Barış Manço’nun o herkese '10, 10, 10' puan verdiği 7’den 77’ye yarışma programlarından bu gün gençlerin kendilerini bir boğa güreşi arenasında hissettikleri birbirini böyle paralayan bir takım seçilme telaşları ve değerlendiren insanlar da son derece popülist, toplumdan çok ayrışmış, yaşamları ve hayata bakışları Anadolu insanından çok uzakta bir takım kişiler. Bunlara sanatçı deniyor. Popülist sanatçılar. Bunlar oy veriyor, o gencecik insanlar rencide oluyor.

"CİDDİ KAOSUN İÇERİSİNDEYİZ"

Dolayısıyla Türkiye’nin 2019’una girerken yani Kurtuluş Savaşımızın 100. yılına girerken, gerçekten sağlam bir iradeye, milli bilgiye, üniter yapının korunmasına, ekonominin tekrar karma ekonomiye dönüşmesine yani devletçilikle, özel girişimcinin harmanlandığı, teşvik yasalarının olduğu, tarıma, hayvancılığa dayalı ve yavaş yavaş teknolojik ve bilişim yönünde bir takım sanayi adımlarının atılmasının gerektiği bir dönemdeyiz. Ama bunun yanı sıra Ortadoğu’da ciddi bir kaosun içerisindeyiz. Bu kaosun içerisine çekildik. Yani utanmasak Çin ile savaşacağız. Suriye konusu ortada. Başından beri komşumuzla olan ilişkilerimizde aldığımız rol ve attığımız her adımın, bize yansımaları ortada. Dolayısıyla dış politikadan, tarımdan, hayvancılıktan, sanayiden, orta ve küçük esnafın yok oluşundan, yani bugün bakın Türkiye’nin neresine giderseniz gidin adı işte AVM olan alışveriş merkezleri ile dolu, insanlar güneş görmeden, sabah 10’da gidip akşam 10’da yani 12 saat boyunca havasız alanlarda, küçük esnafın öldüğü, herkesin bu AVM’lere alıştırıldığı neresinden tutsanız, orasında bir bölünmenin, bir kaosun yaşatıldığı bir 13 seneden bahsediyoruz.

 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ ORTADA

En son 7 Haziran seçimlerinde yaşananlar ortada. Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşları yüzde 60 bir blokla sizleri istemiyoruz dediler. Bu kadar çeşitliliğe sahip bir ulusun çok normaldir partilere, üstelik de yüzde 10 barajın olduğu bir ülkede, demokrasinin yüzde yüz işlemediği bir ülkede bu üç büyük parti arasında oylar bölündü. Ve yüzde 60 blokla AKP’ye dur dedi aslında insanlar. Neye rağmen dur dedi. Bürokrasi ellerinde devletin bütün gücü ellerinde. Yani kolluk kuvvetleri ellerinde ablukaya aldılar, Türk Silahlı Kuvvetlerini ablukaya aldılar, Türk polisini, polis teşkilatını ablukaya aldılar. Bakanlıklarda ve müsteşarlıklar da ciddi bir kılcal damarlarda böyle genişlemeyle yayıldılar. Bu kadar büyük güç ellerinde olmasına rağmen yani Valilerin bir il başkanı gibi, bir parti il başkanı gibi çalıştığı bir ülkede, halk rağmen yüzde 60 ile dur dedi.

Çok ciddi hatalar yapıldı.

 "TÜRK MİLLETİ TARİH YAZAR" 

Bugün 1 Kasım’da tablonun çok büyük oranda değişeceğini zannetmiyorum, çünkü Türk Milleti tarih yazar. Eksi 60 bin yılında bu topraklara gelmişiz, 16 tane imparatorluk kurmuşuz, devlet kurmuşuz yani. Devlet kurma geleneğinden gelen bir milletiz. Çok kafamızı attırırlarsa bir daha tarih yazarız. Bunu da çok samimiyetle söylüyorum. Ama bu halkı etnik kökenlerine mezhepsel ayrımlara bölerek ve bu bölünmüşlüğü bir şekilde suiistimal ederek bir yere varamayacağımızı söyledik, söylüyoruz. Sayın Genel Başkanımızın Zonguldak ziyaretleri ve yaptığı konuşmalar bunu çok besleyen konuşmalardır. Cumhuriyet Halk Partisi Avukat Bürolarında kurulmadı diyor, Kuva-yi Milliye’den çıktık dedi. Türkiye’nin gerçekten birleştirici gücü olarak görüyorum. Seçim bildirgemizi elimizden geldiğince anlattık. Yaklaşık 1 aydır kırsalda çalışıyorum eski ve yeni ekiplerle.  Bu 1 Kasım’ın 2019’un Cumhuriyet tarihimizin Kurtuluş Savaşımızın 100. Yılına girdiğimiz 2019’a güçlü, sağlam Cumhuriyet Halk Partisinde ilkelerinde ve kuruluş felsefesine bağlı kadrolarla Batı’yı tekrar şaşırtalım diyorum. Teşekkür ediyorum"

 

(Haber Merkezi)