CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç beraberinde CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve kalabalık partili topluluğu ile Ereğli'de esnafı, ilçe örgütünü ve Ereğli Belediyesi'ni ziyaret etti.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP Ereğli İlçe Başkanlığı ziyareti öncesi İlçe Binasının bulunduğu çevrede esnafı ziyaret etti. CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'u Ereğli'de görmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladığı konuşmasında ilçenin ekonomik ve sosyal yapısına ilişkin bilgiler verdi. Koç kalabalık partili topluluğuna hitaben yaptığı konuşmada ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert tepki gösterdi.

ÖNEMLİ GÖREV YÜKLÜYOR

Koç, "Partideki görevim çok konuşmamdan olsa gerek parti sözcülüğü. Bu görev kapsamında bir ulusal kanalın Zonguldak'taki değerlendirilmesi konusunda son 48 saat değerlendirildiği bir programa katıldı. Biliyorsunuz Türkiye tartışmalı bir süreçte. Başbakanın ihtirasları başbakanın kafasının arkasındakiler, başbakanın kendi siyasi çıkarlarına göre Türkiye'nin her çıkarını feda edecek durumda olması Cumhuriyet Halk Partisi'ne her zamankinden önemli bir siyasi görev yüklüyor. Çünkü karşımızda ihtirasları ile beklentileri ile ve bunlar için herşeyi feda edebilecek bir Başbakan ile mücadele edilmekte. Doğru şey yaparsa alkışlamayacak mıyız keşke yapsa, keşke yapsa. Her attığı adımın arkasında bu Türkiye'ye nereden zarar verir sorusunu soruyoruz böyle bir sicili oluştu Başbakanın. Sürekli gerçek dışı konuşan kibarlığı bırakalım sürekli yalan konuşan bir dediği bir dediğini tutmayan bazen aynı ay içerisinde keskin dönüşler yapabilen bir önceki söylediğine kendisi de dönüp şaşıran her söylediğinden de bir hikmet çıkartılan başbakan.

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ

Kürt sorununun çözümü konusunda son sergilediği tutum artık bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletini hukuk dışına sürükleyen bir aşamaya gelmiştir. Bu son derece önemli. Evet böyle bir sorun vardır. Kürk kökenli yurttaşlarımız kardeşlerimizin bazı talepleri vardır yıllardır birikmiş insan hakları ihlali hukuk devleti uygulamalarından doğan aksaklıklar, ekonomik, sosyal, kültürel, güvenlik, dış politika bir çok boyutu olan devasa bir sorun vardır. 84'de PKK'nın başlaması ile ortaya çıkan bir sorun da değildir 100 yıllık bir derinliği vardır. Türkiye için önemli bir sorundur çözülmesi gerekir doğrudur. Hangi eksende çözülmesi gerekir şantaj yapacaksın Türkiye cumhuriyeti devletini bir pazarlık masasının ucuna oturtacaksın taleplerini dile getireceksin ve bu muhataplıktan faydalanarak da karşıdaki Başbakan senden başkan olabilmek başkan seçilebilmek için kendi çıkarlarına dönük karşı talepler verecek ve bunu da bu millet seyir edecek. Efendim siz çözümü istemiyorsunuz siz kan aksın devam etsin istiyorsunuz hadi oradan İsmet Paşa'nın tabiri ile. Böyle bir sorunun olduğunu söylüyoruz böyle bir sorunun çözümünün gerektiğini söylüyoruz. Birliği dirliği kardeşliği koruyarak eşit yurttaşlar eşit cumhuriyet yurttaşlar olarak algılandığı alındığı hep birlikte bu ülkede üreten ürettiğini de hakça paylaşan bir düzene varız. Meşru zeminde nedir o meşru zemin Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara. Gizli kapaklı değil milletin önünde şeffaf açık tüm meşru siyasi aktörlerin katıldığı. Zor olabilir engellenebilir gecikebilir ama bunu zorlayarak hukuk devleti kuralları içerisinde hukuk dışına çıkmadan kurallar dışına çıkmadan ve parlamento dışında bir toplumsal mutabakat arayarak Türkiye'de yaşayan tüm yurttaşların makul görebileceği tartışılabilir bulabileceği tüm önerileri milletin önünde tartışarak çözüm aramalıyız diyoruz.

ORTAYA METİN ÇIKTI

Bir metin çıktı ortaya basın mensuplarımız alınmasın. 325 kişilik AKP grubu 5 kişi biliyor Başbakan her türlü korumanın altında bir çerçevede özellikle tutulan Hakan Fidan Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, AKP tarafından açılımın mimarlığı görevi verilen neye mimarlık yaptığını ne açtığını kapadığını bilmeyen bir Beşir Atalay birde başbakanın bir danışmanı var Ankara Milletvekili Yasin Akdoğan 5 kişi geriye kalan AKP milletvekilleri diliniz yok mu kulağınız yok mu vicdanınız yok mu, sorumluluğunuz yok mu birşey soramıyor musunuz korkuyor musunuz ne oluyor ne bitiyor mensubu olduğun parti adına neler yapılıyor bilgi sahibi olmak istiyorum yapamıyor musunuz. Böyle bir dönem görmedim duymadım bilmiyorum hissetmiyorum. Türkiye çok ciddi bir şekilde hukuk dışına sürüklenen bir devlet görünümü vermektedir. Genel Başkanımız Cumhurbaşkanını ziyaret etti ve bir görev yerine getirdi. Süreç ile ilgili kaygıları ifade etti. Hepimizin Türkiye Cumhuriyetine karşı sorumluluklarımız vardır dedi bu sorumlulukları yerine getirmeliyiz tarih önünde dedi. Bir takım uyarılarda bulundu yani sizin başında bulunduğunuz devlet hukuk devleti kavramının çizgisinin dışına çekiliyor dedi.

DARILDIM LÜKSÜNÜZ YOK

Bu partinin üyelik hukukunu teminat altına alacak bir tüzük değişikliği talebini genel merkezine iletmiş bunun ilk kısmı ilk paketi gerçekleşmiştir. Ben hala kırgınım ben tarih önünde bir imtihandan bahsediyorum ben kırgınım ben darıldım diye bir lüksün yok. Böyle bir kişisel duygu taşımana gerek yok artık zaman yok, kendini tedavi et. Bu partide kırgın olması gereken küskün olması gereken darılması gereken biri varsa her şeyden önce benim. Kurultay salonunda defol git denilen kişiyim bir yere gitmedim. Hem partinin ahlakına kültürüne bağlı kalarak sorumluluklarımı yerine getirmeye çalıştım. Bugün burada küsüp de olmayan varsa eğer tüm bu arkadaşlarımızın bu söylediğim 3 kavşak noktasında CHP'yi yalnız bırakma lüksü yoktur. Hep birlikte olacağız.

İSTANBUL VE ANKARA'YI ALACAĞIZ

Bazıları eleştiriyorlar CHP'yi efendim oradan kalkın şöyle oturun böyle yapın kusura bakmayın daha düne kadar kendilerine siyasi çatı arayanlardan öğreneceği yurtseverlik Atatürkçülük yoktur CHP'nin. Hiç kimse CHP'ye Atatürkçülüğü öğretmeye kalkmasın yaşayarak bugünlere gelmiştir. Her türlü eleştiriye karşı sabrınızı koruyacaksınız adayımız kim olacak olur ise belediye meclis üyelerimiz hep beraber Ereğli'de AKP'nin o karanlık duvarından bir tuğla sökeceksiniz Alaplı'da da Zonguldak'ta da sökülecek. İstanbul, Ankara'yı kazanan bir CHP, AKP'nin karanlık duvarını yıkmış demektir