Eğitim-İş Kdz.Ereğli İlçe Temsilcisi Cengiz Başaran, Basın Yayın Sekreteri Deniz Akdeniz, Örgütlenme Sekreteri Osman Savaşcı, gazeteniz Önder'in merkez bürosunu ziyaret ederek Sorumlu Müdürümüz Mustafa Kemal Bektaş'a müfettiş olayı ve Güzel Sanatlar Lisesi'ndeki yaşanan kıyafet konusundaki görüşlerini açıkladılar.

*Bu işte herhangi bir kusur varsa ki bunda kusur olduğunu görüyoruz bakanlık yetkililerini ayırt edemeyecek şekillerde ise Kdz.Ereğli Eğitim İş olarak istifaya davet ediyoruz ayrıca bakan Ömer Dinçer da derslerden kitaplardan da Atatürk'ü kaldırmak için uğraşacağına milli eğitim yöneticilerinin daha kaliteli olmasının nasıl sağlayacağını görevlendirmeler yerine asil müdürleri nasıl atayacağını oturup düşünmesi gerekir.

*Öğrencilerimizin kılık kıyafetleri yönetmeliklerce çok açık bir şekilde belirlenmiştir. Kılık kıyafet yönetmeliğinde pantolon etek, gömlek, tişört gibi pek çok seçenek vardır, öğrenciler bunlardan istediklerini rahatlıkla giyebilirler. 'Veliler istiyor' ya da 'ben istiyorum' diye bu yönetmelik maddesini yorumlamak bizleri derinden yaralamıştır.

Kdz. Ereğli'nin eğitim camiasında gündem ağırlıklı olarak iki konuya kilitlendi. Birincisi kendini Bakanlık Müfettişi olarak tanıtarak ilçede bir dizi toplantılar yapan ve bu arada da bir çok okulun onarım ve restorasyonunu gerçekleştiren  Özlem Kural, diğeri de Güzel Sanatlar Lisesi'nde başlayan kıyafet konulu tartışmalar.
Eğitim-İş Sendikası'nın Kdz. Ereğli Temsilcisi Cengiz Başaran, Basın Yayın Sekreteri Deniz Akdeniz, Örgütlenme Sekreteri Osman Savaşcı'nın gazetemiz merkez bürosuna yaptıkları ziyarette  bu iki konu konuşuldu.  Sendikanın Temsilcisi Başaran, Sorumlu Müdürümüz Mustafa Kemal Bektaş'a görüşlerini şöyle anlattı:

MÜFETTİŞ OLAYI
Hem Bakanlık hem de savcılık soruşturmaları devam ediyor. Bizim için önemli olan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün böyle bir tedbirsizlik içinde olmaları. Bizi yöneten yöneticilerin, şube müdürü ve müdürlerinin bir bakanlık müfettişini karşılama tarzının bu olmadığını bilmeleri gerekir. Ona göre önlemleri olmalı. Ereğli'de hayati önemi taşıyan konular bunlar. Müfettişin Okul Müdürlerini toplayıp bir araya gelmesi bizim açımızdan milli eğitimin ne hale geldiğinin bir göstergesidir. Görevlendirme ile çalışan şube müdürleri ve milli eğitim müdürlüğüne de vekaleten eden birinin ne kadar donanımsız davrandıklarının bu işi ne kadar da ciddiyetsiz yaptıklarını da görmüş olduk. Bunun gerçekleştiğini görmek bir eğitim camiası olarak bizleri şaşırttı. Çocuklarımızı milli eğitime emanet ediyoruz, veliler öğretmene emanet ediliyor. Biz onların emri altında çalışıyoruz ama bizi yönetenlerin bu şekilde davranmalarının nedenlerini de kamuoyu ile paylaşmalarını bekliyoruz. Kamuoyunu aydınlatıcı net bir bilgi de verilmedi biran önce kamuoyu aydınlatılmalı ki, konu şehir efsanesine dönüşmüş durumda çünkü.  Kulaktan dolma değil de net bilgiler verilmeli.
Bildiğimiz kadarı ile daha önceden de fark edilen ama ne olduysa ne tür gelişmeler olduysa belirli bir süre kamuoyuna açıklanmayan konu Önder Gazetesi'nin haberi ile ortaya çıkarıldı. Olayın  haber olması da işin daha da vahim boyutu olduğunu gösterir. Yetkililerden sağlıklı açıklama bekliyoruz.
Bizim için en çok dikkatimizi çeken konu hayati konular bunlar. Ereğli'nin bütün velilerini ilgilendiren okulların dönüşümü konusunda nasıl olurda herhangi bir insan yönetir ve değiştirir? Bu işte herhangi bir kusur varsa ki -bunda kusur olduğunu görüyoruz- bakanlık yetkililerini ayırt edemeyecek şekillerde ise Kdz.Ereğli Eğitim İş olarak tümünü istifaya davet ediyoruz. Ayrıca bakanımız Ömer Dinçer de derslerden, kitaplardan  Atatürk'ü kaldırmak için uğraşacağına, milli eğitim yöneticilerinin daha kaliteli olmasının nasıl sağlayacağını görevlendirmeler yerine asil müdürleri nasıl atayacağını oturup düşünmesi gerekir. Ereğli'de şube müdürlerinin 2 tanesi haricindekiler görevlendirme ile çalışıyorlar. Bakan söylemlerinde görevlendirmelerin iptal edileceğini ve kadroların asil olarak yapılacağını vardı. Ama Ereğli'de, hatta Zonguldak'ta İl Milli Eğitim Müdürünün görevlendirmeli olarak çalıştığını biliyoruz. Ereğli'nin eğitim sorunlarını sahiplenecek, Ereğli'yi bilen tanıyan, eğitim sorunlarını çözebilecek bir Milli Eğitim Müdürü ve yardımcılarının biran önce bu makamlara getirilmesini istiyoruz.

GÜZEL SANATLARDA KIYAFET
Erdemir Güzel Sanatlar Lisesinde son dönemlerde yaşanan kız öğrencilerin etek giymesini yasaklama girişimi de bizleri son derece derinden sarsmıştır. Okul yöneticilerinin kararları ile yönetmelik maddelerinin keyfiyetten uygulanmasını ne kadar yanlış ve sakıncalı olduğunu hepimiz biliriz. Yönetmelik maddelerinin uygulanmasında hiçbir şekilde aile birlikleri karar veremezler. Öğrencilerimizin kılık kıyafetleri yönetmeliklerce çok açık bir şekilde belirlenmiştir. Kılık kıyafet yönetmeliğinde pantolon etek, gömlek, tişört gibi pek çok seçenek vardır, öğrenciler bunlardan istediklerini rahatlıkla giyebilirler. 'Veliler istiyor' ya da 'ben istiyorum' diye bu yönetmelik maddesini yorumlamak bizleri derinden yaralamıştır. İşte Ereğli'mizdeki eğitim alanında yöneticilik yapan kişilerin durumlarını gösteren birer örnektir bu yaşananlar. Okul müdürünün internet sitesinde böyle bir yasağı açıkça etek yasaktır diye yasaklamasını bilmekteyiz. Ancak okul müdürünün bağlı bulunduğu sendikanın yaptığı açıklama böyle bir yasağın olmadığına dairdir. Bu da bir bakıma olayı örtbas etme girişimidir belli ki telaşeye düşen yöneticiler olayı kapatmak için türlü yöntemler seçmektedir. Güzel sanatlar lisesi gibi sanat eğitimi veren çağdaş modern düşünebilen bireyler yetiştirme adına kurulan okullarda, bu çağdışı uygulamalarını kınıyor biran önce sonlandırılmasını ve konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna deklare ediyoruz.

SAVAŞA HAYIR !
Zonguldak Eğitim İş Şubesi olarak Cumartesi günü saat 13:00'te Zonguldak Madenci Anıtı Önünde Savaşa Hayır konulu kitlesel basın açıklaması yapılacaktır. Tüm Zonguldak halkını basın açıklamamıza katılımlarıyla destek olmalarını bekliyoruz.