1 Kasım seçimlerinin oldukça önemli olduğunu belirten Karaaslan şunları söyledi: "Çok önemli bir seçime gidiyoruz. diyebilirsiniz ki hangi seçim önemli değil ki. Elbette öyle. 7 Haziran'da çok önemliydi, 7 Haziran'ın bugün bizi getirdiği tablo ne kadar önemli olduğunu gösteriyor zaten. 1 Kasım seçimlerden herhangi bir seçim değil yol haritasının belirleneceği çok önemli bir seçim. Türkiye'nin kaderi belirlenecek neden, 7 Haziran sonrası çıkan tablo bizi gösterdi yüzde 41'lik oy oranı ile seçimden birinci parti çıktık belki Türk siyasi tarihinin en yüksek oylarından birini aldık. Bizden sonra gelen partilerin toplamı kadar bir oy aldık. Bu bizi memnun etmedi.
Bu ülke için büyük hedef ve hayallerimiz var biz inanıyoruz ki bunu gerçekleştirmenin yolu iktidardan geçiyor. Diğer partiler gibi birbirini geçmek bir kaç puan arttırmak ya da birbirleri ile kenetlenerek bir başka partiyi iktidardan etmek gibi bir niyetimiz yok. Biz hiç bir zaman stratejimizi, yol haritamızı başkalarının başarısızlıkları üzerine kurmadık. Biz her zaman kendimiz ile yarıştık. Bildiğiniz gibi biz 2023 diyoruz, 2053, 2071 diyoruz. Bunlar alelade seçilmiş tarihler değil. Kuruluşunun 100'ncü yılı için Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı için hedefleri ve hayallerimiz var. Bunlar aslında onların sembolleri.
Biz biliyorsunuz geçtiğimiz hafta iki önemli şey yaşandı Türkiye'de. 4B uydusu uzaya fırlatıldı, daha hızlı ve daha güçlü internet erişimi sağlamak için Kazakistan'dan fırlatıldı. İkincisi ana vatanı yavru vatana bağlayan Kuzey Kıbrıs Türkiye can suyu projesi, can suyu vereceğiz. Bunların ikisi önemli ve büyük projeler ki asrın projeleri olarak nitelendirilen projeler hayata geçti. Aslında bunlar AK Parti iktidarının 13 yıl boyunca ülkeye kazandırdığı fakat seçimden sonraki dönemde açıkçası Türkiye gündeminden çok daha farklı konularla meşgul edilmesinden ötürü bir süredir bizim ihtiyaç duyduğumuz çok projeler hayata dönüşen çok güzel yatırımlardı. Türkiye Cumhuriyeti devleti çok güçlü bir devlet herşeyden önce. Bugüne kadar 13 yıldan bu yana toplumun hiçbir kesimi yoktur ki benim hayatıma dokunulmadı desin. Benim hayatımda hiçbir değişim yaşanmadı desin. Bunu herhalde toplumun hiçbir kesimi söyleyemez. Özellikle dez avantajlı gruplar başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri için çok yeni uygulamalar hayata geçirildi. Hala bizim yapmak istediğimiz çok şey var. Biz öncelikle Türkiye'de hayatı normalleştirdik AK Parti iktidarı ile birlikte. Normalleşmenin ötesine geçeceğimiz bir şahlanma döneminin hep birlikte yaşamayı ümit ediyor ve çalışıyoruz.
1 Kasım belirleyici bir tarih olacak. 1 Kasım'da biz iki şey yapacağız, iki seçenek arasındayız ikisinden birini seçeceğiz. Ya liderlerin ne açıklama yapacağının beklendiği o toplantının nasıl sonuçlandığının beklendiği, yine acaba koalisyon olacak mı olmayacak mı hangi parti ile kim arasında olacak nasıl olacak, kaç bakanlık verilecek tartışmalarının geçtiği bir süreç bir taraftan da 13 yıldır AK Parti iktidarı bu ülkeyi nasıl yönettiyse bundan sonra tekrar ona bu görevinin verilmesi ile birlikte tek başına iktidar ve istikrarın getireceği süreç. Bu ikisi arasında yapılacak bir seçim gerçektende bu.
7 Haziran seçimleri sonrası çıkan tablodan bir hükümet boşluğu doğar mı diye umut edenler oldu. Ve onlar eş zamanlı olarak düğmeye bastılar. 'Türkiye'de böyle bir atmosfer yaşanır mı? Bundan beslenerek bir takım grupları harekete geçirebilir miyiz?' diye. Bu dönemde çok can kaybettik, çok içimiz yandı, üzüldük. Ankara'nın göbeğinde belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük terör saldırılarından biri gerçekleşti, 100 kişi hayatını kaybetti. Öncelikle tüm şehitlerimize hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Biz bu acıları bir daha yaşamayalım istiyoruz. 1 Kasım neden bu kadar hedef olarak gördük, neden tek başına iktidar olmak istiyoruz. Aslında yüzde 41 yeterdi, bir koalisyonun büyük ortağı olmak için yeter de artar bile. Bu şekilde de var olabilirdik. Ama yetmedi çünkü bizim bu ülke için bir derdimiz var, gönlümüzde yaşadığımız bir dert bu. Biz bu derdi inşallah tekrar tek başına güçlü bir iktidar ile iş başına gelerek başarmak istiyoruz"
Asrın projelerini hayata geçirecek kadar Türkiye'nin dimdik ayakta olduğunu belirten Karaaslan şu ifadelere yer verdi: "Ne değişti diye kendimize sormamız lazım. Kısa bir süre önce Anayasa kitapçığının masanın bir köşesinden öbür köşesine fırlatılmasıyla krize giren bir ülkeydik. Bugün bütün bunlar yaşanırken biz neden hala krize girmedik. Neden hala işyerleri kapanmadı, sadece anayasa kitapçığı değil zamanında yazar kasalar da fırlatılmıştı. Bugün bunları yaşamıyorsak hepimizin şunu gönülden itiraf etmesi lazım. Belki siyasi görüşümüz, hayata bakışımız farklı olabilir, eleştirilerimiz olabilir ama herhalde bunda en büyük pay AK Parti'nin bugüne kadar ki istikrarlı politikalarıdır. Bu bizim hakikaten kaybetmek istemediğimiz bir kazanım.
Bence bunun herkes farkında yani bu sorunun cevabının bu olduğunun herkes farkında ama toplum ikiye ayrılıyor burada. Bunu itiraf edenler ve edemeyenler. Çünkü hepimizin yaşadığı bu ortamda hayattan herkesin beklentileri, çözülmemiş problemleri, ilerisi için hayalleri var. Hem kendisi hem çoluk çocuğu hem eşi, arkadaşı, dostu için hayal ettiği bir Türkiye var. Biz istiyoruz ki çocuklarımız askere giderken anaların yüreği titremesin, biz istiyoruz ki evladı üniversite okuyanın bundan sonra iş ile ilgili bir problemi yaşanmasın. Bunları yüzde 100 çözmek mümkün mü dünyanın hiçbir ülkesinde bu sorunları yüzde 100 çözülmesi gibi birşey söz konusu olamaz. Hayat standartları mümkün olduğunca yükseltmek bizim elimizde. Yaptıklarımızı saymayacağım, bu ülkenin içerisinde yaşayarak bunları zaten gözlemliyoruz. Bundan sonra yapacaklarımızın teminatı yaptıklarımız. Yaptıklarımızın üzerine ekleme, daha nitelikli çözümler üretme zamanı. Çözülmüş temel sorunların üzerine katlayarak getirme zamanı, bunu hep birlikte yapacağız."
Kdz.Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan'ı ilçede ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, " Çevre, şehir, insan ve kültür, bizler için en çok kıymet verdiğimiz cümlelerdir. Sivil toplum kuruluşları ile sık sık bir araya geliyor, istişare toplantıları yapıyoruz. Ereğli'de birlikte hareket ediyoruz ve birlikte olduğumuz zaman dimdik ayakta olacağımızı her seferinde gösteriyoruz. 1 Kasım seçimleri de son derece önemli. Ülkenin birlik, bütünlük, istikrar ve huzurun devam etmesi için sandığa gidelim ve görevimizi yapalım. Ülkemize, ilçemize, ilimize, tüm insanlığa hayırlı uğurlu olsun diliyorum" dedi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu da sivil toplum kuruluşlarını çalışmalarında yol arkadaşı olarak gördüklerini belirterek başladığı sözlerine, "Ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda bir iklim değişikliği olacak ise bunu sivil toplum kuruluşları ile birlikte yapacağız" dedi. Zonguldak'ta bugüne kadar birlik ve beraberlik olma yolunda sıkıntılar olduğunu hatırlatan Çaturoğlu, "İnşallah bunları hep birlikte aşacağız. El birliği içerisinde Zonguldak'ımızın Türkiye pastasından ülkemizin de dünya pastasından daha büyük pay alabilmesi için hep birlikte çalışcağız. Zoru başaracağız. Birlik ve beraberliği sağlayan şehirlerin nasıl marka şehirler olduğunu hep birlikte gördük, Zonguldak neden bir marka şehir olmasın. Tüm arkadaşlara ihtiyacımız var. Önümüzde 1 Kasım seçimlerimiz var ülkemizin bu son virajı çok iyi bir şekilde alması gerekiyor. Bu noktada siyasi çalışmalar olduğu gibi siz toplumun çeşitli kesimlerini temsil eden arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin çalışmalarına ihtiyacımız var. İnşallah 7 Haziran'da eksik bıraktığımız işi 1 Kasım'da tamamlarız diyoruz" sözleri ile konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Ereğli İlçe Başkanlığını ziyaretinde kadınların yoğun ilgisini gördü. Karaaslan partililere hitaben yaptığı konuşmasında gösterilen ilgiye teşekkür ederek şunları söyledi:
"Ak Parti kadının omuzlarında yükselen bir partidir. Bunun başlangıç noktası da partimizin kurucusu Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın daha ilk başında kadın kollarında verdiği önem en çok da Emine Hanım'ı elinden tutup bütün siyasi çalışmalara birlikte gitmesi, bu birlikteliğin örnek olmasıdır.
Mecliste biliyorsunuz Cumhuriyet tarihi boyunca kadının parlamentoda temsil etmesi yüzde 4'leri geçmemiştir. AK Parti iktidarı ile bu sayısı yüzde 14'leri geçti, yeterli mi? Yeterli görmüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde bu sayının artmasını hedefliyoruz. Kadının işi kolay değil, kadının işi her zaman zordur. Kadının siyasette var olması AK Parti Kadın Kolları ile çok önemli bir dönem yaşadı. Evde büyük sorumlulukları arkasında bırakarak bunları yapıyor. Kadınlarımızın nasıl fedakarlık yaptığını bilen bir insanım. Biz böyle bir sevgi ile çıktık bu yola. Bu millet sevdası bizde olduğu sürece biz bu yolda da yürümeye devam edeceğiz. Biz sadece kendi çocuğumuzdan değil bizim olmayan çocuklardan da sorumluyuz, onların hayatlarında da bir dokunmak, onların hayatlarında bir dönüşüme vesile olmak. Anne olan derken çocuğu olanı kastetmiyorum o yüreği taşıyan herkesi taşıyorum. Biz bu yola millet aşkı ile yola çıktık, millet aşkı ile yola çıkanlar yorulmaz dedik, kimse bizi yorulacak diye beklemesin, biz ilk günkü aşk ile yürümeye devam edeceğiz.
Toplumun hiçbir kesimi diyemez ki benim hayatımda AK Parti dönemi boyunca hiçbir şey değişmedi. Hepimizin hayatında değişiklikler oldu. Üniversite öğrencisinin, yaşlının, esnafın hepimizin hayatında iyiye doğru bir gidiş oldu. Eskiden bu ülkede yani 10 yıl öncesine kadar bu ülkede engellinin adı yoktu, yasal düzenlemesi de yoktu. Yasal düzenleme olmayınca adından söz edemeyiz. 2005 Yılı ile itibariyle engelliler yasası yapıldı ve bu yasa ile engellilerin hayatında çok şey değişti. Hayatlarımızda çok şey değişti ama hala yapılması beklenen çok iş var önümüzde. Beklentiler çok, yapılanlar çoğaldıkta arttıkça beklentiler de o düzeyde artıyor. Bu çok doğal bir gelişmenin ürünüdür çünkü Türkiye 13 yıl da çok gelişti. Yapacak çok işimiz var. 1 Kasım seçimleri ile birlikte Türkiye tarihi bir seçim yapacak. Ya tekrar koalisyonların konuşulduğu, hükümet kurmaların konuşulduğu, parti genel başkalarının gözünün içine bakıldığı ne açıklama yapacak denilecek bir dönem ya da şahlanma dönemi devam edecek. İçinde bulunduğumuz coğrafyaya bakalım. Hiç kolay bir coğrafyada yaşamıyoruz, konumu itibariyle zor bir coğrafyada. Düşünüyorum bazen belki bu kadar sıkı sıkıya sarılmamızın nedeni zor elde ettiğimiz kazanımlar. Ulaşım, eğitimden artık yaptıklarımızı anlatmıyoruz. Bunlar ile ilgili devrim niteliğinde çalışmalar yapıldı. Biz özgürlük alanlarını genişlettik bu ülkede. Özgürlük, demokrasi herkes için gerekli.
1 Kasım seçimi AK Parti'nin değil ülkenin geleceğinin seçimi. Bu bir memleket meselesi artık. Kişisel beklentilerimizden hepinizin olabilir insanız dargınlıkları, küskünlükleri olabilir, eksiklikler, çözülmeyen problemler de olabilir herkesin hayatında var bunlar. Bu istek ve beklentileri bir kenara koyarak el ele ortak tavır sergilememiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Tüm vatandaşlarımız için yeni projeler hayata koyduk diyoruz ki yapacak çok işimiz var. Tek başına iktidar olmaya talip olan başka bir parti var mı yok, partiler şuna talip ya birbirini geçme noktasında, 23-24'ü 13-14 yapmanın derdindeler ya da birbirlerine sırt verip AK Partinin karşısında güçlü kim ise onu destekleme niyetindeler. Ben burada bir samimiyet göremiyorum. Tek başına iktidar hedefimiz var. Daha hızlı hizmeti daha hızlı ulaştırmak istiyoruz. Bu milletin bizden çok büyük beklentileri var.
Gençlere çok önem verdiğini iddia edenler var, 3 dönem kuralını çıkardık, çok önemli siyasetçiler 1 dönem ara verdiler. Arkasından biz 25'e indirdik seçilme yaşını şimdi 18 yaşına indirmeyi vaat ediyoruz. Seçim beyannamemizde gençler ile ilgili yeni düzenlemeler var. Yeni iş kuracak, işini büyütmek isteyen gençlere 1 yıl devletin ücretini ödemesine kadar çok önemli şeyler var. Bunlar bir insanın doğumdan ölümüne kadar yaşadığı tüm evrelerde devlet onun yanında olduğunu gösterecek bizim çıkış amacımız bu. Seçim beyannamemiz bizim yol haritamız. Biz seçim beyannamesinde vaatlerde bulunmuyoruz, biz gerçekleştireceğimiz sözleri söylüyoruz. Hükümet kurulacak bunlar yol haritasına dönüşüyor. Son dönemeçteyiz burada 1 haftalık zaman dilimi kaldı. 1 Hafta boyunca bugüne kadar verdiğiniz emeğin, mücadelenin tüm Türkiye'de olduğu gibi burada da fedakarlıkla, cefakarlıkla, çalışkanlıkla devam ettiğini biliyorum. 1 Kasım'a kadar hakikaten gerekiyorsa az ailemizle görüşelim, az uyuyalım, az dinlenelim. İşinizden gücünüzden evinizden barkınızdan herşeyden bir mesafe bırakıp buraya geldiyseniz taşın altına elinizi de bedeninizi de koymuşsunuzdur. Hepimiz yeni Türkiye'nin mimarları olacağız hep birlikte bunu başaracağız. Herkese de kapımız açık. 1 Kasım vatanımız milletimiz için hayırlısı olur, biz bunu demokrasi bayramı olarak 1 Kasım'da biz bunu kutlarız. Tekrar kaldığımız yerden yolumuza devam ederiz"
Karaaslan, bir süre önce Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) istifa eden Ereğli İl Genel Meclis Üyesi Sadettin Arslan'ın AK Parti'ye katılmasından ötürü parti rozet taktı.
Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan'ı belediye girişinde belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri ile karşıladı. Uysal'ın eşi ve kızı tarafından verilen çiçeğin ardından kalabalık partili topluluğunun da katıldığı ziyarette Ereğli Belediye Başkanı Uysal birlik ve beraberlik mesajları verdi.
