CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, "Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü" bütçesi üzerine CHP grubu adına söz alarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında öncelikle 3 Mart 1992 Kozlu’da ve 7 Mart 1983 Armutçuk’ta yaşanan grizu faciasında hayatını kaybeden maden şehitlerini andığını belirtti.

Turpcu, Zonguldak’ta işsizlik ve göç olaylarına değinerek, “Emeğin Başkenti Zonguldak” bugün “emeklinin ve işsizliğin başkenti” haline getirilmiştir. Bunun nedeni iktidarın Zonguldak'a 14 yıldır kalıcı bir yatırım yapmamasıdır. İstihdam imkanı olmadığı için, Zonguldak göç vermekte ve günden güne küçülmektedir” dedi.
Açıklama şu şekilde:

“Öncelikle, Zonguldak Kömür Havzasının 170 yıla yaklaşan tarihinin en büyük felaketleri olan ve bugün yıldönümü olan 3 Mart 1992 Kozlu faciasında hayatını kaybeden 263 maden şehidimizi, 7 Mart 1983 Armutçuk faciasında hayatını kaybeden 103 maden şehidimizi saygıyla anıyorum.

Değerli Milletvekilleri;
Yüzölçümü 783 bin kilometre kare olan ülkemizin ortalama 200 metre derinliğine kadar olan yeraltı kaynakları bilinebilmektedir. Daha altında ne olduğunu bilmiyoruz. Gelişmiş ülkelerde ortalama 1000 metre derinliğe kadar sondajlama çalışmaları tamamlanmıştır. Ülkemizin maden varlıklarının ortaya çıkarılması için yoğun bir sondaj faaliyeti yürütmesine ihtiyaç vardır. Bu konuda kuruma önemli görevler düşmektedir.

ZONGULDAK’TA İŞSİZLİK VE GÖÇ

Bu noktada 170 yıllık üretim kültürü olan ancak bugün bitme noktasına gelen taş kömürü üretimine ayrı bir parantez açmamız gerektiğini düşünüyorum.
Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il olma ünvanına sahip Zonguldak, taş kömürünü çıkartmak için beş binden fazla madencinin şehit olduğu, on binlerce madencinin sakat kaldığı, taş ve kömür tozunun sebep olduğu meslek hastalıklarından dolayı binlerce insanın erken hayatını kaybettiği bir ildir. Yani, Zonguldak ülkemizin sanayisini kurmak ve geliştirmek uğruna bu güne kadar çok ağır bedeller ödemiş bir şehirdir.

“Emeğin Başkenti Zonguldak” bugün “emeklinin ve işsizliğin başkenti” haline getirilmiştir. Bunun nedeni iktidarın Zonguldak'a 14 yıldır kalıcı bir yatırım yapmamasıdır. İstihdam imkanı olmadığı için, Zonguldak göç vermekte ve günden güne küçülmektedir.

2002`de 616 bin olan Zonguldak’ın nüfusu her yıl göç vermiş, 2015’de 595 bine gerilemiştir. Ekonomideki rolü giderek azalan şehrimiz, şimdi ise suyu çekilmiş değirmene benzemiştir.
İktidar bilmelidir ki Zonguldak sadaka istemiyor, 170 yıldır ekonomiye kazandırdıklarının karşılığını istiyor, hak ettiğini istiyor, yatırım istiyor, iş istiyor!!!

TTK’NIN DURUMU

Değerli Milletvekilleri,
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri faaliyet gösteren Türkiye Taşkömürü Kurumu, Türkiye sanayisinin gelişmesinin lokomotifi işlevini görmüş, aynı zamanda ülke ve bölge ekonomisine büyük katkı yapmış, istihdam açısından bölgemizin temel kurumlarından biri olmuştur.

TTK ülkemizde derin kuyu kömür madenciliği yapılan ve denizaltı sahalarda kömür madenciliği yapılan tek Kurumdur. Bununla birlikte TTK İlk tahlisiye (yeraltı kazalarında kurtarma) istasyonunu kuran ve ülke çapında bu güne kadar 10.000 tahlisiyeci yetiştiren, eğiten bir Kurumdur.

Bu kadar önemli, bu kadar stratejik ama iktidar tarafından bitme noktasına getirilen bir kurumdan bahsediyoruz.
Bu önemli kurum bugün, tarihinin en az sayıda işçisi ile en az miktarda üretimini yapar hale gelmiştir. TTK`nın işçi sayısı 2002`de 16 bine, 2015`te ise 8.982`ye düşmüştür.
Kurumun norm kadrosu 14 bindir. Bu nedenle mevcut durumda ihtiyaç olan işgücü açığının acilen giderilerek norm kadronun tamamlanması, bu seviyenin korunması için her yıl ihtiyaç olacak şekilde işçi alımı yapılması gerekmektedir. Havzamızda yaklaşık 1.3 milyar ton rezerv olduğu bilinmektedir. İşçi açığı giderilerek kurum, üretim hedefi olan yılda 5 milyon ton üretimi için büyük bir ivme kazanacaktır.

Sayıştay`ın TTK`ya ilişkin 2014 yılı Denetim Raporu: “Zonguldak taşkömürü havzasında üretim faaliyetlerinin gerekli yatırımlar yapılarak sürdürülmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini söylemekte, tüm hazırlıklar tamamlansa bile yeterli üretim işçisi alınmadığı takdirde üretim miktarının artırılmasının mümkün olmadığını” vurgulamaktadır.

Taşkömürü rezervlerini en iyi şekilde değerlendirmek ve ülkenin taşkömürü ihtiyacını karşılayarak yurt ekonomisine katkıda bulunmak zorundayız. Bu gerçeklere rağmen sürekli yerli kaynak vurgusu yapan iktidarın TTK’nın işçi açığını neden gidermediği, kurumun yeniden yapılandırılması ile ilgili atması gereken adımları atmadığını anlamak mümkün değildir.

Sayın Bakan, yeterli yer altı işçisi olmadığı için üretimin artırılması zaten mümkün değildir. Yeterli yerli üretim olmaması nedeniyle, ithal edilen kömür miktarının cari açık üzerindeki etkileri hiç hesaba katılmakta mıdır?

‘ÇIKIP AÇIKLAYIN BİZ DE BİLELİM’

Sayın Bakan, “TTK ile ilgili 2010 yılında Mevcut Durum Tespit Raporu” hazırlandığını ancak rapor üzerinde kurumlar arası bir mutabakata varılamamış olması nedeniyle günümüze kadar herhangi bir gelişme kaydedilemediğini söylemektedir.

Sayın Bakan, kurumların 6 yıldır TTK`ya ilişkin mutabakata varamadığı hususlar nedir? Lütfen çıkıp açıklayın bunu bizde bilelim! Yeri geldiğinde saatler içinde yasa çıkaran iktidarınız konu “TTK`ya yatırım yapmak, yeniden yapılandırmak ve işçi almak” olunca neyi beklemektedir?

Değerli Milletvekilleri,
1970’li yıllarda 5 milyon tona yaklaşan yıllık satılabilir taşkömürü üretim miktarı, yıldan yıla azalmaya başlamış, 2002 yılında 2,2 milyon ton, 2015 yılı sonu itibariyle de 948 bin ton üretim yapılmıştır. Türkiye taşkömürü ihtiyacının 1980 yılında %80’i TTK tarafından karşılanırken bugün bu oran %6 civarına inmiştir.

AKP döneminde, üretimdeki dibe vuruş dikkat çekici olduğu kadar, ithalatın her yıl devasa oranda katlanması da dikkat çekicidir. 1980 yılında 0,9 milyon ton olan taşkömürü ithalatı; 2002 yılında 11 milyon ton, 2010 da 22 milyon ton, 2013 yılında 32 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. Yani, üretim dibe vururken, ithalat her yıl katlanmıştır.

Yerin altında kömürümüz, yerin üstünde işsizlerimiz var ancak AKP izlediği politikalarla başka ülkelerin şirketlerine para kazandırıyor, işsizlerine iş buluyor.
Mayıs- 2015 TTK Taşkömürü Sektör Raporu: “son dönemde uluslararası kömür pazarında yaşanan gelişmelerin, tedarik güçlükleri ve aşırı yükselen kömür fiyatları yerli üretimin önemini bir kez daha ön plana çıkarttığının” altını çizmektedir.

Sayın Bakan bu tabloya rağmen Zonguldak taşkömürüne bu kadar uzak durmanızın nedeni nedir?
Sözlerime son verirken şunları söylemek istiyorum. TTK`nın işçi açığı acilen giderilerek, yeniden yapılandırarak, sermayesini güçlendirerek, yeniden organize ederek, yeni bir işletme mantığıyla bakarak maliyetlerin aşağıya çekilebileceğine inanıyorum.

Bunun için yapılandırma çalışmaları acilen tamamlanmalıdır. Burada sağlanacak istihdam ve dışarıya verilecek dövizin önlenmesi bile başlı başına bir kazançtır diyor hepinize saygılar sunuyorum.”