CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, 10 Ocak`ta yayınlanan Barış için Akademisyenler Bildirisi`nin ardından başlayan tartışmalar ve bildiriye imza atan akademisyenlerin gözaltına alınması ile ilgili açıklamalarda bulundu.

 

 Turpcu`nun açıklaması şöyle:

 "Söz konusu akademisyenler bildirgesi çerçevesinde devam eden soruşturma, gözaltına alma ve görevden uzaklaştırmaların derhal son bulması gerekmektedir.

Ne yazık ki bu yaşananlar, Türkiye'de yayılmakta olan ölçüsüzlük sendromunun bir devamıdır. Devletin en üst makamından talimat verir gibi yapılan beyanatları takiben bu insanların gözaltına alınması ülkemize zarar vermekten başka hiçbir işe yaramaz.

 

Bu sebeple devlet, meşruiyetini asla sorgulatmamalı ve hukuk devletinin gereği neyse o şekilde hareket edilmelidir. Siyasi otorite eylem ve söylemleriyle toplumu ne yazık ki kutuplaştırma gayretindedir. Ancak unutulmamalıdır ki, buz tutmuş bir gölün üzerinde zıplamak hepimizi aşağıya çekecektir. Bu nedenle dikkatli olmalıyız. Nefret, söylemle başlar, nefret dilini kullanmamak, bu sorumluluk ve bilinçle davranmak, hepimizin hem insani hem de toplumsal görevidir.

 

Büyük resme bakarsak, ifade özgürlüğü olarak değerlendirilebilecek açıklamalara yönelik bu tavrın, muhaliflerin siyaset alanını daraltıp hareket edemez hale getirme niyeti vardır. Bu gözaltılar ile korku imparatorluklarını pekiştirmeyi amaçladıklarını düşünüyoruz.

 

Gücü eline alan, kendi düşüncesinin tersini söyleyeni istediği gibi cezalandıramamalıdır. Bunu yapabildiğimiz gün, ülkemiz gerçekten iyi bir yerlere gelme şansı yakalayacaktır. Bizim tek gayemiz bunu gerçekleştirebilmektir.

Bildirinin içeriğine katılmadığımı belirtmek istiyorum. Terörün insanlık suçu olduğunu kabul eden bir partinin üyesi olarak, başta PKK terörü olmak üzere her türlü teröre amasız, fakatsız, lakinsiz karşıyım, terörü ve terörü destekleyenleri şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Teröre karşı olduğum gibi, düşünceyi açıklama hürriyetine yapılan baskılara da karşı olduğumu ifade etmek istiyorum. "