CHP MİLLETVEKİLİ TURPCU’DAN:

-BAŞKAN TOPLANTIYA KATILMADI, CAMİ PROJESİ 1 OYLA GEÇTİ

-DEMİRTAŞ MİMARLAR ODASI TEMSİLCİLİĞİNDEN İSTİFA ETMELİ

-KOMİSYON BAŞKANI BACAK’IN SÖZLERİ SUÇ UNSURU

-CHP’Lİ BELEDİYELER VE ÖRGÜTLERLE  ÇATALAĞZI’NDA DAHA ÇOK KATILIM SAĞLANIRDI

-MALİ SIKINTILARLA GÜÇ ODAKLARI BENİ TESLİM ALAMAZ

-ZONGULDAK VE EREĞLİ’DEKİ CAMİ YAPIMI İÇİN UYGUN YERLER VARDIR

 

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, Yazılı Bir Açıklama Yaparak Bir Çok Konudaki Görüşlerini Ifade Ederken, Zonguldak Ve Ereğli’deki Cami Projelerinde Alternatif Yerler Bulunduğuna Vurgu Yaptı.

Turpcu, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’in cami oylamasına katılmayarak teklifin 1 oy ile Kabul edilmesinden dolayı da eleştirdiği açıklamasından görüşlerini şöyle dile getirdi:

“CAMİ PROJESİ MHP DESTEĞİYLE GEÇTİ”

 “Belediye Başkanımız Sayın Muharrem Akdemir, MHP`lilerin, Meclis`teki ZONGULDAK`TA DENİZ KENARINA YAPILMASI PLANLANAN CAMİ yeri oylamasında bizimle beraber hareket edeceklerini bana söyleyince bende `MHP`lilere nasıl güveniyorsun?` dedim. `Benimle konuşmadan şehir dışına çıkmayınız` dedim, kendileri de `konuşuruz` dediler. Ama kendileri konuşmadan gittiler ve Belediye Başkanımız Meclis Toplantısı`na katılmayınca, deniz kenarına cami projesi bir (1) oy farkla tabiki MHP`lilerin tam desteğiyle geçti.

“DEMİRTAŞ  MİMARLAR ODASI TEMSİLCİLİĞİNDEN İSTİFA ETMELİ”

Ayrıca Mimarlar Odası Zonguldak Temsilcisi ve Belediye Meclisi Üyesi Turhan Demirtaş DENİZ KENARINA CAMİ PROJESİNE evet dediği için bir (1) oy farkla DENİZ KENARINA CAMİ PROJESİ, Belediye Meclisi`nde kabul edildi. Ben bir mimar olarak, Sayın Turhan Demirtaş`ın Mimarlar Odası Temsilciliği`nden istifa etmesini bekliyorum.

Ayrıca İmar Komisyonu Üyesi Sertan Bacak'ın hem CHP Üyesi olarak hem de bir şehir plancısı olarak (İl Başkanımıza itirafları ayrıca bir suç unsurudur, savcılık konuyu araştırmalıdır) AKP ile beraber oy kullanmasının hem CHP`nin hem de Şehir Plancıları Odası`nın disiplin soruşturmasına tabi olduğunu düşünüyorum.

“AKDEMİR VE DEMİRTAŞ, AYNI NOKTADA BULUŞMUŞLARDIR”

Sayın Turhan Demirtaş, Sayın Belediye Başkanımız Muharrem  Akdemir`in şikayetleri üzerine CHP`den ihraç edilmiştir. DENİZ KENARINA CAMİ PROJESİNİN Belediye Meclis'inden geçmesinde biri evet diyerek diğeride katılmayarak esaslı rol oynamışlardır, aynı noktada buluşmuşlardır.

Ben bu durumu, Sayın Belediye Başkanımızın, Sayın Valimize aşırı bağlılığına bağlıyorum, çünkü Sayın Başkan aynı pozisyonunu sözüm ona demokrasi mitinglerine (bugün birkez daha görüyoruz ki o mitingler demokrasiyle ilgili değil AKP`nin hegomanyasını sağlamlaştırmak için yapılmıştır) katılarak göstermiştir.

O zamanda kendisine katılmamasını gerektiğini çok söyledim ama beni dinlemedi,  `Vali Bey`e söz verdim` dedi. Ve ben bugün şöyle düşünüyorum; DENİZ KENARINA CAMİ KONUSUNDA Sayın Başkan, Sayın Vali`ye söz vermişti ve sözünü tuttu.  Sertan Bacak'ın İmar Komisyonu`ndaki AKP`lilerle beraber oy kullanması da bunlarla bağlantılıdır. Belediye Meclisimizde, Belediye Meclis Üyelerimiz önseçimle gelselerdi durumumuz daha farklı olurdu. CHP İl ve İlçe Yönetimleri ve inançlı CHP`liler belediye üzerinden CHP`nin daha fazla yıpratılmasının önüne geçmelidirler, diye düşünüyorum.

“ÇATALAĞZI’NDA  MİTİNGE HALKIN KATILIMI DAHA FAZLA OLABİLİRDİ”

Bununla birlikte, Çatalağzı’nda yaptığımız ve 20 milletvekili ve bir Genel Başkan Yardımcımızın katıldığı mitinge 3 belediyemizin olduğu Kilimli İlçemizde halkın katılımı daha fazla olabilirdi.

Bu konuda il örgütümüzün, ilçe örgütlerimizin, belediye başkanlarımızın biz milletvekillerinin ve tüm CHP`lilerin halkın daha fazla katılımı için daha fazla çalışmaları gerektiğimiz de bir gerçektir.

“AKDEMİR EV SAHİBİDİR”

Ayrıca, başta Çatalağzı Belediye Başkanımız başta olmak üzere mitingin yapıldığı alandaki kürsü görevlileri bana kürsü platformunun zayıf olduğunu dolayısıyla fazla sayıda kişiyi çekemeyeceğini, platformun çökebileceğini söylediler. Bende miting bitiminde, bu nedenden dolayı sadece Kilimli İlçesinin Belediye Başkanlarının kürsüye davet edilmesini istedim. Sayın Muharrem Akdemir açıklama yapmışlar `ben misafirdim çağırmasalar ne olur` diye ama arkasından da eklemiş `kasıt varsa şiddetle protesto ediyorum` diye. Ancak orada, yani miting alanında Sayın Akdemir misafir değil ev sahibidir. Misafir olanlar 18 Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcımızdır. Onlar kürsüde yoklar, AYRICA KASIT DA YOKTUR!!!

Sayın Muharrem Akdemir böyle diyeceğine, Zonguldak halkının daha fazla katılımı için örgütlere yardımcı olsaydı, diyorum.

“BİZ ÇALAN ÇIRPAN DEĞİLİZ”

Termik santrallarla ilgili her açıklama ve eylemimizde ya da AKP`nin Zonguldak’a yapmadığı hizmetlerle ilgili her eleştirilerimizden sonra hemen hastane inşaatı önümüze konuluyor. Bu eleştirileri yapanlar bazen siyaseten bazen samimiyetsizlikten ve art niyetle, bazen de haklı olarak daha iyi hizmet almak için yapıyorlar, dünyada ya da Türkiye'de mali sıkıntıya düşen ilk bizim şirketlerimiz gibi… Biz çalan çırpanlardan değiliz. Zaten, aile şirketlerimizin tüm bilançoları ve mal varlıkları açık ve şeffaf olarak Ankara 9. Ticaret Mahkemesindedir. Ayrıca şirketlerimizin ve şahsımızın tüm varlıklarıda mahkemede tedbir ve denetim altındadır. Bizim ayakkabı kutularında paralarımız yok, imkanlarımız bu kadardı. Konu mahkemededir, dolayısıyla bizi suçlamak ve yıpratmak isteyenlerin amacı nedir?

“TERZİ, CAHİLCE KONUŞULUYOR”

Hastane inşaatıyla ilgili Fikret Zaman`ın talihsiz açıklamaları doğru değildir. AKP`li İsmail Terzi görevini yapıyor ve çok cahilce konuşuyor. İl Genel Meclisi`nin görevleri arasında hastane yapmak mı vardır? Köylere hizmet mi vardır? Dolayısıyla boş konuşmaktadır.

Türkiye’de ilk inşaatı duran Zonguldak Hastanesi değildir. TOKİ, hastane ile ilgili prosedür nasıl olursa onu yapacaktır ve yapmaktadır. Buna vereceğimiz cevaplar bu kadardır, kaçak, göçek, çalan, çırpan firmalardan değiliz, İsmail Terzilerin çok uzağında değildir böyle firmalar, az yürüsün onları bulur.  

Biz TOKİ’ye ve bağlı kuruluşu, Emlak Konuta yaptığımız işlerden dolayı, aile şirketlerimiz olarak 20 milyon TL`ye yakın zarar etmişizdir. Biz bunun bize düşen bedelinin maddi kısmını fazlasıyla ödedik, manevi olarakta hala ödüyoruz. Varlıklarımız bu kadardı, alın teriyle 40 yılda kazandık, İsmail Terziler gibi iktidarın nimetleriyle zenginleşmedik. Bu milletin ekmeğine saldıranları, aynen şuan Fethullah terör örgütünden hesap sorulduğu gibi, burunlarından fitil fitil getireceğiz.  Bu yazıları yazanların içten içe sevindiklerini biliyoruz. Bunların Zonguldak düşmanı olduklarını iyi biliyoruz çünkü şirketlerimiz Zonguldaklıların şirketleriydi. Çok sayıda Zonguldaklı çalışıyordu, bazılarıda emekliliklerini hak etmişlerdir ve emekli olmuşlardır. Aile şirketimiz Turyapı İnşaat, Zonguldak`ın en büyük üst yapı şirketiydi.

 

 “YOĞUN KINA KOKUSU”

Terzi ve Terzi gibilerin bu durumdan dolayı kına yaktıklarını yoğun kına kokusundan anlıyorum. Terzi, Zonguldak meselelerine kafa yoracağına, yani TTK`nın durumu, işsizlik, göç, termik santral cehennemi vs. sorunları ortadayken bunlara karşı mücadele eden bana saldırıyor. İsmail Terziler bu milleti Şener Şen'in filmindeki gibi Avrupa'ya götürüyorum diye otobüse bindirdiler Arap çöllerinin ortasında bıraktılar.

“İHANETLER YÜZÜNDEN İNSAN İÇİNE ÇIKAMAYACAKLAR”

Geçmişte iktidar olup da adı olmayan partiler gibi AKP de iktidardan indiğinde İsmail Terzi gibiler Zonguldak’a yaptıkları ihanetler yüzünden insan içine çıkamayacaklar yüzlerine tükürüleceklerdir, köylerindeki işsiz ve yoksul gençler tarafından. İsmail Terziler bilsinler ki biz onların ağababalarına karşı mücadele ediyoruz, Zonguldak'ın ve halkımızın kurtuluşu için mücadele ediyoruz. Zonguldak’ın toprağının, suyunun ve havasının zehirlenmemesi için savaşıyoruz. İsmail Terziler gibi 14 yılda iktidarda kalıp bu memleketi tekrar Kurtuluş Savaşı yapmaya mecbur hale getirmedik, Zonguldak’a ve Türkiye'ye ihanet etmedik, kendimizi satmadık.

“O GÜNLERİN UZAK OLMADIĞINA İNANIYORUM”

Ama nasıl bu halkın yurtsever insanlarını kumpaslarla Silivri zindanlarını dar etmiş Fethullah terör örgütü bugün bunun hesabını veriyorsa ülkeyi ve devleti bu emperyalistlerin maşası örgüte peşkeş çeken İsmail Terzilerde önümüzde çok uzak olmayan zamanlarda hesap vereceklerdir. O günlerin uzak olmadığına inanıyorum, önce şu, AKP`nin 14 yıllık yanlış dış politikası yüzünden Suriye ve Irak'ta emperyalizme burun buruna karşı mevzilerde olduğumuz durumu bir atlatalım. Ülke olarak bu tehlikeyi bir savuşturalım, ondan sonra sıra ülkeyi bu hale getirenlere gelecek.

“HİÇ BİR GÜÇ ODAĞI BENİ TESLİM ALAMAZ”

Ama köşelerini kiraya verenler ya da AKP`ye karşı yazmaktan korkan, her devrin sözüm ona kalemşörleri ve AKP`nin kimi temsilcileri (AKP`nin yöneticilerinin önemli çoğunluğunun bizim şirketlerimize yapılan eleştirilerin yanında olmadıklarını biliyorum)  şahsımla ilgili yazacak ya da yapacak eleştiri bulamayınca hastane işini kalemlerine ve dillerine doluyorlar.

Şunu tekrar söyleyeyim ki,  aile şirketlerimizin içine düştüğü mali sıkıntılar nedeniyle hiç bir güç odağı beni teslim alamaz.

CHP`de belirleyici olan sadece para değil olmazsa olmazı inançtır. Bende böyle yapmaya yani, Zonguldak’ı ve Cumhuriyet Değerlerini korumaya bundan önce olduğu gibi bundan sonrada devam edeceğim.

“CAMİ PROJESİNİN YERİNİ TARTIŞMAYA AÇALIM”

Hem Zonguldak Belediye Meclisi`nde alınan kararla ZONGULDAK`TA DENİZ KENARINA CAMİ, hem de Ereğli Belediye Meclisi`nde alınan kararla EREĞLİ’DE KENT MEYDANINA CAMİ yapılmasıyla ilgili önerilerde bulunmak istiyorum.  

Tüm iyi niyetimizle ZONGULDAK`TA DENİZ KENARINA CAMİ, EREĞLİ’DE KENT MEYDANINA CAMİ projesinin yerini tartışmaya açmak istiyorum.  

“ÇATUROĞLU MEĞER DOĞRUYU SÖYLEMİŞ”

Osmanlı'nın en güzel camilerini Mimar Sinan yapmıştır, Cumhuriyet döneminin camilerimizi de mimarlar yapmıştır. Şuan, Çengelköy imamının yapmakta olduğu gibi, camileri onlar yapmamışlardır. İmamlar ya da din adamları orada ibadet yaptırmışlardır ve öylede olmaları gerekir.

Sayın Faruk Çaturoğlu, lavuar alanla ilgili söylemleriyle meğer doğruyu söylemiş, Zonguldak Belediye Meclisi`nden çıkan kararın daha kötü olacağını tahmin etmiştir. Bu anlamda Sayın Faruk Çaturoğlu`nu tebrik ediyorum.

“LAVUAR MEYDANINA CAMİYİ YAPABİLİRİZ”

Şimdi Zonguldak`ta yaşayanları, CHP`li, AKP`li, MHP`li, partili partisiz herkesi, mimarları teknik elemanları göreve çağırıyor ve şöyle bir öneride bulunuyorum. Camiyi deniz kenarına değil, lavuar alanında yüzümüzü denize döndüğümüze, hiç bir estetik değeri ve tarihi özelliği olmayan, beton lavuar kulelerin ortadan kaldırılarak, buranın en sol tarafına yapılmasını, tüm Zonguldaklıların tartışmasına açıyorum. İktidar, nasıl bir cami yapılmasını öngörüyorsa, bu camiyi oraya yapabiliriz.

“DİN ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLARI LANETLİYORUM.”

Bizim camiye, karşı çıkmamız söz konusu değildir, bu memleketin her köşesinde, her köyümüzde 1-2 cami vardır, bütün şehirlerimize çok sayıda cami vardır ve bunlar Cumhuriyet Döneminde yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı olmasa bu camilerimiz olmayacaktı. CHP`ye cami ve din üzerinden saldırı yapanların, bu şekilde eleştirilerin günümüzde karşılığı kalmamıştır. Emperyalistlerin dini ve dini değerleri kullanarak oynadığı derin oyunu, halkımız yaşayarak görmektedir.  Emperyalistlerin oynadığı derin oyunu, emperyalistlerin Fethullahcı örgütü nasıl maşa olarak kullandıklarını 15 Temmuz darbe girişimine rağmen görmeyenlerin kör olduğunu düşünüyorum.  Din üzerinde siyaset yapanları lanetliyorum, yaşadıklarımıza rağmen bunu bilerek görmeyenleri vatan haini ilan ediyorum.

Deniz kenarının halkın gezme, dinlenme, sosyal faaliyet alanı olarak korunması gerektiğini düşünüyorum. Buna da Zonguldak halkı karar vermelidir. Çengelköy imamı belki sadece temel atmaya ve açılış törenine gelecektir. Bu nedenle Zonguldak’ta yapılacak camiye Zonguldak dışı odakların değil, Zonguldak halkının karar vermesi gerekir.

“15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ ÖNE ÇIKTI”

AKP toplumu her alanda bölmüştür. Müftüler, Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı kahramanları için şehit cenazelerinde dua okumamakta ısrar etmişlerdir. Bugün geldiğimiz durumda, 15 Temmuz şehitleri ön plana çıkmıştır. Bugün Hakkari Şemdinli’den gelen haber içimizi bir kez daha yakmıştır. İlk belirlemelere göre 10 askerimiz şehit olmuş, 8 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 11'i asker, toplam 27 yaralı hastanelere sevk edilmiştir.  Hain terör saldırısında şehit olan askerlerimize ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Terörü ve bu alçak saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyorum, teröre karşı verdiğimiz tüm şehitlerimize bir kez daha Allah`tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

“AYRIMI HEP BİRLİKTE KIRALIM”

Ayrımı hep birlikte kıralım, diyorum. Bu Caminin temelini hep birlikte atalım, hep birlikte namaz kılalım, camilerimiz ayrılmasın, bu ayrışmada sıra camilerimize gelmesin.

Benim önerim, Acılık Cami`nin yıkılarak, etrafının geniş bir kamulaştırma yapılarak, iktidar çevrelerinin anlattığı anlamda bir prestij cami yapılması yönündeydi.  Ne yazık ki, benim CHP`li belediyemde bile bunlar tartışılmadı.

Ereğli’ye geldiğimizde ise, Kent Meydanı olarak imarı geçmiş olan yere, cami yapılması kararı, aynı şekilde Zonguldak dışı odakların kararıyla, AKP`nin oylarıyla evet denildi ve Meclis`ten geçti.

Aynı şekilde Zonguldak dışı odakların (Çengelköy İmamı) kararı ile projeye evet dediler.

Burada CHP grubu, Zonguldak Meclis Grubunda yaşanan dağınıklığın aksine, birlik ve bütünlük içerinde kent meydanına cami yapılmasına başta İlçe Başkanımız, mimar Sayın Sertan Ocakcı olmak üzere oy birliği ile `hayır` dedi.  İlçe Başkanımız Sayın Sertan Ocakcı`yı, İlçe Yönetimini ve Ereğli Belediye Meclis Grubumuzu tebrik ediyorum.  

“CAMİ İSTEMİYORLAR UCUZ OYUN”

Ereğli’nin 31 mahallesinde 76 camii, 22 mescid var ve 40 bin kişi namaz kılabilir durumda. Cami istemiyorlar şeklinde ucuz bir oyuna da gelmeyeceğiz, EREĞLİ’DE KENT MEYDANINA CAMİ projesinde yer değişikliği yapılmasını, ZONGULDAK`TA DENİZ KENARINDA CAMİ projesinde olduğu gibi öneriyorum.

Önerim şudur; Ereğli girişinde Devrek yol ayrımındaki eski hayvan pazarının kurulduğu alan yüzölçümü ve şehrin girişinde yer alması açısından prestijli bir cami için uygundur. Hem kent girişinde olması, amacı ile hedeflenen simge cami yapı kavramını içerisinde barındırabilir.

Ereğli ve Zonguldak`ta cami yapılması için daha uygun yerler vardır. Çengelköy İmamı gibi,  halka sormadan, halkı düşünmeden, baskıyla, korkuyla, daha uygun yerler varken bu projeler buralara yapılmamalıdır. Ereğli`de başka alternatifler de vardır.

Bu düşünce çerçevesinde, gayet iyi niyetle, bu projelerin yapım yerlerini, halkımızın yararı için tartışmaya açmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.”