Mersin'li TEMA Gönüllüsü Ahmet Salih Özenir, , 4 bin 400 kilometreyi kapsayan, güneş ve rüzgar enerjisine dikkati çeken bisiklet turunda önemli mesajlar verdi.

Mersin'li TEMA Gönüllüsü Ahmet Salih Özenir, "Bisikletim ile Türkiye yollarında 4 deniz 4 kapı" adını verdiği projesi kapsamında Kdz.Ereğli'ye geldi. Kdz.Ereğli Bisiklet Sevenler Derneği ve TEMA Kdz.Ereğli Temsilcileri tarafından karşılanan Ahmet Salih Özenir, Bozhane'de bulunan çay bahçesinde basın açıklaması yaptı.
Küresel ısınmaya bağlı küresel iklim değişikliği bütün dünyayı etkilemeye devam ediyor. Beklenmedik zamanlarda fırtınalar, kasırgalar oluşumu, ummadığımız zamanlarda şiddetli ve düzensiz yağan yağmurların sonucunda bitki örtüsünden yoksun arazilerde oluşan seller ve buna bağlı olarak meydana gelen toprak erozyonu, can kaybı küresel iklim değişikliğinin en önemli göstergelerindendir. Son zamanlarda özellikle Amerika Kıtası'nda yaşanan kasırgalar ve geçen yıl İstanbul'da yaşanan büyük sel felaketi Karadeniz Bölgemizde meydana gelen toprak kayması ve selleri örnek verebiliriz. Ülkemiz her ne kadar 2009-2010 yıllarında beklenenin üzerinde bir yağış almış ve bunun sonucunda da seller ve toprak erozyonunun boyutları aşırı derecede artmıştır. Ancak kar yağışı beklenenin çok altında kaldığından yer altı su kaynaklarımız özellikle yaz ve sonbahar aylarında azalacaktır. Bu saydıklarımız dünyamızın kirlenmesi nedeni ile meydana gelen iklim değişikliğinin sonucudur. İşte bu nedenlerle halkımızın dikkatini çekebilmek ve bu olayları sürekli gündemde tutmak ve karar verici mesaj verebilmek için tek başına Türkiye turuna 1 Haziran 2010 tarihinde Mersin'de başladım. Bu eylemde beklediğimiz diğer bir sonuç ise bisikletin hem sağlık hem de küresel ısınmaya karış bazı Avrupa ülkeleri ve Japonya'da olduğu gibi bisikletin doğa dostu bur ulaşım aracı olduğunu halkımıza benimsetmek ve özendirmektir. Fosil yakıt ve nükleer enerjiye karşı dünyanın en büyük yenilenebilir enerji kaynaklarından ikisi güneş ve rüzgar enerjisidir. Bugün için Amerika, Almanya ve Çin özellikle rüzgar enerjisine büyük yatırımlar yapmaktadırlar. Son verilere göre Amerika'nın rüzgardan ürettiği elektrik enerjisi 5 milyon hanenin elektrik ihtiyacını karşılamaktadır. Avrupa ve Amerika gibi yoğun enerji tüketen ülkelerde ısıtmadan soğutmaya, mutfaktan sanayi sektörüne kadar hemen hemen herşey elektrik enerjisi ile gerçekleştirilmektedir.
Amerika gibi enerji tüketiminin fazla olduğu bir ülkede 5 milyon haneye ulaşmak demek Türkiye gibi az enerji tüketen ülkelerde en azından ortalama bir hesapla 10 milyon konutun bu enerji kaynaklarından faydalanması anlamına gelmektedir. Yapılan hesaplara göre Türkiye'nin rüzgar enerjisi potansiyeli 10 bin mw'dir. Ülke olarak şuanda biz bu rüzgar enerjisi potansiyelini ortalama bir hesapla 433 mw'ni kullanmaktayız.
Ayrıca güneş enerjisinin kullanılacağını da düşünecek olursak Türkiye'nin çok uzun yıllar ne HES'lere ne nükleer reaktörlere ne de fosil yakıtların yoğun şekilde kullanıldığı termik santrallere ihtiyacı olmaz. Diyoruz ki, "Güneş ve rüzgar enerjisi bize yeter, nükleer neyimize" dedi.