Biliyorsunuz Ali Suat Eser’i. Sizlere ayrıca anlatmaya gerek var mı? O; gazetecilik mesleğine gönül vermiş bir emekçiydi. Uzun yıllar çeşitli yaygın ve yerel gazetelerde çalıştıktan sonra ailece kurdukları Gündem Gazetesi’nin başına geçti ve sağlığı bozulunca da, bayrağı kardeşi Metin’e bırakıp bir kenara çekilmek zorunda kalmıştı.

Oğlu Emre üniversite sınavında Antalya’yı kazanında, O’nun peşinden gittiler ailece. Derken, iki ayrı kira ödememek için Antalya’ya taşınma kararı aldılar. Ereğli’deki evinin eşyalarını topladı ve 26 Ocak 2018’de kamyona yükleyip veda edip gitti Antalya’ya. Gitmesine gitti ama bir ay sonra ölüm haberi geldi Suat Eser’in.

Kızı İrem , babasının o son anında yanındaki kişi.

Anlatıyor:

“Babam bir anda, kızım geldiler. Beni almaya geldiler, ben gidiyorum dedi.”

Suat’ın son sözleri böyle olmuş.

Kızı şokta. Daha önce böyle bir çok kriz yaşayan babasının sözlerine bir anlam veremese de, yüzü morarmaya başlayınca annesini çağırmış.

112’ye haber verilmiş ama…

Gelmişler ya, alıp götürmüşler Suat’ı.

Suat’ın o son sözleri “kızım geldiler. Beni almaya geldiler, ben gidiyorum” sözleri sizin de dikkatinizi çekti değil mi?

Ne gördü? Gördükleri de “ler” ekiyle çoğul.

Anlatamamış ve bilmiyoruz gelenleri!

Suat Arkadaşımı 27 Şubat 2018’de Ereğli’de toprağa verdik. Devrekli olan Ali Suat Eser, çocuklarına “Beni Ereğli’ye gömün” diye vasiyet etmiş.

Oysa Ereğli’de iken vefat eden Anne ve babası Devrek’e gömüldü.

Suat’ın Ereğli sevdası çok yüksekti.

Antalya’ya taşınırken O’nu en son uğurlayan yakın bir dostu olarak nasıl duygulandığını ve “Burayı çok özleyeceğim ama çocuklarımın geleceği için Antalya’da olmak zorundayım” dediği daha dün gibi kulaklarımda.

Ah Suat Kardeşim Ah !

**

Suat Eser’in eşi, kızı ve oğlu Ereğli’ye geldi. Mezarını yaptıracaklar. Bir firma ile anlaşmışlar yakında mezarı da O’na yakışır şekilde mermerle yapılacak.

Görüşmek için beni aradıklarında buluştuk sahildeki bir çay bahçesinde.

Antalya’da üniversitede okuyan oğlu Emre “Eyüp Amca senden bir ricam var?” dedi.

“Nedir?” diye sordum:

Dedi ki, “En yakından sen biliyorsun babamın meslek yaşamını ve Ereğli’ye olan sevgisini. Babamın onca yıl gazeteci olarak hizmet ettiği Ereğli’nin bir sokağına isminin verilmesini gerçekten çok isteriz. Babamın siyasi kimliği ortada. Ki, belediyeyi de CHP kazandı. Belediye Başkanımız Halil Posbıyık biz Kepez’de ev satın alırken, ricacı olarak bizlere destek de verdi. Bu ilgisini asla unutmayız. Babam ile bir problemi de hiç olmadı. Belediye Başkanımız ve meclis üyelerinden ricamızdır ki, babamın adını ölümsüz kılsınlar.”

Rica bu!

İsteyen eşi ve çocukları.

Muhatapları da, belediye başkanı ve meclisimizin üyeleri.

Tabi ki, ben de O’nun çok yakın dostu ve meslektaşı olarak böyle bir talebin yerine getirilmesini çok isterim.

Neden olmasın?

CHP’li Belediye, yaşamını sol’a adamış, bu uğurlarda hapislerde yatmış devrimci ve mesleğini yerine getirirken, Ereğli’nin hak ve çıkarlarını korumak için çırpınmış bir gazetecinin adını yaşatır.

Ereğli Belediyesine bu yakışır.

Ali Suat Eser’i unutmaz ve unutturmaz!