CHP Kdz. Ereğli ilçe Başkanı Eylem Ertuğrul “Ereğli’nin çocukları sahipsiz mi?” diye sormuş.

Günaydın! Günaydın Eylem Bey, günaydın!

Tabi ki sahipsiz!

Ne sandınız ki?

Konu Erdemir ise bu hep böyle olmuştur.

Böyle gelmiş böyle gider ve gidiyor!

Ereğli’nin çocukları onlarca yıldır isyan ediyor , “Bu kentte olmayan sanatkar mı var da dışarıdan adam getiriyorsunuz?” diye.

O yıllarda Erdemir’in yönetimini hangi partinin elinde ise ve de bağlı bulunduğu bakan her kim ise, o bakanın memleketinden otobüslerle işçiler getirildi Ereğli’ye.

İsim isim saydılar.

Açıklamalar yapıldı!

Sonuç!

Ereğli çocuklarının hakkı hep yendi!

Diyorum ya, böyle geldi ve aynı alışkanlık devam ediyor.

Oysa… Bu Erdemir veya Erdemir gibi bir kurum bir başka kentte olmuş olsa, il sınırından içeriyi kimseyi sokmazlar.

Ereğli insanı demokrat.

Sevgi dolu.

Barışsever.

Paylaşımcı.

Bu nedenledir ki, “Avrupa Kenti” bile diyorlar ya!

İşin şakası bir yana, bu sözler siyasetçilerin bam teline basan ve haklı bir tepkiyi dile getiren sözler olarak anca medyada kendine yer buluyor.

Sonrası, yok!

Erdemir’in bu alışkanlığının ilk sebebi siyasetçilerdir.

OYAK’ta bu alışkanlığı devam ettiriyor.

*

Bir olaya dikkat çekeyim hemen.

İlçe Başkanı Ertuğrul’un bu açıklamasının ardından gelen oldu mu?

Var mı bir kişi veya kurum “Başkan haklı” diyen veya diyebilen?

Başkan bağırdı ve yine kendi başına geldi.

Bu başkan bir başka partinin başkanı da olabilir hiç fark etmez. Hatta bir meslek örgütünün başkan veya yöneticisi de aynı konuyu dillendirebilir.

Ardından gelen yok ki.

Bu haklı tepkiyi çok sesli dile getirip, OYAK yöneticilerini uyarmak ve “Ereğli çocuğu işsiz iken, dışarıdan işçi getirmek, hangi vicdana sığar” diye sorgulamaktan kaçınanlar, eskinin devamı olan alışkanlıkların değirmenine su taşımaktadırlar.

Ereğli bir çok konuda tek ses alamıyor ki.

Bir olabilse…

Erdemir’e dışarıdan işçi getirilmesinin dışındaki konularda da etkili olur.

İşte tersanelerden 7 bin işçi çıkarıldı ve gurbet ellere gitti.

Oldu mu bir tık?

Kamuoyu harekete geçip, yönetenler üzerinde baskı kurabildi mi?

Hayır!

Gidenler bizim çocuklar.

Gelenleri de birileri gönderiyor veya getiriyorlar.

Bu kadar açık!