Aydın ve sanatçılar, havasını soludukları, suyunu içtikleri, karınlarını doyurdukları yaşadıkları bölgenin kültür ve sanatını öğrenmek ve tanıtmak gibi bir sorumluluğa sahip olduğunu iddia edenlerden biri olarak, bu konuda  “aman sen de” diyenleri gerçekten de ayıplıyorum.

Resim yapıyorsan çevrende,

Türkü söylüyorsan o yörede

Şiir yazıyorsan da o mahalle ve sokakta yaşadığını ortaya çıkardığın eserlerinle ortaya koymalısın.

Bu öncelikle insani ve sonra da sanatçı olma  ağırlığının gereğidir.

Bu konuda duyarlı olanlar var, duyarlılığın d’sine bile yaklaşmayanlar da var.

Yanlışa yanlış demeli.

**

Kdz. Ereğli’nin öyle büyük ve zengin bir tarihi var ki!

Çıkar çıkar beslen.

Anlat anlat tanıt.

Yaz yaz bitmez.

Ama…

Bu tarihi samimi anlamda araştırıp paylaşacak kimse yok.

Ortalarda tarihçiyim gezenlerin tek derdi devletin var dediği Uzun Mehmet’i efsane diye yok saymak.

Hatırlayınız Uzun Mehmet için EREĞLİ BELEDİYESİ film yaptırdı (kim yazdı, kim kaça sattı belli değil) ve o filmde, “UZUN MEHMET EFSANEDİR” diye birilerini konuşturdular.

Bunu belediye yaptı.

Belediyenin çok bilmiş kadrosundan bunun hesabını kim sorar bilemem.

Ama içimde bir acıdır.

O film UTANÇ BELGESİDİR  ve derhal gerçek anlamda yenisi yaptırılarak  “UZUN MEHMET BİZİM KAHRAMANIMIZDIR” denilmelidir.

Ereğli’de belediye adına düzenlenen ilçe gezilerinde Müze, Çeştepe ve Kaleye yapılan ziyaretin kapsamında bile UZUN MEHMET yoktur. Kale’ye iki adım ve geze geze görülebilecek anıt çevresi de yok  sayılır ise hangi aydın ve Ereğli sevgisinden söz edebiliriz ki?

Ereğli’ye Ereğli’yi bilen ve tanıyan ve çalışma heyecanı olan gruplar veya komisyonlar yön vermelidir.

Bu temel  ihtiyaçtır.

Ayrıca Ereğli ile ilgili belge ve bilgiler mutlaka araştırılmalı, toplanmalı ve kayıt altına alınmalıdır.

İşte gerçek anlamdaki büyük zenginliğimiz o zaman daha çok ortaya çıkacak ve ilçemiz ve bölgesinin doğal ve tarihi kaynaklarını tanıtmak daha güçlü olabilecektir.

Aydınlarımız.

Kendilerini aydın görenler.

Ereğli’nin tarihine, sanatına, kültürüne ve de türkülerine sahip çıkın ve söyleyin.

Bizim buralarda EYCE bile çok önemli bir sözdür.

Eyce, Ece’den gelir.

Kraliçe demektir.

Eycecüm derken de, “Kraliçem” deriz.

Türklük soyunda ne kadar güzel sözler ve deyimler vardır da, aydınlarımız ah bir ortaya çıksa, ah bir çıksa !