Demokratik, laik bir T.C. bugün hem batının hem de din devleti kurmaya kalkanların karşısında en büyük engel ve örnek olduğu ve olacağı için. Batı yıllarca sömürdüğü ülkelerin insanlarını akılsız, bi-idrak, düşünemeyenler olduğu dayatmalarını yerlere serdiği için…

Sömürgenlerin alt edilip ülke’nin maddi manevi değerlerine sahip çıkılabileceğini gösterdiği için..                                                  

Özgürlük, demokrasi, doğu toplumlarına göre olmadığını, onların kendileri tarafından yönetilemeyeceğini söyleyen batıya indirilmiş bir şamar olduğu için.. 

İnsanların eşit olduğunu, bir arada kardeşçe yaşayabileceklerini gösteren bir örnek olduğu dolayısıyla da böyle bir örneğin ortadan kaldırılması ELZEM’dir.

Din devleti olan ülkelere kötü örnek olmuştur. Oralarda yoksulluk, cahillik hızla artmakta ve çoğu yabancıların idaresinde bir avuç dini çıkarlarına kullanan insanların yönetimleri altında çoğunluk inim inim inlemektedir.

Çağ hızla ilerlerken Müslüman toplumlar hızla gerilemektedir. Bu örnekte de ters düşen ülke T.C.’dir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu T.C., bağımsız, özgür, demokratik, laik olunabileceğine, bilimde ileri gidilebileceğini gösteren tek örnektir. Ve de döneminde sömürgecilere, batıya karşı özgürlük savaşlarını tetiklemiştir hala da tetiklemektedir.

Hiç sınırımız olmayan onbinlerce kilometre uzakta Güney Amerika Ülkelerinde hala Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’si ve ülkeleri öne çıkarılmaktadır. Komşumuz Yunanistan, Atatürk’ün Nutku’nu medyada halkına yayınlamakta, krize karşı rehberliği Nutka ve Atatürk İlkelerine bağlamakta, sömürge olmaktan kurtulmaya çalışmaktadır.

NASIL?!..

Bağımsızlığın ortadan kaldırılmasında ülkeyi ABD ve AB istekleri doğrultusunda bölmenin önündeki tek engel TSK(Silahlı Kuvvetler idi); o da hepimizin malumu yabancıların istekleri doğrultusunda derdest edilip pasifize edilmiştir.

Eğitimsiz, cahil, uyuşturulmuş kitleler yaratmak ki 4+4+4’ler, Meslek Okullarının işlevsizleştirilip kapatılması, fabrikaların kapatılıp tarım alanlarının terk edilerek işsizliğin arttırılması ile…

Hiçbir ülkede bizimki kadar devleti, TC’yi yıkmaya, ele geçirmeye çalışan tarikat, siyasi gruplar, komşu ülke yoktur.

Şöyle bir bakalım; Cüppeliler, Hizbullahçılar, Fethullahçılar, Süleymancılar, Vahabiler ve diğerleri..

PKK’cılar, daha önce THKO’cular ve diğerleri..

Çevremizde toprak emelleri olan Ermenistan, Yunanistan, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, İran, Suriye, Irak..

İçimizde kontrol edebileceği bölgeleri isteyip diğerleri, orada yatırım yok, insanları bize uyumsuz bahanesiyle terk etmeye hazırlananlar..

Dünya üzerine bakın, bütün oyunlar, savaşlar az gelişmiş ülkelerde en çok İslam coğrafyası üzerinde oynanmakta, sömürge ve köleleştirme çalışmaları hızla ilerlemektedir.

NASIL MI: Henry Kıssenger’in dediği gibi ülkemizde hainleri (?) öldürür öteki ülkelerde başa getiririz.

NİÇİN: Bütün bunların altında hayatta kalma, neslini devam ettirme ve gücü elde etme güdüsü var. ABD, AB kendi halkının egemenliğinin devamı ve refahı için bunları istemektedir.

Din devleti kurmak isteyenler de kendi refahları, iktidar olma, yönetme erkini ele geçirmek istemektedirler.

Dünyanın en zenginlerinden, Suudi Kral Ailesinin, Şeyhlerin, ABD, AB bankalarında dolar ve euroları var. Yatırımlarını bu ülkelerde yapmaktadırlar. Şıh ve Şeyhler en lüks şekilde namütenahi varlıkla yaşamaktadırlar. Devlet Başkanları, Başbakanları, Bakanlarına bakın batının en zenginleri ile boy ölçüşebiliyorlar.

Batı finans çevrelerinin araştırmalarında zenginlikte en ön sıradalar. Çocuklarını orada eğitip orada çalıştırmaktadırlar. Güç ellerinde, astıkları astık, kestikleri kestik. Böyle bir iktidar gücünü kim ele geçirmek istemez yada kaybetmeyi göze alabilir?..

Hala nasıl mı diye soruyorsanız, yabancıların verdikleri demeçlere bakın. Yayınladıkları haritalara, destekledikleri gruplara bakın. Hala görmüyorsanız size söylenebilecek bir sözümüz yok!..