Seçim hazırlıkları varmış Ticaret ve Sanayi odalarında.
Güzel.
Seçim demek heyecan demektir.
Değişimdir.
Yenilenmedir.
Güçtür.
Umuttur.
Seçim öncesi Karedeniz Ereğli’mize bir göz atıldığında ne gözüküyor peki?
Açıkçası hiçbir şey yok!
Yönetimden memnun olana pek rastlamadım.
Vardır belki bir iki de!
Öte yandan; yönetimin değiştirilerek ilçeye çok yönlü heyecan getirebilecek yeni bir oluşumdan söz edilmiyor. Var tabi ki kendi çaplarında demokratik hakları çerçevesinde bir şeyler yapabilmek isteyenler de, kamuoyu pek yeterli görüp de umut yelkenlerini şişiremiyor.
Ayrıca bölünmüşlükten dolayı kararsızlığın dibinde gezindiğini ifade eden de çok!
Oysa genel istek, Ereğli’nin geleceği konusunda samimi olanların bir araya gelmesi ve ağırlığı gençler olan yeni isimlerin öne çıkması/çıkarılması.
Gençlik güçtür.
Vizyondur.
Cesarettir.
Enerjidir.
Heyecandır.
Önceki seçimlerde işbirliğine zorlananların “Ben” saplantıları ile sağlanamayan birlikteliğin, bu kez mutlaka gerçekleştirilmesine işaret edenler “Ereğli bir dört yıl daha kaybetmesin!” görüşlerini dile getirmekten yorulmuyorlar.
Kamuoyu “Biz” diye çığlıklar atıyor.
Ama…
Dinlemesi gerekenler o sesleri duymuyor, ya da duymak istemeyerek “Ben” egosunu besliyor.
Neden “Ben” ?
Tek sebep; EGO !
Egolar o kadar yüksekten uçuyor ki, “Ben” ve “Biz” “birlikte” olamıyor.
Bir türlü evlenemiyorlar.
Oysa herkes birey anlamında bilgi açısından çok zengin.
Öylesine büyük bir güç/güçler var ki kentimizde bir araya gelebilseler, uçururlar bu kenti.
Ah ego ah!
Benliğini egolarına tutsak edip hedefsiz bir biçimde serseri mayın gibi dolanıp bireysel atış yapmak kimseye kazandırmıyor ki!
Kazanan tek şey; eski ve eskilik.
O eskilik yenilenmediği sürece bu kentin yarınları karanlıktan kurtulabilir mi?
Yani, şimdi sabahtan akşama kadar “Her yer karanlık” şarkısı söyletmenin anlamı ne?
“Ben” baskın.
Ah bir kurtulabilse.
İşte o an; Ereğli yeniden dirilişinin destanını yazabilir.
Bu güç var.
Bu heyecan da var da!
Şu “ben egosu” pranga vurduğu ayağını bırakmıyor ki.
Herkese “egosuz” günler.