Birinci dünya savaşı döneminde, Zonguldak’ta üretilen taşkömürünün gemilerle sevki sırasında, Çarlık Rusya donanması, gemilerimizi bombalayarak engelleme yapıyor. O günün şartlarında Rus donanmasının saldırılarını önlemek için iki Alman uçağı Kdz. Ereğli’de yeni kurulan Tayyare Bölüğünün emrine veriliyor. Bu iki uçak, Rus donanmasına karşı gemilerimizi koruyarak, önemli görevlerde bulunuyor.
1917’de Rusya’daki Çarlık proletarya devrimi ile yönetimi yıkılıp Sovyetler Birliğinin kurulması Tayyare Bölüğünü de gereksiz hale getirince, başında Alman General olan Genel Kurbay Başkanlığına tarafından bu bölükte lağvediliyor.
1,5 yıllık bir sürede Ereğli-1 ve Ereğli-2 uçaklarının görev yaptığı Tayyare Bölüğünün uçaklarından birinin, birebir aynısın yapılması için harekete geçen ise Gazi Alemdar Müze Gemisi’ni yaptıran dernek oluyor. Alemdar Gemisini Yaptırma Derneği, bu uçaklardan birinin 10 da bir büyüklüğündeki maketini yaptı ve önümüzdeki günlerde gemide sergilemeye hazırlanıyor.
Hareket berekettir.
Öyle de oldu ya zaten.
Bir cenaze töreninde karşılaştığım Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’a bu konuyu sordum ve bakış açısını öğrenmek istedim.
“Biz yapacağız o uçağı” dedi.
Beklemediğim bir yanıttı ve şaşırdım tabi ki.
Bir anda mutluluk rüzgarları bastı her yanımı.
Çok mutlu oldum.
Uysal devam etti “Biz bu konuda çalışma yapıyoruz ve yakında açıklayacağız.”
Süper !

Yaşadığımız kentin tarihinin araştırılıp öğrenilmesi ve tanıtılması açısından belediyeye o kadar çok gereksinim var ki.
Belediyeler yerel sanat, kültür ve ekonomiye yön veren, hem destek verip besleyen kurumlardır.
Böyle olmalıdır.
Ama…
Konu, o kadar çok yönlü tıkanıyor ya da tıkatılıyor ki, kimi zaman aklın durduğu ve isyan ettiği gerçekler ile karşılaşmak tüm güzel duyguları silip götürüyor.
Bu kez öyle olmaz !
Umarım.

**

Kandilli’de yeterli kayıt olmadığından dolayı lise kapatılıyor.
Bu karar o kadar acı ki!
Hey Kandilli hey!
Ereğli’de bile özel okul yok iken, özel ilk ve orta okulu ile sadece EKİ lojmanlarına değil, sivil evler ve esnafların bir arada olup yaşadığı Pazaryerine, Gökçeler’e, Üçköy’den başlayarak, taaa Sücüllü ve Cemaller’e kadar eğitim hizmeti veren bir kent olan Kandilli’de lise için kapatma kararı alınacak ha!
Hem nasıl hizmet?
Bu köylere EKİ’nin kamyondan bozma otobüsleri ile servis bile gönderilirdi.
O günlerden bu günlere.

Kandilli’nin şaftını kaydıran gerçek olay nedir bilir misiniz?
Turgut Özal’ın maden ocaklarını kapatmaya dönük isteğini gerçekleştirme hareketi ile başlayan bu düşüş, ne yazık ki eski Milli Eğitim Bakanı Sayın Köksal Toptan’ın açıklamasıdır. Hatırlayanlar bilir; Bülent Ecevit Üniversitesi’nin (Zonguldak Karaelmas Üniversitesi) kuruluşunda, Ereğli dışlanmıştı. O dönem biz basın mensuplarının (Gazeteciliğin onurlu duruşunun yıllarıdır. Gururla hep dile getiririm) gündeme getirmesiyle TTK Armutçuk Müessesesi Sosyal Tesislerinin fakülteye dönüştürülmesi girişimini Kandilli’ye geldiğinde bitirmişti Köksal Toptan.
Nasıl mı?
“Burası köy, burada fakülte mi olur?”
İşte o ifade Kandilli’nin idam fermanı oldu.
Hep göç verdi.
Sonunda demiryolu da sökülürken, dönemin siyasetçileri de seyir etti.

Kandilli köy değildir beyler bayanlar.
Kandilli bir kültürdür.
Sevdadır.