Kdz. Ereğli Çevre Platformu’nun, Kireçlik Koyu’na termik santral kurulmaması amacıyla sürdürdüğü mücadelesi kapsamında, 5165 metreyle Türkiye’nin en yükseği olan Ağrı Dağı’nın zirvesinde, platform destekçisi Dr. Eylem Ertuğrul ve arkadaşları tarafından “Kireçlik’te Termik Santral İstemiyoruz” pankartı açıldı.

 

Kdz. Ereğli’ye bağlı Bayat ile Ballıca köyleri arasında bulunan Kireçlik Koyu başta olmak üzere, bölgede termik santral kurulmasına yönelik girişimlere karşı çıkmak amacıyla kurulan Ereğli Çevre Platformu’nun etkinlikleri kapsamında, Ağrı Dağı’nın zirvesinde “Kireçlik’te Termik Santral İstemiyoruz” pankartı açıldı.

Ereğli Çevre Platformu destekçilerinden Dr. Eylem Ertuğrul ve meslektaşları, 19 Ağustos Pazartesi günü sabah saatlerinde başladıkları tırmanışta, üçüncü günün sonunda Ağrı Dağı’nın zirvesine ulaştılar. Kulak-burun-boğaz hastalıkları ve göğüs hastalıkları alanlarında çalışan 16 doktor, Ağrı Dağı’nın zirvesinde “Kireçlik’te Termik Santral İstemiyoruz” pankartı açarak, Kireçlik’te kurulmak istenen santrale karşı çıktılar.

Türkiye’nin çeşitli kentlerinde görev yapan, çoğunluğu doçent ya da profesör öğretim üyesi olan 16 kişilik doktor ekibi,  Ağrı Dağı’nın zirvesine yaptıkları tırmanışla, temiz havanın ve gelecek nesillere temiz bir hava bırakabilmenin önemine dikkat çektiler. Kdz. Ereğli’de görev yapan ve Çevre Platformu destekçisi Dr. Eylem Ertuğrul etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, “5165 metre ile Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’na tırmanışımızı başarıyla tamamladık. Tırmanış, yüksek irtifa nedeniyle havadaki oksijenin azalmasından dolayı, oldukça zorlu bir etaptı. Ciddi zorluklar yaşayarak sürdürdüğümüz tırmanışta, üçüncü günde zirveye ulaştık” dedi.

23 Ağustos Cuma akşam saatlerinde de, Ağrı Dağı’ndan iniş yaparak dört gün süren etkinliklerini tamamladıklarını anlatan Dr. Ertuğrul, şunları kaydetti: “Daha önce, arkadaşlarıma Ereğli Çevre Platformu’nun yürüttüğü mücadele hakkında bilgi vermiştim. Hepsi de termik santrallerin neden olduğu tehlikeler ve çevre sorunları konusunda duyarlı oldukları için, onlar da destek verdiler ve Ağrı Dağı’nın zirvesinde pankartımızı açtık. Zaten etkinliğimizin amacı da, hepimiz solunum yollarıyla ilgili rahatsızlıklarla uğraştığımız için, temiz havanın ve gelecek nesillere solunabilecek temiz hava bırakabilmenin yaşamsal önemini vurgulamaktı. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bu etkinliğin, dünyada da örneği olabileceğini pek sanmıyorum. Tırmanışımızın öncesinde ve sonrasında, gerek yörede yaşayan insanlardan, gerekse de bu etkinlikten haberdar olan çevremizden çok olumlu tepkiler aldık. Bu tür etkinliklerimizi devam ettireceğiz.”