“Kandilli’ye yapımı tasarlanan üç üniteli iki santralin ÇED süreci hızla ilerlerken, Amasra’da 4 üniteli dev santrale, Bartın halkının büyük tepkisine karşın yeşil ışık yakılmaya çalışılıyor. Bir tarih, turizm ve tarım bölgesi ilan edilip, doğa dostu yatırımlarla ekosistemi korunarak çok daha varsıl hale gelmesi mümkün olan Filyos, endüstriyel yatırımlara açılarak, bir kirlilik beldesi haline çevrilmek isteniyor”


“Hükümetten aldıkları teşvikle ülkenin dört bir yanında buldukları her damla suya hidroelektrik santrali kurmaya başlayan şirketler bölgemize de azgınca saldırıyor. Alaplı’dan Bartın’a kadar pek çok yerde yapımına başlanan irili ufaklı HES çalışmalarıyla yeşil doku tahrip ediliyor, tarımsal alanlar kullanılmaz hale getirilerek, sular ticarileştiriliyor”

 

Kdz.Ereğli’den Bartın’ın Amasra ilçesine kadar olan 78 kilometrelik sahil şeridine 10’dan fazla termik santral yapılacağına dönük endişe veren gelişmeler kamuoyu tarafından da büyük bir titizlikle takip ediliyor. Termik santrallere tepki gösteren çevreciler ortak mücadele etme kararı aldılar. Bartın, Çaycuma, Saltukova, Zonguldak, Ereğli ve Devrek’te kirli teknoloji ürünü yatırımlarla mücadele eden yaşam hakkı savunucuları, dernek ve platform temsilcileri bir araya gelerek, Batı Karadeniz Platformu kurulmasına karar verdiler. İlk toplantısını TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Lokali’nde yapan Platform üyeleri, verdikleri mücadeleyi daha iyi koordine edeceklerini, daha sıkı dayanışma içinde olacaklarını belirttiler. Batı Karadeniz Platformu’ndan yapılan açıklama şöyle:

 

“ELİNDEN GELENİ YAPIYOR”
“78 kilometrelik sahil şeridinde ondan fazla termik santral yaparak, Zonguldak ve çevresini ‘enerji üssü’ ilan eden hükümet, kol kola girdiği enerji devi şirketlerle projesini hayata geçirmek için elinden geleni yapıyor. Bilim insanlarının, termik santrallerin, Çatalağzı ve Muslu bölgesinde yarattığı olumsuzlukları ısrarla dile getirmesine karşın, aynı bölgeye diğerlerinden çok daha büyük bir santralin yapımı akla zarar bir şekilde sürüyor. 

 

KANDİLLİ’DEKİ DURUM
Kandilli’ye yapımı tasarlanan üç üniteli iki santralin ÇED süreci hızla ilerlerken, Amasra’da 4 üniteli dev santrale, Bartın halkının büyük tepkisine karşın yeşil ışık yakılmaya çalışılıyor. Bir tarih, turizm ve tarım bölgesi ilan edilip, doğa dostu yatırımlarla ekosistemi korunarak çok daha varsıl hale gelmesi mümkün olan Filyos, endüstriyel yatırımlara açılarak, bir kirlilik beldesi haline çevrilmek isteniyor. Yalnızca ÇED süreci süren termik santral yatırımları gerçekleştiği takdirde, bu sahil şeridinde, 30 milyon ton ithal kömür yakılacak. 

 

“FİLYOS PROJESİ ADI ALTINDA YAPILACAK”
Özel sektör de dahil tüm Zonguldak kömür havzasında 15 yılda üretilen kömürün bir yılda yakılması anlamına gelen bu durum, hiç tartışmasız bir şekilde bölgemizi ekolojik yıkıma sürükleyecek. Tüm bunlara bir de lisansı alınan diğer santrallerle ‘Filyos Projesi’ adı altında yapılacak endüstriyel tesisler eklenince, cennet bölgemiz, yalnızca insanların değil neredeyse tüm canlıların yaşayamayacağı bir belde olacak.

 

“BUNUNLA DA BİTMİYOR”
Daha çok kâr hırsından gözü dönen enerji şirketlerinin kirli yatırımları bunlarla da bitmiyor. Hükümetten aldıkları teşvikle ülkenin dört bir yanında buldukları her damla suya hidroelektrik santrali kurmaya başlayan şirketler bölgemize de azgınca saldırıyor. Alaplı’dan Bartın’a kadar pek çok yerde yapımına başlanan irili ufaklı HES çalışmalarıyla yeşil doku tahrip ediliyor, tarımsal alanlar kullanılmaz hale getirilerek, sular ticarileştiriliyor. Son olarak Çaydeğirmeni beldesi sınırları içinde, Devrek Irmağı üzerine yapımına başlanan Çayaltı 1 ve 2 hidroelektrik santralleriyle ırmak yatağı derinleştirildi. 

 

“ŞİKAYET ETMEYE BAŞLADI”
Çalışmalar başlar başlamaz pek çok köylü kuyularından suların çekildiği için bahçelerini sulayamaz hale geldiğinden şikayet etmeye başladı. Bunun gibi bir dolu sorun bizi bekliyor. Tüm bunlara izin vermeyeceğiz. Memleketimizin havasına suyuna, toprağına taşına, ağacına kuşuna, kurduna böceğine sahip çıkacağız. Bartın, Çaycuma, Filyos, Saltukova, Zonguldak, Ereğli ve Devrek’te kirli teknoloji ürünü yatırımlarla mücadele eden yaşam hakkı savunucuları, dernek ve platform temsilcileri olarak bir araya geldik ve Batı Karadeniz Platformu adı altında güçlerimizi, akıllarımızı birleştirme kararı aldık. Bundan sonra verdiğimiz mücadeleyi daha iyi koordine edecek, daha sıkı dayanışma içinde olacağız. Köy köy, mahalle mahalle, kahve kahve gezip karşı karşıya bulunduğumuz tehlikeler konusunda yöre halkını bilgilendireceğiz. Çocuklarımıza daha yaşanabilir dünya vaat ediyoruz, bunu başaracağız. Tüm kamuoyunun çalışmalarımıza destek olmasını, etkinliklerimize katılarak bizleri yönlendirmesini bekliyoruz.”

 

(Haber Merkezi)