Karadeniz Ereğli Belediyesi'nin ücretsiz aylık yayın organı "Bülten" dergisinin Kasım ayı sayısında Belediye Başkan Yardımcısı Alptekin Dursun ile yapılan röportaja da yer verildi. Belediye Kültür Müdürlüğünde görevli Hatice Durak ve Özden Güney tarafından hazırlanan röportaj ise şu şekilde:

 

- "Biz bu röportajdan önce Alptekin Dursun’u sorduğumuzda önce sporculuğunuz karşımıza çıktı. Kimine göre iyi kimine göre kötü goller yiyen kaleci olarak tanımlanıyorsunuz.  Önce sporculuk yaşamınızdan başlayalım diyoruz"

 

- "Evet bu doğru şu an bulunduğum çevremin çoğu futbolculuk geçmişimden geliyor. Aslında bu konuda çok anım var anlatılacak. Bizim futbola başladığımız günlerde kardeşlik vardı ve bu hala gerçekten sürüyor. Eski futbolcu camiası ile görüşmelerde bu anılar tazeleniyor. Futbolculuk yıllarım gerçekten başarılı geçti. Dediğiniz gibi kaleciyken zor gol yerdim yediğim gollerde genelde atana ve yiyene yakışır goller olurdu. Arada kötü gollerde yendi tabii. Bildiğiniz gibi kalecilik nankördür. 89 dakika harika maç çıkartırsın son dakika gol yersin en kötü sensin. Fakat oynadığım yıllarda kaleciliği zevkle ve severek yaptım ve başarılı oldum"

 

- "Belediyede çok sayıda görevde bulundunuz. Gelir Müdürlüğü, Zabıta Müdürlüğü ve Başkan Yardımcılığı. Şöyle bir baktığımızda sporculuğunuzun yanında Belediyecilikle de özdeşleştiğinizi görüyoruz. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?"

 

- "Evet dediğiniz gibi teknik konular hariç belediyenin her bölümünde çalıştım diyebilirim. Çalıştığım seneler içinde yöneticilik yaptığım zaman zarfında hep alt kadroma gelişen teknolojiye ve bilgi çağına ayak uyduran, çalışkan, güler yüzlü, bilgili, demokrasiyi içselleştiren, insan hak ve özlüklerini ön planda tutan teşkilat yapısına erişmeyi hedef göstermeye çalıştım. Çünkü çalıştığım bünye devamlı insan odaklı ve çevreye duyarlı bir sistemle yürütülmesi gereken bir sistemdi. Her zaman teknolojiyi takip etmek için elimden geleni yapmaya çalıştım. Bu hedefimi de arkadaşlarımla paylaşmak için elimden geleni yapmaya çalıştım. İlk hedefim, sporculuktan gelen takım ruhunu kazandığımdan dolayı her zaman kendi kurumumuzun içerisindeki tüm personelimiz ile huzur, uyum ve ittifak içerisinde çalışmalarımızı sürdürmekti. Başkan Yardımcılığıma bağlı müdürlüklerin aynı zamanda bir halkla ilişkiler hizmeti veren bir anlayışa sahip olduğunu düşünürsek bunun bizim için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Bize başvuran vatandaşlarımızın sorunlarına ve şikâyetlerine mümkün olduğunca hızlı ve yapıcı yaklaşarak, misyonumuz gereği bütün bunları insani çerçeveler içerisinde çözebilmek amacıyla sosyal belediyecilik anlayışımız içerisinde hareket etmeye çalışıyorum"

 

Babanızın Zabıta Müdürlüğü yaptığını biliyoruz. Peki baba mesleği sizin için bir hedef miydi?              

 

- "Babam hep benim idolüm oldu. O’ndan çocukluğumda çok şey kazandım. Eski çalışanlar olsun diğer esnaf büyüklerimiz olsun hep anlatırlar babamla ilgili anılarını ben hep gurur duyarım. Onun bıraktığı mertlik mirasıyla ilçe sokaklarında dimdik yürüyorum. Nur içinde yatsın. Başkanımız Zabıta Müdürlüğü’nü teklif edince çok duygulanmıştım. O duygu ile göreve daha şevkle sarıldım. Zabıta Müdürlüğü görevi tarafıma tevdi edildiğinde; yönetim tarzımda adalet, hakkaniyet, liyakat, saygı, şeffaflık, dürüstlük, paylaşımcılık, katılımcılık, kişiye özel uygulamalardan kaçınmak, eleştirilere açık olmak ve eleştirinin de bir katkı olduğunu bilerek bu göreve başladım. Çözüm odaklı yönetim sistemini benimsedim. Vatandaşımızın ve personelimizin sorunlarını en kısa sürede çözümlemeyi hedefledim"

 

"Zabıta Müdürü iken esnafla iç içeydiniz, aslında bugün de böyle aynı zamanda esnafsınız kendinizi bu noktada nasıl görüyorsunuz?"

 

- "Ben iş yaşantıma pazarda tezgâhtarlık yaparak başladım ve hiç de gocunmadım. Pazarda çalışırken babam da Zabıta Müdürü’ydü. O yüzden tüm pazarcı esnafı beni tanır ve kişiliğimi de çok iyi bilir. Bu yüzden onların sorunlarını da çok iyi biliyorum ve onlara kendi gözleriyle bakıyorum. O nedenle, sorunlarına daha çabuk çözüm bulabiliyorum. Esnafımızın sorununa çözümle gittiğiniz zaman onlar da bize yardımcı olmak için elinden geleni yapıyorlar. Buradan da sizin aracılığınız ile pazar esnafımıza teşekkür etmek istiyorum, beni çok iyi esnaf yaptıkları için. Çünkü ben onların içinden gelerek, onlara özenerek bu mesleğe başladım. Hepsine bol kazançlar dilerim"

 

"Başkan Yardımcılığı görevindeki sorumluluğunuzu nasıl tanımlarsınız?"

 

- Öncelikle şunu belirteyim, Başkanımızla beraber çalışmaktan çok mutluyum, neden derseniz; gerçekten ilçemiz için hizmet gitmeyen yerler, yapılmamış şeyler için devamlı proje üzerine konuşmaktayız. Her tartışmamız ve toplantımız “Kdz. Ereğli için ne yapabiliriz” diye geçiyor ve bize çalışma şevki veriyor. Bizde ekiplerimizi bu yönde yönlendiriyoruz. Başkanımız bizim ve personelimizin fikirlerine saygı duyuyor ve bu çerçevede değerlendiriyor. Ekibimizde bu yüzden “ne yapabiliriz” konusunda devamlı yenilik peşinde çalışıyor. Bana bağlı olarak 5 müdürlük bulunmakta, 5 müdürlükle gayet güzel projeler ve uyumlu çalışmalar yapıyoruz. Bu müdürlükler ile sosyal hayatta aktif olarak rol oynayan, vatandaşların yaşam kalitesinin arttırılması, toplumsal huzur ve refah seviyesinin iyileştirilmesini amaçlayan önemli çalışmalar yapıyoruz. Hizmet anlayışımız; insan odaklı, çevreye duyarlı bir anlayışla devam etmekte olup, çağın şartlarına uygun olarak gerekli donanımlara da uyum sağlanarak çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürmek için daha iyi, daha doğru toplum, daha yakın bir teşkilat olmak için varlığımızı göstermek istiyoruz.

 

"İş yaşantınızda kendinizi başarılı buluyor musunuz, buluyorsanız bunu neye bağlıyorsunuz?"

 

- "Öncelikle şunu söyleyeyim bir yönetici başarılı oluyorsa ekibiyle olur. Ekibimde gayet başarılı arkadaşlar var. Uyumlu çalıştığımız zaman zarfında bende başarılı olacağıma inanıyorum. Bizim de eksikliklerimiz oluyor tabi ki, her zaman eleştiriye açık insan oldum. Eleştiri oldukça yapılan yanlışlar asgariye düşer kanısındayım"

 

"Eşinizin hayatınızdaki yeri?"

 

- "Hayatta en önemli şeylerin başında tatlı dil ve güler yüz gelir. Huzurun anahtarı tatlı dil ve tebessümdür. İşte benim eşimde bu anahtar olduğu için ben bu günlere geldim. Eşim benim yol göstericim oldu her zaman. Kendisi de küçük yaştan beri esnaflık yaptığı için en zor anlarda bile bizi ayakta tutmayı başardı. Her insanın eşim gibi bir insana sahip olması için dua ederim. “Hayat müşterektir” lafı bize çok iyi uymaktadır. Görevim gereği çok yoğun olduğumdan eşime ve çocuklarıma vakit ayırmakta zorluk çekiyorum, eşime sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum, meslek hayatım boyunca bana katlandı ve çocuklarını çok iyi yetiştirdi. Eğer şu an başarılıysam eşimin bunda etkisi çok büyüktür. Aile kavramı bizim için her şeyin çok ötesindedir. Birbirimize bağlı bir aileyiz ve zaman bulabildiğimiz sürece de birlikte vakit geçirmekten zevk alırız. Herkesin kendine ait mutluluk kavramı vardır; benimki ailemdir. Bizim ailemizde her şey alenen ortadadır, gizlilik yoktur, her şey şeffaftır. Birbirimize sevgiyle hatta tutkuyla yaklaşırız. Paylaşmak, gülmek, ağlamak, destek vermek, yapıcı eleştiri yapmak, şakalaşmak bizi besler, motive eder, mutlu eder"

 

"Peki, Alptekin Dursun nasıl bir babadır?"

 

- "Kendi babalığımı benim değerlendirmem sanırım hoş olmaz. Ama ilgili bir baba olduğumu söyleyebilirim. Eşimle 24 yıllık mutlu bir evliliğim var. 23 yaşında kızım Övgü, 16 yaşında oğlum Hazar adında 2 çocuğum var. Benim bütün dünyam bunlar. Baba olmak dünyanın en güzel şeyi, bütün dünyayı çocuklarıma vermek isteyen bir babayım"

 

 

ALPTEKİN DURSUN KİMDİR?

 

1968 yılında Kdz. Ereğli’de doğan Alptekin Dursun, Nimet İlkokulu’nda başlayan eğitim hayatında, Ortaokulu Atatürk Ortaokulu, lise eğitimini ise Kdz. Ereğli Lisesi’nde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Kdz. Ereğli Meslek Yüksekokulu İşletme Bölümünden mezun olan Dursun, askerliğini ise Hava Kuvvetleri Hava Gücü’nde futbol oynayarak yaptı.

 

1991 yılında Erdemir’de taşeron firma olan Güriş A.Ş.’de personel hizmetlerinde çalışarak iş yaşamına atılan, 1993 yılında Alaplı Belediyesi Muhasebe Servisi’nde görev yapan Dursun, 14.01.1994 tarihinde Kdz. Ereğli Belediyesi’nde memur olarak göreve başladı.

Muhasebe Servisi’nde başladığı görevinde Emlak Servisi ve Tahakkuk Servisi’nde çalışan Dursun, Kdz. Ereğli Belediyesi’nde Tahakkuk Şefi, Gelir Müdürü, Ruhsat ve Denetim Müdürü olarak da görev yaptı. 2008 yılı Ekim ayında Başkan Yardımcısı olan Dursun, yönetim değişikliğinden sonra 2009 yılı Ağustos ayında Veteriner İşleri Müdürlüğü’ne atandı.

 

Dursun, 2014 yılı Temmuz ayında Belediye Başkanımız Op. Dr. Hüseyin Uysal tarafından baba mesleği olan Zabıta Müdürlüğü’ne, Kasım ayında ise Başkan Yardımcılığı görevine atandı.

 

Dursun Evli ve 2 çocuk babası.