Kdz. Ereğli'de, Camiler ve Din Görevlileri haftası nedeniyle “Toplumumuzda Camilerin Yeri ve Ailenin Önemi” konulu konferans düzenlendi.
Zonguldak İl Müftüsü Nuh Korkmaz, düzenlenen konferansta Kabe'nin anlamı ve tarihçesini anlattı.
Korkmaz şunları söyledi:
“Değerli arkadaşlar, kainatı yaratan, beyaz yumurtaya can veren, çiçekleri renkli renkli kılan Yüce Rab'bimiz bizi de bu cemiyete rehber ve önder kılmıştır. Bu nedenle çok önemli bir vazifenin içerisindeyiz. Bu gün burada sizlerle camiler hakkında konuşurken, cami adabını anlatırken her hangi bir vaazdan ziyade farklı bir konu üzerinde durmak istiyorum. Camilerin ana kaynağı Beytullah'tır. Dilimin döndüğü oranda sizlere Camiyi değil Kabe-i Muazzama'yı anlatmak istiyorum. Çünkü camilerin anası orasıdır. Orayı gönül bağı olarak kendimize rehber edinmişiz. Kıble olarak orayı tayin etmişiz. Beytullah'ın, Kabe'nin anlamı nedir? Bu konuda kısaca konuşmak istiyorum. 
Lügatçılar ve tefsirciler anlatırken, Kabe iki manaya gelir derler. Birincisi emme manasına gelir. Yani bir anne düşünün. Hanımefendiler bunu çok iyi bilir. Hepimiz anne kucağında büyüdük. Anne çocuğunu bağrına basar emzirir. Çocuk doyduğu zaman başını o memeden kaldırır. Kabe de bu şekilde insanları bağrına basar emzirir ve sonra gönderir. İkinci manası da tair anlamına gelir diyorlar. Ona dönüp ibadet ettikten sonra günahlarından arınan inananlar bir kuş gibi olur. Kabeden dönüş bir kuşun hafifliği gibidir derler.”
Korkmaz, konferansına, Kabe'nin tarihçesi, iç yapısı, içerisinde bulunan eserler hakkında açıklamalarla devam etti.
Ereğli Müftü Vekili Fehmi Malakçı da konferans açılış konuşmasında, Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın son gününde düzenlenen konferansa katılan herkese teşekkür ederek, “Camiler insanları toplayan, bir araya getiren ilim, irfan ve irfşad mekanlarıdır. Yeryüzünün huzur yuvaları, mutluluk mekanlarıdır. Bir milletin İslam oluşunun tapu senetleridir. Onun için camilerin kadir ve kıymetini bilmek lazım. Din görevlilerimiz ise ki artık din görevlileri diyoruz, beşikten  mezara kadar toplumun hizmetinde olan kişilerdir. Bu topluma hizmetin bayraktarlığını yapan insanlardır. Camiler ve din görevlilerinin toplumsal açıdan bu aktif pozisyonları bundan sonra da dünkü gibi devam edecektir.”