Kdz. Ereğli Belediyesinin davetlisi olarak Ereğli’ye gelen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Onat, 31 Mahallede İftar Programı Etkinlikleri Çerçevesinde Sarıkorkmaz ve Kepez Mahalle İftarlarına katıldı.  Her iki Mahalle İftarlarından önce kısa konuşmalar yapan Onat, İftarlardan sonra iki akşam üst üste Amfi Tiyatroda kalabalık gruplara mini konferanslar verdi.

Amfi tiyatroda gerçekleştirilen konferansa Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Belediye Başkan Yardımcıları, Ereğli Kent Konseyi Kadın Meclisi Sevgi Çemberi Başkanı Neriman Posbıyık, bazı belediye meclisi ve il genel meclisi üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Mahalle Muhtarları tarafından ve Amfi Tiyatroda da Belediye Başkanı Posbıyık tarafından Onat’a çiçek verildi. Onat, kendisini davet eden Belediye Başkanına ve talebesi olan Belediye Din İşleri Sorumlusu Metin Avcı’ya teşekkür etti.

Onat, Ereğli Belediyesi tarafından sahil kesiminde bulunan amfi tiyatroda düzenlenen mini konferanslarında, ramazan vesilesiyle öncelikle düşünülmesi gereken hususun, herkesin zekât verecek kadar ekonomik açıdan üretmesi olduğunu söyledi. Bu önermenin din açısından temelini açıklarken, “Kuran der ki, ‘’iman edenler ve salih amel işleyenler cennetliktirler”. Öyleyse İman etmenin anlamını biliyoruz. Diyoruz ki, iman etmek Allah’a, Ahiret Gününe, Meleklere, Kur’an’a inanmaktır, Hz Muhammed’in peygamber olarak kabul etmektir. Bunlar yanlış şeyler değil. Nitekim Kuran’da bunlar ifadesini bulur. Peki Kuran’ın işaret ettiği Salih amel nedir? Salih amel deyince çoğumuz namaz kılmaya, oruç tutmaya indirgiyoruz. Oysa Namaz-Oruç Allah’ın emri, varoluşsal boyut taşıyan eylemler. Bir insan, aklını kullanabiliyorsa, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırabiliyorsa o insan ibadetlerin varoluşsal bir ihtiyaç olduğunu bilir. Sağlıklı düşünen her insanın Tanrı ile bir çeşit iletişime geçmesi lazım. İbadetler bunun için lazım. İbadetler üst seviyede, kendilik bilinci, - farkındalık diyoruz buna-  varlığının farkına varmayı sağlamak, ama bu imkânla birlikte, insan enerjisini ve gücünü üretime yönelik olarak kanalize etmek zorundasınız. Ne kadar üretebilirseniz, Kuran’ın dilinde o kadar Salih amel işlemiş olursunuz. Namaz, Oruç, Hac,  Zekât, bunlar Müslüman insanın enerjisini iyi kullanması için destek unsurlarıdır, en temelde varoluşsal ihtiyaçlardır.” dedi.

Dünyada 1,5 milyar Müslüman yaşadığını hatırlatan Onat şöyle devam etti:
“Şu soruyu soralım kendimize. Acaba bilim dünyasında Müslümanlar var mı? Hangi büyük buluşların altında Müslümanların imzası var. Bu ciddi bir sorudur. Kuran’ın insanlık tarihi açısından ön plana çıkardığı en önemli değerlerden biri bilgidir. Çünkü insanlık tarihinde ilk defa bir kutsal kitap Kuran-ı Kerim açıkça diyor ki; ‘’Bilenlerle bilmeyenler bir olmaz.’’ Bu son derece önemlidir ve insanlık tarihi açısından bir devrimdir. O zaman üretim dediğimizde ilk aklımıza gelecek olan bilgi üretmektir. Bilgi üretmeyen insanlar hiçbir şey üretemezler.

Prof. Dr. Onat şöyle konuştu:

“Birilerinin aklına şöyle gelebilir. Diyeceksiniz ki, ‘Büyük güçler dış güçler, Müslümanları parçalıyor, Dış güçler, emperyalistler Müslümanları sömürüyor. Eğer siz sömürülmeye müsaitseniz birileri gelir sizi sömürür. Bunun ötesi yok. Öyleyse şu anda yaşananların kader olmadığını düşünüyorsak bir tek iş vardır. Öncelikle bu 'cehalet' denilen yüz karasından kurtulmak gerekmektedir. Demek ki Müslümanların temel sorunları aklı kullanmamaktır ama bunun arkasında yatan derin sebep cehalettir. Bilgiyi değer olmaktan çıkartır, itibarsızlaştırırsanız sonuçta iç ve dış güçlerin oyuncağı haline gelmiş olursunuz. Mesele son derece önemlidir.

Çıkış yolunu da konuşmamız gerekirse çok zor değildir. Önce aklın varlığını keşfetmek, sonra onu etkin kullanmaktır. Aklı etkin kullanmak, en büyük ibadettir. Peygamberimiz Hazreti Muhammed'e ilk inen ayet ‘’oku, Rabbinin adıyla oku’’ olmuştur. Bizim Müslümanlar buradaki okumayı tersinden algılıyorlar ve maalesef okumuyorlar. Okumaktan kastım okuma yazmak bilmek değildir. 'Okumak, etkili okumak, anlamak, olay ve olguların arka planını düşünmek' demektir. Aklı etkin kullanabilmenin yolu bilgi sahibi olmaktan ve okumaktan geçer.

Onat; ‘’üretim dediğimiz zaman ikinci bir husus gelecektir. Bilgiyi üretiyorsunuz ama bilgiyi bir şekilde hayata faydalı olacak birtakım iyi işlere dönüştürmeniz gerekir. İşte burada karşınıza bilginin bir ileri hamlesi olan bilim ve teknoloji çıkar. Bunu ürettiğiniz zaman hem hayatı kolaylaştırırsınız, hem de Allah’ın istediği Salih ameli yerine getirmiş olursunuz.” dedi.

Hesabın ferdi oluşuna dikkat çeken Onat; ‘’Topluca cennete bilet yoktur. Herkes ferdi olarak yaptıklarından sorumludur. Hesap ferdi olduğu gibi cennete giriş de ferdi olacaktır. A,B,C veya D,E,F cemaati topluca cennete gidecek diğerleri gitmeyecek diye bir durum yoktur.  Herkes ameline göre muamele olunacaktır. Kimse kimsenin günahını çekmeyecektir. Öyleyse herkes kendi Salih amel kabını doldurmaya çalışsın’’ dedi.

Belediye Başkanı Posbıyık, ilçeden ayrılmadan önce makamında kendisini ziyaret eden Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Onat'a katılımından ötürü teşekkür etti ve ilerleyen zaman diliminde kendisini Konferans vermek üzere ilçeye tekrar davet etti.