Zonguldak Eğitim İş Başkanı Metin Kahveci, Taksim Gezi Parkı’nın AVM kurulması için AKP’nin peşkeş çektiğini iddia ederek yağma politikasının devam ettiğini belirtti.
Kahveci, “Taksim Gezi Parkı’nı, “Taksim Meydanı’nın Yayalaştırılması” projesi kapsamında talan edip sermayeye AVM kurulması için peşkeş çeken AKP, günlerdir yağma politikasına direnenlere karşı acımasızca saldırmaktadır” dedi.
Çevre katliamının Müslümanlıkta yerinin olup olmadığını soran Kahveci AKP’yi sert bir dille eleştiren açıklamasında şunları kaydetti:

 

AKP SINIR TANIMIYOR
“AKP iktidarının kar hırsıyla yoğrulmuş, sanatı, doğayı, kentleri ve insanı hedef alan politikaları artık sınır tanımıyor. Sermayeye yeni alanlar açma peşinde olan zorba iktidar, biber gazıyla, polis copuyla isteklerini halka dayatmaya çalışıyor. AKP çevre katliamını yaparak kime şirin görünmek için yapıyor? Diye sorulduğunda verilecek yanıt ise artık hiç kimseyi şaşırtmamaktadır. Mutlaka kendi adamlarından birileridir. Peki, çevre katliamı yaparak birilerinin cebinin dolması Müslümanlıkta yeri var mıdır? Elbette hayır ama AKP'ye göre hiç bir sakıncası yok. Bir şeyi elde etmek için her şey mubahtır hesabı ile hareket eden AKP, zaman geçtikçe nefes ağlığımız havayı da, denizi seyretmeyi de, parkta oturmayı da vb yerleri bile birilerine peşkeş çekerek satarsa ona da kimse şaşırmasın diyoruz.

 

YAĞMA POLİTİKALARI SÜRÜYOR
Taksim Gezi Parkı’nı, “Taksim Meydanı’nın Yayalaştırılması” projesi kapsamında talan edip sermayeye AVM kurulması için peşkeş çeken AKP, günlerdir yağma politikasına direnenlere karşı acımasızca saldırmaktadır. Sadece demokratik tepkilerini gösteren doğa dostu barışçıl insanlara karşı yaşlı, çocuk demeden gerçekleştirilen orantısız güç kullanımı,  AKP’nin yaşamın her alanına müdahale etme hevesinin hızla arttığının da bir göstergesidir. Artık AKP demokratik eylemlere dahi tahammülü yok. Amacı tamamen birilerine devletin arazilerini veya devletin hazinesinin kullanılmasına hizmet etmekten başka bir şey yapmamaktadır. Buna da ülkeyi pazarlayarak ticaret hacmimizi geliştirdik palavralarıyla marifet kazandıklarını övünerek bizlere katmerli, katmerli anlatarak yutturmaya çalışmaktadır. İç ve dış borçlarımız yaklaşık 50 milyar doların üzerinde özelleşmeler yapmasıyla birlikte 600 milyar dolar olduğunu saklamaktadır. Cari açık 100 milyar doların üzerinde olduğu görülmektedir. İşte marifet ve övünülecek politikalar bunlardır. 

 

ŞİDDETLE KINIYORUZ
AKP’nin ileri demokrasi kitabında, AKP’yi desteklemeyenlerin terörist olarak tanımlandığı açığa çıkmıştır. Teröristler ellerini kollarını sallayarak gezerlerken ade da onlara iltifat edilinceye kadar ileri gidildiği bu zamanlarda, bayrak ve Atatürk resmi ile dolaşanlar suçlu ilan edildi. Ülkemizde oluşan bu hazin tablo ile birlikte cumhuriyet tarihi mirasımız yok edilerek tersine öğretilmektedir. AKP, tek parti iktidarı olmasına rağmen ülkeyi yönetmekte büyük güçlük yaşamakta, iktidarsızlığını gözdağı amaçlı polis devleti uygulamalarıyla perdelemeye çalışmaktadır. Bu yapı ülkeyi tek hükümdarlığa getirmektedir. Eleştirenler ve demokratik tepkilerini koyanlar yanar hesabı net bir şekilde görülmektedir. Bunun çok daha vahamiyeti arkasından gelecektir. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, AKP’yi ayakta tutan kokuşmuşluk ve ülkenin içine sokulduğu karanlık deşifre olmaya, geniş halk kitlelerine ulaşmaya başlamıştır. Son günlerde iyice su yüzüne çıktığı gibi otoriter baskıya dönüşen polis devleti uygulamalarını şiddetle kınıyoruz.  Gözü para hırsı ile dönmüş çevre katliamcıları olan sözde inançlı, özde olmayan kıblesini para uğruna ABD ve AB' ye karşı dönenleri lanetliyoruz. Yaratılan siyasal şiddet dalgalarının günün birinde yaratıcılarını yutacağından en küçük kuşku duymuyoruz.
Eğitim-İş olarak Gezi Parkı'nda rant sistemine karşı doğayı ve kentini savunmak için direnenlerinin yanında olacağımızı belirtiyor, yaralananlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”