Doğadan topladığı malzemeler ile çay tepsisi, kapı süsü, avize, mumluk, sehpa, fotoğraf çerçevesi ve elbise askısı gibi ev eşyalar yaparak çevre bilinci oluşturmaya çalışan 63 yaşındaki Ali Kaya,  amacını "Betonlaşma karşısında doğanın yok oluşuna duyarlılık oluşturmak" olarak açıkladı.

Yaklaşık 10 yıl önce emekli olan, çevre kirliliği ve yeşil alanların yok edilmesi sorununa dikkati çekmek amacıyla doğadan topladıkları ile yaklaşık 1 yıl önce ahşap ürünler yapmaya karar veren Kaya'nın kent merkezindeki yazıhanesinde, ağaç dalı, yaprak, çiçek, tohum, kozalak, meşe palamudu gibi malzemelere "kimlik kazandırarak" ortaya çıkarttığı ürünler, görenlerin ilgisini çekiyor. 



Ali Kaya, orman ve deniz kenarlarından topladığı çeşitli şekillerdeki ağaç dalları ve köklerine keser, testere, bıçak gibi basit el aletleri kullanarak şekil verdiği ve vernikle parlattığı eşyaları, Zonguldak Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sergiliyor.

Kaya, yaptığı açıklamada, yeşillikler içerisindeki bir mahallede büyüdüğünü ve mahallesi gibi şehirlerin de artık beton yığınlarıyla dolması nedeniyle içinde hep doğa özleminin yer aldığını söyledi.



- Amacı doğanın yok oluşuna duyarlılık oluşturmak

"Betonlaşma karşısında doğanın yok oluşuna duyarlılık oluşturmak" amacıyla başladığı hobisinde, doğaya zarar vermeden tamamen "artık" malzemeler kullandığını anlatan Kaya, şunları söyledi:

“Her ne kadar çevremiz beton yığını olsa da biz hiç doğadan kopmadık, çocuklarımı da sürekli ormanlık alanlara götürerek büyüttüm. Doğa gezilerimde gördüğüm kurumuş doğal malzemelerinden bir şey yapabilir miyim diye düşündüm. Etrafımızda o kadar güzel renk ve şekillerde ağaç artıkları var ki aslında hepsi birer sanat eseri. Ben de bunları bir araya getirerek çeşitli ürünler tasarladım."



Gördüğü, elime aldığım her dal parçasını "Nerede, nasıl kullanabilirim? diye düşündüğünü aktaran Kaya, "Yazıhaneme getiriyorum. Temizleyip, yapacağım işe göre kesip vernik atıyorum ve monte ediyorum. Ortaya da hem günlük hayatta kullanabileceğimiz, hem de doğanın güzelliğini, çeşitliliğini evimizin bir köşesinde sergileme imkanı bulabileceğimiz ürünler çıkmış oluyor. Bunlar herkesin yapabileceği şeyler. Bunları yapmak için dahi olmaya gerek yok, doğayı hatırlamak yeterli. Burada esas sanatçı doğanın kendisi. Benim katkım sadece tasarlamada." ifadesini kullandı. 



- "Doğanın çığlığını duyurmak istedim"

  Kaya, kent tarihi hakkında araştırmalar yaptığını ve 3 kitap kaleme aldığını, yazılarına bir süre ara vererek bu işe soyunduğunu dile getirerek, yaptığı nesnelerin çoğalmasıyla bir sergi açmaya karar verdiğini bildirdi. 

Zonguldak Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde 100’e yakın eserini sergilediğini, ürünlerini 10-200 liraya sattığını kaydeden Kaya, "Esasen içimdeki ruhu eşim uyandırdı demeliyim. Eşim bir gün tel kırma sanatı için bana 'Kahve tepsisi yapabilir misin?' dedi. Ben de 'Yaparım' dedim. O andan itibaren bir şeyler yapmaya başladım ve sergi açacak konuma geldim." diye konuştu. 



Kaya, çalışmalarıyla doğanın güzelliğini de yansıtmayı amaçladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Buradaki amacım, beton ordularıyla çok uzaklara kovaladığımız doğanın bir parçasının, yapay malzemelerle donattığımız evimizde yansımasını sağlamak. Doğanın, 'Ben de varım, beni unutmayın' çığlığını duyurmak istedim. Bir de insanlarımız, evlerindeki doğal ahşap parkeyi söküp yerine zehirli laminant döşüyor. Kapı ve pencerelerde ahşap doğramaları atıp, plastik koyuyor. Açtığım sergi ile doğanın doğal güzelliğini, renkliliğini göstermek ve insanların bu güzellikleri evlerine taşımaları adına bir duyarlılık oluşmasını istedim."

Sanatın özellikle turistik bölgelerde pazarı olduğunu vurgulayan Kaya, aile bütçelerine katkı sağlamaları için gençlere ve kadınlara örnek olmak istediğini de sözlerine ekledi. 

(A.A)