Armutçuk Ortaokulundaki seminerde Kandilli Jandarma Komutanı Başçavuş İlter Celal Sayın sunum yaptı. Sayın, dolandırıcılık olaylarında son dönemlerdeki artışa dikkat çekti, vatandaşların mağdur duruma düşmemeleri için tedbirli olmalarını istedi.

 

VATANDAŞ BİLGİLENDİRİLİYOR

Dolandırıcılık olayları konusunda Zonguldak’ta yaşayan vatandaşların farkındalıklarını arttırmak maksadıyla Zonguldak Valiliği öncülüğü ve desteğiyle Zonguldak İl Jandarma Komutanlığınca, “Aldanmayın” projesinin hayata geçirildiğini belirten Sayın, “Proje kapsamında bilgilendirme afiş ve broşürlerin dağıtımı da devam etmektedir” dedi.

 

AV OLARAK NİTELENDİRİYORLAR

Zonguldak il genelinde 68’i jandarma sorumluluk bölgesi olmak üzere 300 evden hırsızlık, 27’si jandarma bölgesinde olmak üzere 229 dolandırıcılık olayının yaşandığını ifade eden Başçavuş Sayın şunları söyledi: “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlamaktır. Dolandırıcılık olaylarının ortak noktası, ‘av’ olarak niteledikleri insanı korkut psikolojisiyle strese sokup doğru düzgün düşünmesini engellemek ve dolayısıyla tuzağa çekmektedir. Dolandırıcıların tek sermayesi dilleridir, hedeflerine ulaşmak için her türlü taktik ve tekniği kullanırlar”

 

DOLANDIRICILIK YÖNTEMLERİ

Telefon dolandırıcılığı, İnternet dolandırıcılığı, Bankamatik dolandırıcılığı, Kapı soygunu, Oto alım-satımında dolandırıcılık, Sahte altın gömü dolandırıcılığı, Falcılık büyücülük yöntemiyle dolandırıcılık, Diğer dolandırıcılık yöntemleri  

 

TELEFON DOLANDIRICILIĞI

Kendisini polis, asker, savcı, hakim olarak tanıtarak yapılan dolandırıcılık. Yapılan dolandırıcılık olaylarında şüpheliler bir cep telefonundan kurbanlarını arayarak kendilerini polis, asker, savcı hatta hakim olarak tanıtıyorlar. Çoğunlukla gazeteler ya da internet sitelerinden büyük davaları takip eden savcıların adını öğrenerek kullanan dolandırıcılar, mağdurlara karşı fondan gelen telsiz sesi eşliğinde konuşarak şüphelilerin banka hesaplarının ve kimlik bilgilerinin terör örgütü tarafından ele geçirildiğini,  Adlarına sahte kredi kartları çıkarıldığını belirterek kendileriyle sözde ortak çalışmalarını veya haklarında "tutuklama" kararı çıkmak üzere olduğunu söyleyerek kurbanlarını korkutan şüphelilerin sözde sanıkları yakalamak için banka hesaplarında hareket olmasını gerektiği bu amaçla verecekleri hesap numaralarına para transfer etmelerini istiyorlar.  Şüpheliler kurbanlarına operasyonun tamamlanmasının ardından paralarının "örtülü ödenek" hesabından kendilerine gönderileceğini söylüyorlar.    

 

EVLİLİK VAADİYLE DOLANDIRICILIK

Son bir yılda gelişen yeni ”evlilik” yöntemli dolandırıcılıkta, zanlılar rasgele telefon numarası çevirerek orta yaşın üzerinde, kendilerine inanabilecek kişileri belirliyor. Kadın zanlılar, çoğunlukla ”Bulgaristan’a göçmen olarak geldiğini, burada evlendiğini mutsuz olduğunu, kocasından sürekli dayak yediğini, ayrılmak istediğini, kendisiyle evlenebileceğini” belirterek ”kurbanları” ile sohbet kuruyor. Zanlılar, mağdurlardan pasaport, gümrük vergisi, rüşvet vermek için paralar istiyor.  Bir süre sonra ise başka bir kadın arayarak, Türkiye’ye gelecek arkadaşının gümrükte yaşanan sıkıntı nedeniyle cezaevine girdiğini, bir kaç bin Avro daha göndermesi gerektiğini söylüyor. Telefonla dolandırıcılıkta en sık rastlanan yöntemlerden biri de şöyle: Abone merkezi görevlisi olarak arayan dolandırıcı, mağdurlara, para ödülü kazandıklarını, ödülü alabilmeleri için bu mesajda belirtilen numaraya kontör-TL göndermeleri gerektiğini belirtiyor.  Bu yöntemde dolandırıcılar abone merkezlerinden temin ettikleri telefon numaralarını arayarak kendilerinin “....hukuk bürosundan aradıklarını söyleyerek bankalardan kullanmış olduğunuz kredi masraflarını geri alabilmek için ücretsiz yardım edeceğiz” şeklinde bilgi verip vatandaşın güvenini kazandıktan sonra kimlik bilgilerini, hesap bilgilerini ele geçirip kullanırlar.   KAPI SOYGUNU Her ne kadar teknolojik dolandırıcılık yöntemleriyle ilgili şikâyetler son yıllarda ciddi şekilde artsa da kapıdan yapılan satışlarda yaşanan dolandırıcılık birinci sırayı koruyor. Daha çok internet kullanmayan orta yaş üstü insanların kapıdan dolandırıcılığa maruz kaldığı düşünüldüğünde klasik yöntem bir süre daha revaçta olacak.  Bu konuda sabıkalı firma sayısının 400’lere ulaştığı baz alınırsa, bu dolandırıcılık yönteminde kâr marjının hâlâ yüksek olduğunu söyleyebiliriz.  İlk olarak yanlarına yaklaştıkları kimsesiz ya da yaşlı köylülerle sohbet eden şebeke üyeleri, önce kurbanlarının güvenini kazanıyorlar. Vatandaşların yanına iki kişi olarak gelen sözde şans dağıtıcıları, bir süre sohbet ettikten sonra vatandaşlara "Sizi sevdik size bir şans zarfı çektireceğiz ve hediye vereceğiz" diyorlar. Ya da semtinizde yeni açılacak bir alışveriş merkezinin tanıtımını yaptıklarını söyleyip size bir çekiliş yaptırıyorlar.  Çektiğiniz zarftan fırın veya çamaşır makinesi gibi bir ödül çıkıyor. Evine gelen iki yabancının baskısı ve sürekli konuşmaları nedeniyle bunalan vatandaşa bu ödülü almak için de çok ucuza sattıkları diğer ürünlerden birisini alması gerektiği söyleniyor. Çıkarılan katalogdan uygun bir fiyatı olduğuna inandırıldığınız bir eşyayı seçip yasalara uymayan bir satış sözleşmesini ve yasal senetleri imzaladığınızda tuzağa düşüyorsunuz. Yine aynı baskı ve sözlü şaşırtmaca ile eline bir kitap seti, elektrik süpürgesi ya da mutfak robotu verilen vatandaştan bir miktar peşin para alındıktan sonra ayrılıyorlar.    

 

ÖNEMLİ İSİMLERE YAKIN İSİMLER

Güvenilir firmalara çok benzeyen adlar kullanan bu şirketler, “pazarlama ticaret ev gereçleri inşaat ve elektronik sanayii” gibi unvanlar taşıyor. Yeni Migros, İhlaz, Koç Pa, Alsanlar 2000, Can-San, Cem-Pa, Parpa, Karaca, Star, Show-Pa 93, Metro gibi isimlerle kapınıza dayanan dolandırıcılar bir anlık boşluğunuzdan faydalanıp bütçenizde kara delikler açmayı başarıyor. Dolandırıcılar, satış sözleşmesine 10 gün öncesinin tarihini attıkları için 7 gün içinde iade etme hakkınız otomatik olarak düşüyor.   OTO

 

ALIM SATIMINDA DOLANDIRICILIK

Şüpheli, internette yayınlanan otomobil satış ilanlarını yakın takibe alıyor, ardından çok fazla lüks olmayan ve fiyatı 20 bin TL’yi geçmeyen araçların sahipleriyle telefonla irtibata geçiyor. Daha sonra otomobilin bulunduğu illere göre, işbirliği yaptığı şahısla buluşarak, otomobili görmeye ve sahibiyle pazarlık yapmaya gidiyor. Otomobil sahibine oldukça iyi davranan şüpheli ile yanındaki yardımcısı, güven kazanmanın yollarını arıyor. Çok da fazla uzatılmayan pazarlık sonrası şüpheli 100 TL ile 250 TL arasında kapora verdikten sonra, ertesi gün noterde randevulaşılıyor. Noterde, satıcıyla buluşan şüpheli noter işlemleri bitirinceye kadar her şey normalmiş gibi davranıyor. Noter işleminin tamamlanmasının ardından dışarı çıkan taraflar, parayı almak üzere bankaya veya paranın emanet bırakıldığı kişinin yanına gitmek üzere yola çıkıyor. Paranın alınmasına kısa bir süre kala ise şüpheliler, tuvalet ihtiyacı veya arabanın yanlış yere park edildiği bahaneleriyle satıcının yanından ayrılıyor ve parasını ödemeden aldıkları araba ile şehri terk ediyor.  

 

SAHTE ALTIN GÖMÜ DOLANDIRICILIĞI

Dolandırıcılar, internetten tanıştığı ya da asker arkadaşı olan mağdurla iletişime geçiyor. Kendisinin veya bir tanıdığının altın bulduğunu ancak bunu satmak için güvenecekleri biri olmadığını ve kendilerine yardım etmelerini istiyorlar. Mağdur buna inanmasa da numune olarak verilenleri kuyumcuya gösterip fiyatını öğrenince tuzağa düşmüş oluyor. ( Mağdura verilenler gerçek altın ) Mağdurun güvenini kazanan dolandırıcılar altınların tamamı için anlaştıkları paranın kendilerine elden teslim edilmesini istiyor ve mağduru kendi yanlarına çağırıyorlar. Mağdur neredeyse yarı fiyatına anlaştıkları altınları almak için etrafından bulup buluşturduğu para ile dolandırıcıların köyüne geliyor. Dolandırıcılar mağduru karşılıyor, köy içinde bir yerde parayı alıp hemen yandaki evden altınların tamamını getireceğiz diyerek oradan ayrılıyorlar. Biraz bekleyen mağdur bakıyor gelen giden yok eve doğru yürüyor. Bir de ne görsün evde ve çevresinde kimseler yok. Dolandırıcıları arayıp bulamayan mağdur hemen kolluğa başvuruyor. Bir diğer yöntemde ise dolandırıcılar seçilen alana bir küp altın benzeri heykelcik gömüyor. Civarda arazi almak istiyormuş gibi yapıp önce zengin bir köylüyle samimiyet kuruluyor. Ekip sözde İsveç’teki zengin biri tarafından, dedesinin gömdüğü defineyi bulmak için gönderildiğini ve İsveçli zenginin bulana 12 milyon avro vereceğini belirtiyor. Köylü bunlara inanmasa da çetenin haritada gösterdiği yerden küp dolusu altın heykelcik çıkınca tuzağa düşmüş oluyor.  Çete, altınları köylüye bırakıp İsveç’e alıcıları getirmek için ayrılıyor. Ardından köylüyü telefonla arayarak vize, rüşvet gibi masraflar nedeniyle yüksek meblağlı paralar istiyor. Elindeki altın heykelciğe bakan köylü, istenen parayı düşünmeden gönderiyor. Ondan sonra arayan soran olmayınca heykelin sahte olduğu da ortaya çıkıyor.  

 

FALCILIK BÜYÜCÜLÜK

Özellikle yaz günleri balkonda veya kapı önünde sohbet eden kadınları gören dolandırıcılar, çeşitli bahanelerle yanlarına gidip, sohbet kurarak evlerine girmeyi başarıyor. Domatesten muska; iki kadın zanlı, kapısının önünde duran mağdurun evine su içme bahanesiyle girip, kendini titreterek, ”Sizin üzerinizde büyü var. Çok ağırlaştım” diyor. ‘‘Evde domatesin varsa getir, ona dualar okurum. Eğer büyü varsa ortaya çıkar” diyen zanlı, mağdurun mutfaktan getirdiği domatesi bir mendile sarıp, el çabukluğuyla cebindeki başka domatesle değiştiriyor. Zanlının daha önceden içine yerleştirdiği muskayı domatesin içinden çıkarttığını gören mağdur, zanlının büyünün bozulması için bir bez parçasının içine evdeki tüm ziynet eşyalarını konulmasını ve kendisine getirilmesi isteğini hemen yerine getiriyor. Daha sonra zanlıların isteğiyle odanın kapısını kilitleyerek büyünün bozulması için sokaktan küçük taşlar toplamaya çıkan mağdur, eve döndüğünde büyü bozduğunu iddia eden kadının altınlarla ortadan kaybolduğunu görünce dolandırıldığını anlıyor.


DOLANDIRICILARDAN KORUNMA YÖNTEMİ

Adliyede yapılan işlemler, soruşturmalar ile ilgili Hakim ve Savcılar tarafından herhangi bir para ve ziynet eşyası talebinde kesinlikle bulunulmaz, bu şekilde bir talep yapılırsa dikkate alınmamalıdır.    Kolluk birimlerinde verilen hizmetlerle ilgili vatandaşlardan herhangi bir ücret kesinlikle talep edilmez, aksi bir talep ile karşılaşıldığında dikkate alınmamalıdır. Vatandaşlarımız bu tarzda bir olay yaşadığında en yakın kolluk kuvvetine gitmelidir. Bu tür telefon alan kişiler karşı tarafın söylemlerine asla itibar etmemeli, herhangi bir hesap numarasına para kesinlikle yatırmamalı, dolandırıcıların verdikleri adreslere ziynet eşyası ve para kesinlikle bırakmamalı, bu tarzda bir yaklaşım içerisinde bulunan şahıslar hakkında en yakın kolluk kuvvetine zaman kaybetmeden gidilmeli veya ücretsiz olan ‘‘155 - 156’’ nolu telefon numaraları aranarak kolluk kuvvetine bilgi verilmelidir.  

 

“VERGİ BORCUNUZ VAR”

Kolluk hizmetlerinde halkımızın can güvenliği esas alındığından operasyonel bir faaliyet içerisine   kesinlikle vatandaşlarımız dâhil edilmez. Aksi bir söyleme kesinlikle itibar edilmemelidir.  Herhangi bir konu ile ilgili olarak vatandaşımızın bilgisine ihtiyaç duyulduğunda,   jandarma veya polis, ilgili ile mutlaka yüz yüze görüşme yapar. Aksi bir duruma itibar edilmemelidir.  “Hesabınızda bloke var, vergi borcunuz var” gibi açıklamalara asla itibar edilmemeli, hiç kimseye kimlik bilgileri, TC kimlik numarası, hesap numarası ve banka kartı şiferleri verilmemelidir. Kaynağını bilinmeyen  havale ve EFT kabul edilmemelidir. Dolandırıcılık maksadıyla kendilerine POLİS veya SAVCI süsü vererek yapılan aramalarda telsiz sesi duyulsa bile buna asla itibar edilmemelidir”

JANDARMA’YA TEŞEKKÜR

Kandilli Yenimahalle, Merkez ve Yayla Mahalle Muhtarlarının yanı sıra veliler, öğrencilerin de yer aldığı etkinliğin ardından Kandilli Jandarma Komutanı Başçavuş İlter Celal Sayın’a desteklerinden dolayı teşekkür ettiler.

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)