Taciz ve tecavüzden sonra dün “kadın katiline” de indirim çıktı… İlginçtir ki, yine kararı veren Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi…

Diyarbakır’da 14 Şubat “Sevgililer Günü”nde üç çocuğunun annesi eşini sokakta kovalayıp, defalarca bıçaklayarak öldüren sanığa ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası veren mahkeme, “haksız tahrik ve saygın tutum” indirimi uygulayarak cezayı 20 yıla indirdi.

Çermik ilçesinde yaşanan olayda 36 yaşındaki İbrahim Yılmaz 12 yıllık eşi 28 yaşındaki Meyrem Yılmaz’ı sokak ortasında bıçaklayarak öldürmüş, kendisine engel olmak isteyen komşusu Hasan Yaman’ı da yaralamıştı. İddianamede, Yılmaz hakkında, karısını öldürmekten“ağırlaştırılmış ömür boyu”, komşusunu yaralamaktan da ayrıca 4.5 yıl hapis cezası isteniyordu. İbrahim Yılmaz ifadesinde, eşinin kendisini aldattığını öne sürerken Meyrem Yılmaz’ın abisi Halit Yılmaz ise“Kardeşime iftira atıyor. İbrahim her kumar oynadığında borçlanıyordu. Kumar borcu için 2 yıl önce intihar girişiminde bulundu. Bir ay önce iş için Arabistan’a gitmek istedi. Eşinin aldattığını düşünen gitmek istemez. Cinayetin sebebi İbrahim’in kumar oynaması ve eşinin onu bu konuda uyarmasıdır” dedi… Avukat Özden Sanal da, sanığın karısını evi terk etmek istediği için bıçakladığını söyledi.

Davanın ikinci celsesinde kararını açıklayan Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi önce sanığa “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Ancak daha sonra eylemin “haksız tahrik” altında işlendiğini belirterek cezanın 24 yıla indirilmesine hükmetti. Sanığın duruşmadaki “saygın tutumu”nu da dikkate alan Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, cezayı 20 yıla indirildi… Komşusunu yaralamaktan Yılmaz’a 1 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme, bu cezayı da erteledi…

Avukat Özden Sanal, kumar oynayan sanığın karısını evi terk etmek istediği için bıçakladığını söyledi.

Üye hakim Ramazan Faruk Güzel ise söz konusu karara muhalefet etti. Sanığın iddia ettiği aldatma olayını öğrenmesinin üzerinden uzun süre geçtiğine dikkat çeken Güzel, muhalefet şerhinde, “Bu sürede konuyla ilgili tartışma yaşanmamış olması ile haksız tahrik unsuru ortadan kalkmıştır. Maktulün evi terk etmek istemesi, sanığın engelleme çabası, eski yaşanmış olayın tesiri olmaması, anlık gelişen öfke ile bu suçu işlemiş olduğu göz önüne alındığında haksız tahrik unsurunun oluşmadığı kanaatindeyim. Haksız tahrik indirimi kararına katılmıyorum” görüşüne yer verdi…

Son zamanlarda, çocuklara cinsel istismarda bulunanlar, tecavüzcüler ve kadın katilleri daha az ceza almak için “aldatıyordu, tahrik edici ya da açık giyinmişti vs.” gibi gerekçelerin arkasına sığınıyor ya da ifadesini daha sonra bu şekilde değiştiriyor. Üzülerek görüyoruz ki, mahkemelerde de “iyi hal ve saygın tutum indirimi” rutin bir uygulamaya dönüştü. Hepimiz televizyon programlarında da görüyoruz. Az bir ceza alan adam 5-10 yıl yatıp çıktıktan sonra bu suçunu bilmeyen bir başka kadınla evleniyor, hatta ikinci, üçüncü eşini öldürüyor…

Daha az ceza kız çocuklarına, kadına şiddetin, tacizin, tecavüzün, kadın cinayetlerinin önünü açıyor. Geçen hafta da yazdık. Yine Diyarbakır’da 14 yaşındaki kız çocuğunun başına taşla vurup, tecavüz eden ve savcının hakkında 43 yıl istediği sanığa mahkeme, 11 yıl 8 ay hapis cezası vermişti.

Kadın cinayetlerinde ve cinsel istismar vakalarında “saygın tutum ve iyi hal” uygulamalarıyla indirime gidilmesi kamu vicdanını rahatsız ediyor. O nedenle Umut Vakfı olarak diyoruz ki; “Taciz, tecavüz ve kadın cinayetlerinde bu tür indirimler uygulanmamalıdır. Çünkü böyle bir karar mağdur olanları ve yakınlarını daha da yaralıyor, üzüyor, ölenler bir kez de yargı eliyle öldürülüyor. Bu nedenle Türk Ceza Yasası’nın ilgili hükmü yeniden gözden geçirilmeli ve gerekli düzeltmeler yapılmalıdır…”

İyi haftalar

Umut Vakfı