Mersin’de meydana gelen ve üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’aın öldürülmesi olayından sonra yaşanan tepkiler sivil toplum hareketlerini ateşledi ve dünyanın değişim platformu olan “Change.Org” aracılığı ile başlatılan yasal düzenleme talepleri son aşamaya geldi.

Bu tür durumlarda iyi hal ve tahrik indiriminden yararlanılmaması konusunda ortaya konulan taleplerle toplanan bir milyon imza; AKP, CHP, MHP ve HDP’ye ulaştırılarak ülkemizin bu kanayan yarasının görülmesi ve bu haksız uygulamanın sona erdirilerek “adaletsizliği yok edelim” çağrısı yapılmıştı.

'Özgecan Yasası' talebi olarak bilinen bu hareketten son yapılan açıklamada kamuoyu şöyle bilgilendirildi. 

“Özgecan’ın tecavüz edilip, vahşice öldürülmesinden sonra başlattığımız kampanyamızda yeni bir dönüm noktasındayız. 

Kadına karşı işlenen suçlarda erkeklere verilen iyi hal, ceza ve tahrik indirimlerinin tarih olması için 4 partinin liderlerinden söz vermelerini istiyoruz.

Bugün, Türkiye’de bu talebe katılan 1 milyon 70 binden fazla kişi var. Ancak, siyasilerimiz hala suskun. 

Bu sebeple, aşağıdaki mektupla Türkiye'yi yönetmeye aday 4 partinin liderlerine sesleniyoruz: #ÖzgecanYasası çıksın, yasalar kadınları korusun!

Bizler, Özgecan Aslan cinayetinden sonra kadına karşı işlenmiş suçlarda keyfi uygulanan ceza ve tahrik indiriminin kalkması için imza vermiş 1 milyon 70 binden fazla kişiyiz. Siz bu ülkeyi yönetmeye aday 4 büyük partinin liderlerisiniz. Bugün eşini öldüren bir erkek sadece duruşmada kravat taktığı için indirim alıyor. Aynı şey bir kadın için geçerli değil. Bir kadına tecavüz eden erkek kadın mini etek giydiği için tahrik indirimi alıyor. 

Biz bunun yanlış ve adaletsiz bir uygulama olduğunu size anlatmak istiyoruz. 

Sayın Ahmet Davutoğlu,
Sayın Devlet Bahçeli,
Sayın Figen Yüksekdağ / Selahattin Demirtaş, 
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,

Sizden isteğimiz, ülkemizin bu kanayan yarasını görmeniz ve bu haksız uygulamayı sona erdireceğinize söz vermeniz. Gelin bu adaletsizliği yok edelim ve bunun adına da 'Özgecan Yasası' diyelim. 

Seçim yasakları başlamadan hemen önce verdiğiniz yanıtı kamuoyuna açıklayacağız. 

Tüm kalbimizle bir sonraki duyurumuzda her birinizin adının yanında söz vermedi değil, 'söz verdi' yazmasını diliyoruz. “