Karadeniz Ereğli Adliyesinde mübaşir olarak çalışan yüksekokul mezunu memur, Dikey Geçiş Sınavı'yla kazandığı hukuk fakültesinden mezun olarak avukatlık stajına başladı. Pek çok kişiye örnek olacak başarı öyküsünün başrol oyuncusu Efe, bir yıl sonra cübbe giyip mübaşirlik yaptığı adliyeye avukatlık için dönecek olmanın heyecanını yaşıyor.

 

HABER-FOTO:  MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ: Karadeniz Ereğli Adliyesi’nde 2008 yılında mübaşir kadrosu ile devlet memuru olarak görev yapan Erden Efe, 2011 yılında Hukuk Fakültesini kazandı, 2 yıl okuduktan sonra Zonguldak Barosunda avukatlık stajına başladı ve devlet memurluğundan istifa etti. 
29 Yaşındaki Erden Efe, 1994 yılında ağabeyi avukat Yılmaz Efe’nin Hukuk Fakültesi’de eğitim ve öğretim gördüğüm dönemde evde kitaplarını görerek, “O kitaplara bakarak, ‘Bu kitaplar ne kadar kalın, insanlar bu kitapları nasıl okuyorlar?’ diye hep düşünmüştüm” dedi.

 

2008 YILINDA MÜBAŞİRLİK 
KADROSU İLE GÖREVE BAŞLADI

2001 Yılında Ereğli’de ağabeyinin Avukatlık bürosu açmasının ardından Adliye ile tanıştığını açıklayan Efe, Önder Gazetesi muhabirine yaptığı açıklamasında şunları söyledi:  “O zamanlarda hukuk fakültesi kazanma isteği herkesin gönlünde olan bir gerçekti. Ben liseyi sözel bölüm okuyup mezun olduğum için hukuk fakültesine girebilmem imkansızdı. İlk önce Adalet Yüksek Okulunu kazanarak o yolda giriş yapmak istedim. 2003 Yılında Konya Selçuk Üniversitesi  Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksek Okulunu kazandım ve o okulu 2005 yılında mezun olarak tamamladım. 2006 Yılında Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) girdim ve 2008 yılında Ereğli Adliyesinde mübaşir kadrosu ile görevime başladım”

 

“O CEVHERİ KENDİMDE HİSSETTİM”
4 Yıllık Hukuk Fakültesine dikey geçiş yapılamadığı için beklediğini ve 2009 yılında yapılan değişikliklerle böyle bir imkan doğduğunu hatırlatan Efe, “2009 Yılında değişikliklerle birlikte bu mümkün hale getirildi. Bir gün Adliye’de duruşmada iken dedim ki kendi kendime, ‘bende okumalıyım, durduğum yerde durmamalıyım.’ O Cevheri kendimde hissettim, ‘bende okuyabilirim okumalıyım bunu daha ileriye taşımalıyım’ dedim. Dikey geçiş sınavlarına hazırlanarak 2011 yılında Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım, 2 yıl eğitime devam ettikten sonra 2013 yılının Ağustos ayında mezun oldum. 2013 Yılının Eylül ayında memurluk ile bu bağdaşmadığı için memurluktan istifa etmek zorunda kaldım. Kasım ayından itibaren Zonguldak Barosunda avukatlık stajına başlamış bulunmaktayım” dedi.

 

HEM ÇALIŞTI HEM OKUDU
2 Yıllık eğitimi döneminde Adliye’den aldığı izinlerin yanı sıra yıllık izinlerin bir bölümünü kullanarak derslere ve sınavlara katıldığını hatırlatan Efe, “İşyerinden aldığım çok küçük izinler sınav zamanlarında yıllık izinlerimi kullanarak okumaya çalıştım, çok sıkıntılı sorunlu bir süreçten geçtim. Otobüse atlayıp derse gidiyordum veya sınava giriyordum bir gün sonra iş başı yapıyordum” sözleri ile konuştu.

 

“HEP İLERİSİNİ DÜŞÜNDÜM”
1 Yıl sonra avukatlık cüppesini giyerek duruşmalara girebileceğini ve bunun mutluluğunu şimdiden yaşadığını açıklayan Efe, “Şuan stajer avukat olarak ağabeyimin avukatlık bürosunda çalışıyorum. Adliyede çalıştığımın etkisi nedeniyle hukuk uyuşmazlıkları konusunda tecrübeliyim.  Netice itibariyle baktığımızda bu benim başarı öyküm. Kendim bunu düşündüğüm zaman ben bu işi başardım diyebiliyorum. Okumanın yaşı kesinlikle yok ben 27 yaşında hukuk fakültesini kazandım. Benim ile birlikte orada okuyan 40-50 yaşında ağabey ve ablalarımız da vardı. Yeter ki insan istesin. Bunu en iyi bilenlerden bir tanesi benim. Elimdekilerle asla avunmadım ve hep daha ilerisini düşündüm. İnsanlar bulunduğu konumda kalmamalı hayatında değişiklikler yapmalı ve bunu hissetmeli.  Adliye içerisinde baktığınızda sıralama mübaşirlik, zabıt katipliği ve yazı işleri müdürlüğüdür. Yazı işleri müdürlüğü ulaşılabilecek en üst kademedir daha sonra savcılık ve hakimlik vardır. Ben mübaşirlikten avukatlığa direk uzandım” dedi.

 

“HERKESE ANLTAMAK ZOR”
Ailesinin ve çevresindekilerin bu kararı saygı ile karşıladıklarını belirten Efe sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Ailemin katkısı çok büyük oldu. Takdir ile beni karşılıyorlar. İnsanlar beni yolda sokakta gördüklerinde neden çalışmıyorsun diyorlar. Ben de anlatıyorum ya nasıl yaptın diye soruyorlar, herkese anlatmak zorunda kalıyorum”