Çatalağzı beldesinde 2 termik santrali faaliyette bulunan Eren Enerji Elektrik Üretim A.Ş., hemen yakındaki Muslu beldesinde yapmayı planladığı 3'üncü termik santral ile ilgili ÇED sürecini sürdürürken, 4'üncü santral için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvurdu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de 4'üncü santral ile ilgili ÇED sürecinin başladığını internet sitesinde duyurdu.

Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman, söz konusu duyurunun ardından yaptığı yazılı açıklamada, yeni termik santral projesinin hem kendisini, hem de yöre halkını endişeye sürüklediğini söyledi. Başkan Adıyaman, "Zaten mevcut santrallerle yaşanmaz hale gelen bölgemizde 4'üncü santral projesi ile halkımız ve geleceğimiz olan çocuklarımızın yaşamı karartılacaktır. Doğal çevremiz, suyumuz, bitki örtümüz, ormanlarımız tahrip edilecektir" dedi.
Termik santrallerin, insan sağlığının ve doğal çevrenin en büyük düşmanı olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını vurgulayan Başkan Adıyaman, şöyle konuştu:

 

“BU DURUMA DAHA FAZLA DAYANILAMAZ!”
“Bildiğiniz üzere Muslu beldesinde yapılması planlanmış olan Eren Enerji’nin ZETES-3 olarak adlandırdığı termik santral projesine ilaveten bizim bilgimiz dışında ZETES-4 diye yeni bir projeyi işleme konmuştur. Bu yeni proje, hem şahıs olarak beni, hem de yöre halkını endişeye sürüklemektedir. Zaten mevcut santrallerle yaşanmaz hale gelen bölgemiz, ZETES-4 projesi ile geri dönüşü olanaksız bir sürece girecek, belde insanının; geleceğimiz olan çocuklarımızın yaşamı karartılacaktır. Doğal çevremiz; suyumuz, bitki örtümüz, ormanlarımız tahrip edilecektir. Bilimsel bulgular çok açık ve net biçimde kanıtlanmıştır ki, termik santraller insan sağlığının ve doğal çevrenin en büyük düşmanıdır. İlave olarak mevcut santral ile birlikte yapılacak olan ZETES-3 ve ZETES-4 santrallerinin üretime geçmesiyle günlük ortalama 30 bin ton ithal kömür yakılacak olup, bundan da yaklaşık 5 bin ton kül ortaya çıkacaktır. Bu kül de çevreyi olumsuz yönde etkileyecek olup, depolama alanı da mevcut değildir. Yeni depolama alanı yapma ihtiyacı doğacağından ayrıca ormanlarımız tahrip edilecektir. Bu koşullarda Eren Enerji yetkililerinin yöre halkına ve belediyemizin kurumsal kimliğine karşı saygısız ve samimiyetsiz tutumunun kabulü mümkün değildir. Eren Enerji yetkililerinin, insan yaşamını hiçe sayarak hangi hırs içinde olduğunu anlamamız mümkün değildir. Eren Enerji, Çatalağzı bölgesinde yaptıkları ZETES-1 ve ZETES-2 termik santralleriyle 2012 yılında yaklaşık 1 milyar dolar ciro yaptığını beyan etmiştir. Doğanın ve insan sağlığının hiçe sayılmasının arkasında yatan, bu yüksek kar dürtüsü olsa gerek. Oysa bilinmelidir ki; doğa katledilirken, insan kendi geleceğini de yok etmektedir! Eren Enerji yöre halkını ve çalışanlarını yetki verdiği kişilerce baskı altında tutmakta, işsizlik koşullarında sektör ortalamasının çok altında ücretle çalıştırıyor ve emek sömürüsü yapmaktadır. Bu güne kadar Eren Enerji yetkilileri ile yasalar çerçevesinde medeni ilişkiler yürütülmüştür. Ancak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan ve 15 Nisan 2013 tarihli ZETES-4 CED süreci duyurusu, bardağı taşıran son damla niteliğindedir. Bu süreçte belediyemiz hiçbir biçimde Eren Enerji yetkililerince bilgilendirilmemiş, belediyemizin tasarruflarını kendi ellerinde bulunduruyormuş gibi bir tutum içinde olmuşlardır. Gelinen noktada; Belediye Başkanı olarak, belediyemizin kurumsal kimliğine ve belde halkına yönelik sorumsuz tutumu protesto ediyorum. Yürütülmekte olan gerek ZETES-3 projesine ve gerekse başlattıkları CED sürecine ve ZETES-4 projesine karşı, şahsım, belediyem ve partim adına yasalar çerçevesinde karşı çıkarak gereken mücadeleyi yapacağımı duyurmak istiyorum.
Bu doğrultuda ve yine yasalar çerçevesinde en geniş bir direnişin örgütlenip başlatılması noktasında halkla birlikte olacağımın bilinmesini isterim. Misakı Milli sınırlarımız içindeki her karış toprağa ve insan yapısına sahip çıkıyor ve saygı duyuyoruz. Gelişmişlik politikası ile Bitlis’ e üniversite yapılmasını saygı ile karşılıyoruz. Yalnız memleketlerine üniversite, bize termik santral yapımını asla onaylamıyoruz. Zonguldak’ ımızın güzel doğasına ve güzel insanlarına saygı istiyoruz. Bu bağlamda yöremin ve yöre halkımın geleceğini karartacak, güzelim doğanın katline yol açabilecek hiçbir projeye asla geçit vermeyeceğiz.”