11 Eylül 2014 Perşembe günü şafak sökerken Zonguldak’ın puslu havasında  21 Greenpeace eylemcisi hareket halindeydi.  Zonguldak’taki Eren kömürlü termik santral limanında, kömürün insan sağlığına etkilerine karşı harekete geçen Greenpeace eylemcisi güvenlik kuvvetlerinin sert müdahalelerine rağmen kömür nakliyesini kısa süreli de olsa durdurdular.

 

Greenpeace’den konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

 

Santralin limanında kömür boşaltan bir vince ve santrale kömür taşıyan bantlara tırmanan eylemciler ‘Kömür varsa sağlık yok’ ve “Kömürü durdur” yazılı pankartlar açtı. Greenpeace eylemcileri ayrıca, limana kömür taşıyan iki geminin üzerine ‘Kömür öldürür’ yazdı. Güvenlik görevlilerinin sert müdahalede bulunduğu barışçıl eylemde, gözaltılar var. Eylem sonrası limandaki çalışmalar durduruldu.

 

Eylemin amacı, buradaki kömür nakliyesini kısa bir süre de olsa durdurarak, bu sürede kömürün insan sağlığına vereceği zararı engellemek ve halk sağlığını koruma konusunda Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırmak. Mart 2014 tarihinde Çatalağzı ilçesinde hava kirliliğine ilişkin yapılan 5 günlük ölçümün sonuçlarına göre, insan sağlığına zarar veren partikül madde (PM 2,5) ortalaması Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenilir olarak belirttiği limitlerin üç katı. 

 

Sağlık Bakanlığı söz sahibi olmalı

 

Zonguldak Çatalağzı’nda, kömürlü termik santraller nedeniyle hava kalitesi zaten insan sağlığını tehdit eden boyutlarda. Üstüne üstlük bu bölgede yeni santral planları yapılıyor. Bu sadece Zonguldak’ın sorunu değil. Bu, bütün Türkiye’nin sorunu. Çünkü Türkiye’de planlanan 80 yeni kömürlü termik santralin hepsi yapılırsa kömürün neden olduğu astım, kanser ve kalp rahatsızlıkları dramatik biçimde artacak.

 

Halk sağlığını böylesine tehdit eden bir konuda, Sağlık Bakanlığı muhakkak söz sahibi olmalı. Endüstri ve enerji projelerine dair planlama süreçleri tekrar gözden geçirilmeli ve sağlık açısından da değerlendirilmeli. Bugün sağlığımızı ve temiz hava soluma hakkımızı korumak için bu eylem yapıldı. Sağlık Bakanı’nı harekete geçmeye çağırıyoruz. Hava kirliliğine yol açarak hayatı tehdit eden projelerin planlama, izin ve denetim süreçlerinde Sağlık Bakanlığı’nın karar verici kurumlardan birisi olmasını istiyoruz.

 

Sessiz Katil

 

Greenpeace’in, Stuttgart Üniversitesi ile birlikte hazırladığı Sessiz Katil raporuna göre, 2010 yılında var olan kömürlü termik santraller nedeniyle 7900 kişi hayatını kaybetti. Zonguldak ve Amasra’da çalışmakta olan santrallere planlanmakta olanlar da eklendiği zaman yılda toplam 4700 yaşam yılı kaybına neden olacak.

 

Sessiz Katil” raporunun verilerini kullandığı 2010 yılından bugüne, planlanan ve izin aşamasında olan kömürlü termik santral sayısı 42’den 80’e çıktı. Oysa Türkiye’nin atmosferinde bir tek daha kömürlü santrale yer yok. Kömürün insan sağlığına yarattığı zararlı etkinin önüne geçmenin tek yolu, artık yeni kömürlü termik santrallere izin verilmemesi ve var olan santrallerin aşamalı olarak kapatılması. Bunun yapılabilmesi için, Enerji Bakanlığı’nın artık yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliğini öncelik haline getirerek, kendisine bir yol haritası belirlemesi ve bu yol haritasını uygulamaya başlaması gerekiyor.

Greenpeace’in Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi ve Dünya Rüzgâr Enerjisi Konseyi ile birlikte hazırladığı Enerji [D]evrimi raporu, Türkiye’nin 2040’a kadar elektrik ihtiyacının %85’ini yenilenebilir enerjilerden karşılayabileceğini gösteriyor.