Türk Haber Sen Zonguldak Şubesi adına yazılı bir açıklama yapan Necmettin Bebek, PTT’nin kuruluş kanununda açıkça belirtilen görevleri yerine getirmek için çalıştıklarına vurgu yaparken  “PTT nin halkımızın haberleşme hizmetini sağlamak adına üzerine almış olduğu misyonunda her bir vatandaşımıza aynı kalite ve hızda ulaşması asli görevidir. KAMU GÖREVİDİR” dedi ve sitemini şöyle anlattı:

“Ancak gel gör ki halkımıza hizmet anlamında bu kaliteli ve kesintisiz hizmeti biz çalışanlar sürdürmeye çalışırken, Gerçek anlamda sorumlular, yöneticiler ise bırakın etkin hizmeti, her geçen gün hizmet kalitesinin düşmesine özellikle zemin hazırlandıklarına şahit oluyoruz.

 

Bugün burada toplanmaktaki amacımız, PTT nin her geçen gün üstlenmiş olduğu misyondan uzaklaştığını siz gerçek sahipleri olan halkımızla paylaşmaktır. Şarkılarla, türkülerle beklenen postacı kalmadı, emekli olanın yerine personel alınmadı, boşalan dağıtım alanları geride kalanlara zimmetlendi, her gün gidilen dağıtım alanlarına artık sıra ile gidilir oldu, mahalleler birleştirildi 3-4 mahalleye bir postacı verilmeye başlandı.”

PTT’Yİ SATMAK İÇİN ZEMİN HAZIRLANIYOR

Necmettin Bebek açıklamasına şöyle devam etti:

“Gişelerde PTT nin asli işinin dışında bir tek mısır satmadığımız kaldı, gişelerden bayan personeller kaldırılarak sanayi sitelerinde milli piyango bileti sattırılmakta, kendi işimizi bırakıp, kozmetik ürün şirketlerinin tahsilatlarını yapmaya başladık, vatandaşımız kapı önlerinde saatlerce kuyruk beklerken, boş gişeleri gören vatandaşlarımız personelin gişe arkasında gezindiğini zannederek hizmet üreten arkadaşlarımız ile münakaşaya yeltenmekte, halbuki sorun, planlanan iş gücüne göre hazırlanan mekanlarımızda yeterince personel isdihtam ettirilmeyip, yine personelden tasarrufla hizmet aksatılmaktadır.

Peki bu olumsuzlukları yetkililer  görünmüyor mu?

Elbette görünüyor ancak bütün bu olumsuzluklarla amaçlanan PTT’nin parsel parsel satışına zemin hazırlamak, personel eksilterek vatandaşımıza sunduğumuz hizmet kalitesini düşürmek, halk ile sürekli yüz yüze olan gişe ve dağıtıcı personelini işlerini yapamaz halle getirerek, SUÇLU MEMUR, satın gitsin algısını yerleştirmektir.

2010 yılında 27.678 kadrolu personel ile görev yapan PTT Genel Müdürlüğü, hizmet çeşitliliği ve nüfusun her geçen gün artmasına rağmen, bugün Toplam 25. 871 kadrolu personele düşürülmüştür.

TÜCCAR DEVLET ANLAYIŞI

Gecesini gündüzüne katan, mesai mefhumu gözetmeksizin tek başına 3-4 kişilik hizmet ve  dağıtımı üstlenen, yarış atı gibi gişe işlem adedi ile tehdit edilen, evine iş götüren personelimiz canından bezdi. Kurum aidiyetini yitirmelerine sebebiyet veren baskı ve adam kayırmacılığı had safhaya çıkmıştır.

Tüccar devlet anlayışı ile her işte İDARE ET mantığı ve 176 yıllık kurumu ahbap çavuş ilişkileri ile idare eden yöneticiler üstlerine yaranmak için sinekten yağ çıkarmaya başlamışlardır. Yıllık izinleri verilmeyen, yerine adam bul denilecek kadar mevzuattan uzak yöntemlerin işlemeye başlaması elbette birileri tarafından görülmektedir.

Antalya başmüdürlüğünde altı aydan beri süregelen Kanun ve mevzuat tanımamazlık, PTT çalışanlarını köle sistemi ile baskı ile çalıştırmaya başlamış, Kanunun emrettiği mesai saatleri yerine kendisinin baskı ve tehditle belirlediği mesai saatlerini önce rica minnet ile yerleştirmiş, daha sonra gayri resmi uygulamaları yazışmalara dökecek kadar pervasızca mevzuat dışı sistemini getirmiştir.

ANKARA SESİMİZİ  DUY!

Dağıtım hizmetlerinde mesai uygulaması Türkiye’de Tüm PTT Başmüdürlükleri PTT Genel Müdürlüğünün Mevzuat ve genelgelerine göre yürütülürken,  Antalya Başmüdürü kendisini Kamu çalışanlarının patronu zannederek Başmüdürlüğü ve birimlerini Mustafa beyin çiftliğine dönüştürmüştür.

Kanun ve Mevzuat dışı uygulamalar sendikamız tarafından altı aydan beri ikaz edilmesine rağmen dikkate alınmamış, üç maymunu oynayanlar, kamu çalışanlarını maraba görenler, baskı ve tehditle haklarını gasp edenlerin en kısa sürede hak yolunda adım atmalarını, aksi taktirde bu taleplerimizin bundan böyle rica minnetle olmayacağını ifade etmek istiyoruz.

Bugün buradan yapmış olduğumuz Basın açıklamamız tüm Türkiye’de aynı anda seslendirilmektedir.  Umuyor ve bekliyoruz ki Ankara sesimizi duyar ve gereğini sağlar,

Sesimizin buralardan duyulmaması durumunda hep birlikte Ankara’da  daha gür bir sesle daha teferruatlı bir açıklamayla duyurabileceğimizi ilgililere hatırlatırız.”