*Kdz. Ereğli’de Gezi olaylarına tepki olarak gerçekleşen yürüyüşlere katılanlara İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından kesilen 77 TL’lik cezalar  mahkeme  kararı ile iptal edildi.

 

*Karara itiraz eden vatandaşların Kdz. Ereğli Sulh Ceza Mahkemesine yaptıkları başvuruda “Görüşlerimi ifade etmek, önceden bildiri yapılmaksızın, barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak, benim Anayasal hakkımdır” ifadesi yer almıştı.

 

*Mahkeme, vatandaşların trafik cezalarına yaptıkları itirazda öne sürülen gerekçeleri değerlendirirken, 1982 Anayasası ve AHİM kararlarını da göz önüne aldı. Mahkemenin kesin  kararında AİHM 11. Maddesine vurgu yapılarak “Koruma altındaki hakların kullanılmasında kamu güçlerinin keyfi müdahalelerine karşı kişiyi koruma amacını içeriyorsa, buna ek olarak bu hakların etkili bir şekilde kullanılmasını sağlama pozitif yükümlülüğünü de kapsadığına kanaat getirmektedir. AİHM için göstericilerin şiddet içeren faaliyetlerde bulunmadığında kamu güçlerinin AİHS’nin 11. Maddesi tarafından güvence altına alındığı şekliyle toplantı özgürlüğünün geçerli olabilmesi için barış yanlısı toplanmalara hoşgörüyle yaklaşması önem arz etmektedir”  ifadeleri yer aldı. 

 

Kdz. Ereğli’de 1. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği karar tarihe geçti. Mahkeme, Kdz. Ereğli Emniyet Müdürlüğü tarafından ilçede yapılan Gezi olaylarına tepki yürüyüşlerine katılanlara kesilen cezaları iptal ederken, 1982 Anayasası ile AHİM kararlarından örnekler verdi. Mahkemenin kararının son bölümünde “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili kararları incelendiğinde, yürüyüş yapma hakkının doğal sonucu olarak yaya ve araç trafik yollarının belli bir süre ile kullanılmasına ilişkindir. Aksinin kabulü halinde yürüyüş yapma hakkı 1982 Anayasamızla ve taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olarak kullanılamayacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sözleşmeye taraf olan ülkelere toplantı ve yürüyüş hakkını dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiğini not etmektedir” ifadeleri yer aldı.

İstanbul Taksim’de Gezi Parkı’nda yaşanan olaylarla ilgili olarak yurt çapında başlayan tepki eylemleri Kdz. Ereğli’de de başlamış ve uzun süre devam etmişti. Bu eylemler sırasında, Kdz. Ereğli Emniyet Müdürlüğü yürüyüşe katılan bir çok vatandaşa, trafiği tehlikeye düşürmek ve engellemek suçunu işledikleri gerekçesiyle 77 TL’lik cezalar keserek, posta yoluyla tebliğ etmişti. İlçede şok etkisi yaratan bu ceza uygulaması üzerine vatandaşlar mahkemeye dava açarken; CHP il yönetimi de Valiye açık çağrı yaparak bu cezaların affedilmesini istemişti.

Vatandaşların açtığı davaları karara bağlayan Kdz. Ereğli 1. Sulh Ceza Mahkemesi, cezayı kesin olarak bozup  “idari yaptırımın kaldırılmasına” kararını verdi.

 

-İTİRAZ DİLEKÇESİ-

 

KDZ.EREĞLİ SULH CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE İTİRAZ EDEN :

 

MUHATAP .Kdz.Ereğli  Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği

İtiraza konu tutanağın tanzim tarihi : İtiraza konu tutanağın tebellüğ tarihi :

itiraz Konusu :Ereğli Trafik tescil ve Denetleme Büro Amirliği`nin ...... tarih ........ seri,.......sıra no.lu trafik ceza tutanağında yazılı para cezasının iptali hakkında.

Açıklamalar :

1- ……. tarihinde, Türkiye genelinde olduğu gibi, ülkemiz yeşil alanlarından, Taksim Gezi parkında,ağaçların yok edilmesi, bu alana binaların yapılması ve buna karşı çevreyi korumak isteyenler üzerine emniyet güçlerinin yasalara aykırı orantısız güç kullanmasını protesto etmek için spontane olarak toplanan,barışçıl gösteri yapan topluluğa bende katıldım.

2-Görüşlerimi ifade etmek , önceden bildiri yapılmaksızın,  barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak, benim Anayasal hakkımdır.

3-Yapılan gösteri, haklı ve barışçıl bir gösteri idi. KAMU DÜZENİNİ BOZMADIĞI GİBİ TRAFİĞİDE ASLA AKSATMADI.

4-Yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşü,  bazen trafiği aksatabilir, bu yapılan gösterinin olağan sonucudur. Yapılan gösteri,eğer trafiği aksatacak olursa bu durumda,gösteriyi engellemek yerine, trafik polisinin, trafiği gösteriyi engellemeyecek şekilde, trafiği düzenlemesi gerekmektedir. AHİM İÇTİHATLARI BU YÖNDEDİR. T.C ‘nin yapmış olduğu sözleşmeler gereği , Bu kararlara uyulması gerekmektedir. İlçemiz de yapılmakta olan Çilek festivalinde, ana cadde üç gün boyunca, trafiğe kapatılmış olup, trafik festivale göre düzenlenmiştir.

5-Yine, göstericilere toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına aykırılıktan soruşturmalar açılmış bulunmaktadır. Aynı eylemden  ayrı ayrı cezalar verilmesi yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığım nedenlerle; İtirazımın kabulü ile yasalara aykırı olarak düzenlenen trafik ceza tutanağında yazılı para cezasının iptaline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

 

 

-KARAR-

 

KDZ. EREĞLİ 1. SULH CEZA MAHKEMESİ

 

Muterizin vermiş olduğu 19/07/2013 havale tarihli itiraz dilekçesi ile hakkında kesilen 77 TL’lik idari para cezasına itiraz etmiş olmakla evrak incelendi. İtiraza söz konusu olan idari para cezasına ilişkin olarak Kdz. Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğüne söz konusu tutanağa sebep olan cevap yazısı istendi. Okundu. Dosyaya konuldu.

Tüm evraklar hep birlikte ele alınıp değerlendirildi.

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Anayasamızda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı temel haklar olarak sayılmış ancak aşağıdaki nedenler dolayısıyla sınırlanabileceğini belirtilmiştir. Nitekim 1982 Anayasamızın Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı 34. Maddesinde şöyle düzenlenmiştir. “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir” olarak belirtilmiştir.

Anayasamızın 90. Maddesinin 5. Fıkrasında “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulmaz. (Ek cümle: 07/05/2004-5170 S.K./7 mad.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarda kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” hükmü belirtilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de bizim temel kanunlarımız arasında Anayasamızda yer alan bu hüküm gereğince kendiliğinden etki doğuracaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden kaynaklanan yetki gereğince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu kararlar, re’sen göz önünde bulundurulması gerekir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 11. Maddesine göre; “Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir. Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarıda anılan hakların kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir” toplantı ve gösteri yürüyüşüne ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatları gösterecektir ki; bu hakkın kullanılması demokratik bir toplumda o denli önem arz etmektedir ki, ilgili kişi toplum tarafından suç oluşturan veya ilgili kişinin davranışı kınanacak bir fiil oluşturmadığı takdirde bu özgürlük herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulamaz (Çetinkaya-Türkiye Davası-Başvuru No: 75569/01) AİHM, devletin sadece toplantı yapma hakkını korumakla kalmayıp, bu hakkı dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiğini not etmektedir. Son olarak AİHM 11. Madde koruma altındaki hakların kullanılmasında kamu güçlerinin keyfi müdahalelerine karşı kişiyi koruma amacını içeriyorsa, buna ek olarak bu hakların etkili bir şekilde kullanılmasını sağlama pozitif yükümlülüğünü de kapsadığına kanaat getirmektedir. AİHM için göstericilerin şiddet içeren faaliyetlerde bulunmadığında kamu güçlerinin AİHS’nin 11. Maddesi tarafından güvence altına alındığı şekliyle toplantı özgürlüğünün geçerli olabilmesi için barış yanlısı toplanmalara hoşgörüyle yaklaşması önem arz etmektedir.

İdari para cezasına söz konusu olan ceza tutanağına ilişkin olarak gelen cevabı yazıda 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa ilişkin olarak uzun açıklamalar yapılmış, ancak idari para cezasına söz konusu olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/1-c maddesine ilişkin olarak cevabi yazılarda kısa açıklamalarla yetinilmiştir. Ayrıca gelen cevabi yazıda trafik güvenliğini ve düzenini tehlikeye düşürdüğü beyan edilmiş, somut bir tehlike suçu oluştuğu beyan edilmesine rağmen kolluğun bu safla da idari para ceza tutanağı düzenlememesi, Güvenlik Büro Amirliği ve teknik araçlarla kişilerin görüntüleri ve yine görüntülerdeki kişilerin kimlik bilgilerinin POL-NET kayıtlarından edinilmesi sonucunda, idari para cezasının uygulanmasına ilişkin düzenlenen tutanağın, AİHM’in ilgili kararından anlaşılacağı üzere ‘dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırdığı’ noktasında kuşku uyandırmıştır.

Mevcut olan eylemin salt olarak Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü olarak değerlendirilmesi ilgili dosya bakımından görev alanımızda değildir. Ancak itirazcının ilgili yazısı, Kdz. Ereğli Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün cevabı yazısı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ilgili eylemin gösteri yürüyüşü kapsamında yayaların trafiğin güvenliği aksatılmasına ilişkin olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Bunun kabulü ve yukarıda belirtilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili kararları incelendiğinde, yürüyüş yapma hakkının doğal sonucu olarak yaya ve araç trafik yollarının belli bir süre ile kullanılmasına ilişkindir. Aksinin kabulü halinde yürüyüş yapma hakkı 1982 Anayasamızla ve taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olarak kullanılamayacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sözleşmeye taraf olan ülkelere toplantı ve yürüyüş hakkını dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiğini not etmektedir.

Tüm yukarıda belirtilen yasal mevzuat ve ilgili yüksek mahkeme kararları, dosyada mevcut bulunan beyanlarla birlikte incelendiğinde söz konusu İdari Para Cezasının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla beraber, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM

1-      Usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılan İdari Yaptırım Kararının kaldırılmasına,

2-      Karardan birer suret başvurana ve ilgili kuruma Tebliğine,

Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak karar verildi.

 

 

 

HABER HIRSIZLARI ! HABERİMİZİ ÇALMAYIN.