Gazeteniz Önder’in sütunlarında yaklaşık bir yıldır Çalışma Hayatı ile ilgili İş Hukuku alanında Bireysel İş Yasaları, Toplu İş Sözleşmesi, Sendikalar Yasası ve buna ilişkin Tüzük, Yönetmelikler ve Genelgeler Yargı Kararları ışığında sizlere sunulmaya çalışıldı.

 

Bilindiği üzere Ulusal İstihdam Stratejisi veya yenileştirme adı altında her geçen gün İşçi İşveren ilişkileri ile ilgili yasal düzenlemeler de Yasama Organının Gündeminde yer almaktadır. İşçiler için çok önemli İş Sağlığı ve Güvenliği  ve Kıdem Tazminatı ile ilgili Yasa Tasarılarının yürürlüğe girmesi, getireceği hükümler tüm tarafların beklentilerini ve kaygılarını oluşturmaktadır.

Öte yandan Taşeronlaşma ile ilgili 4857 Sayılı İş Yasasının 2.maddesi ile getirilen sınırlamaların değişime uğrayacağı konusunda taslak çalışmaları, iş yaşamındaki kaygıları biraz daha arttırmaktadır. Yamalı Bohça diye bilinen daha 10 yılını doldurmadan onlarca değişime uğrayan 4857 Sayılı Yasa ile ilgili taslakla İş Dünyasında asıl iş ile alt iş arasındaki ayrımın kaldırılmasının amaçlandığı görülmektedir. Yeni düzenleme çalışmaları ile ‘işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler için izin verilen taşeronluğu’ asıl işlerde de geçerli kılmak istenilmektedir.

 

Son yıllarda artan işçi ölümleri, kötüleşen çalışma koşulları ve haksız işten çıkarmalarının nedeni sayılan taşeronlaşmanın sınırlanması beklenir iken, taslakla adeta taşeron serbestisi getirilecektir.

Gündemi izleyememe, bir yerde güncel konuları seçememek gibi durumlar yaratmaktadır. Bugün hukuki bir olayın çözümü bir başka yasal düzenleme ile farklılaşabilmektedir.

Bu nedenlerle İş Yasalarının sistematiği içinde konuları sunabilmek zaman zaman imkansızlaşıyor. Örneğin İşçi ve İşverenlerce İş Sözleşmelerinin sonlandırmaları sonucu doğacak hukuki haklardan Kıdem Tazminatı konusu sürekli tartışılmakta,emek dünyasının  kaygıları arasında birincil sıralamada yer almaktadır.TBMM’nden Kıdem Tazminatı ile ilgili nasıl bir yasal düzenleme geçecek bilemiyorsunuz.Bekleyelim, görelim..

 

İş Sözleşmesi sona erdirilen veya sona erdirmek istenildiğinde işçinin yeni iş arayışı başlayacaktır.İşte bu konuyla ilgili işçinin  yeni iş arama izni ile ilgili 4857 Sayılı İş Yasasının 27.maddesi şöyle diyor;

“Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş Arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arma iznini toplu kullanmak isteyen işçi,bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir.

İşveren, iş arama izne esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten,çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.”  

 

Görüldüğü üzere madde hükmü açık ve yorumu gerektirmeyecek şekilde öngörülmüş bulunmaktadır. Süresi belirli olmayan İş Sözleşmesinin feshinde işçiye tanınması gereken İhbar Öneli süresi işçi için önemli bir süreçtir.Çünkü işçi için bu süre sonunda iş hayatı kesintiye uğrayacak,belki de yeni bir iş bulamayacaktır.İşçi yeni bir iş arayışı içinde olacak.Bir çok yeni işyeri ve işveren ile görüşmeler yapacaktır.Yeni iş arama izin süresi İhbar Öneli Süresi içinde işçiye kullandırılması gereken süre olup,kamu düzenini ilgilendiren bir hüküm niteliğindedir.Bu hükmün  aksine yapılacak iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşme hükümleri geçersizdir.Yani “yeni iş arama izni verilmeyecektir.” biçiminde bir hüküm yok hükmünde sayılır.

    

Yeni İş Arama İzin süresi içinde işçi yapmakla ödevli olduğu ‘iş görme borcunu’ eksiksiz yerine getirmek yükümlülüğündedir. Süresi belirli iş sözleşmelerinde işin sonlanmasında yeni iş arama izni hakkı doğmamaktadır.Süresi belirsiz veya belirli iş sözleşmelerinde bildirim süresine uyulmaksızın derhal fesih hakkının veya yetkisinin kullanılması durumlarında yeni iş arama izin hakkı bulunmamaktadır.Bildirim sürelerine ilişkin ücretin veya ihbar tazminatının peşin ödenmesi durumlarında da işçiye yeni iş arama izni verilmez.

 

Taraflar Yeni İş Arama Süresi ile İhbar Öneli sürelerini İş Sözleşmesinde veya var ise Toplu İş Sözleşmesi hükümleri ile arttırabilirler. Örneğin Kıdemi 3 yıldan fazla olan bir işçinin 4857 Sayılı İş Yasasına göre 56 günlük ihbar süresi, 70 güne çıkarılabilinir. Bu süre içinde 2 saatlik yeni iş arama izin süresi 3 saat olarak kararlaştırılabilinir.   

 

Yine Madde hükmüne göre, yeni iş arama izni vermeyen veya eksik kullandıran işveren o süreye ait ücreti işçiye ödemek yükümlülüğündedir. Ayrıca iş arama izin süresinde çalıştırılmış ise işçiyi alacağı ücretine ek olarak çalışılan süre ücreti yüzde 100 zamlı olarak ödenmesi gerekmektedir.

 

Yeni iş arama izni işçilerin ihbar öneli içinde çalıştırıldığı günler için geçerli olup, hafta tatili bayram ve genel tatil günleri için geçerli sayılmamaktadır. İşçiye iş arama izinlerinin toplu olarak kullandırılması gerektiğinde çalışılan iş günleri için iki saatten az olmamak üzere ücret ödenir.

Konuya ilişkin Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 23.12.2008 tarih ve 2008/42707 E.ve 2008 /34977 Sayılı Kararı ile ihbar öneli süresi içinde çalıştırılan işçiye yeni iş arama izin verileceğine hükmetmiştir. Aynı Kararda Yerel Mahkemenin HAFTA TATİLİ günlerini de hesaplanması gerektiği yolundaki Kararı’nı bozma nedeni saymıştır. Karara göre tatil günleri için  Yeni İş Arama İzni verilmeyecektir.

İşçi işyerinden ayrılmak istediğinde ihbar öneli süresi içinde yeni iş arama izin süresini kullanacaktır. İşverence kullandırılmayan ihbar öneli sürresi ve iş arama izin süreleri için,ihbar tazminatı hakkı doğmaktadır.Yeni İş Arama izin süresine ilişkin ücreti ise yüzde 100 zamlı ödenecektir.

 

Diğer İş Yasaları;

 

Konu diğer Yasalar açısından incelendiğinde gerek 5953 Sayılı Basın Yasası, gerekse 854 Sayılı Deniz İş Yasasına göre İhbar Öneli süresi olmasına karşın işçiye Yeni İş Arama İzin ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır.

Yazımızın ilk satırlarından itibaren belirlemeye çalıştığımız emek dünyası ile ilgili sorunlar geçtiğimiz Salı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dillendirildi.

Tüm Dünyada olduğu gibi Ülkemizde de İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Zonguldak’ta  emekçilerin bir araya geldiklerini ve isteklerini meydanlarda değişik sloganlarla ifade ettiklerini izledik.Zonguldak’ta Maden işçilerinin eşleriyle çoluk çocuk madenci meydanında  diğer emekçilerle kazanımlarını kaybetmemek için toplandıklarını, kaygılarını bildirdiklerini öğrendik.Kısaca Kıdem Tazminatlarına dokunulmamasını, aksi takdirde Genel Grev nedeni olabileceğini açıkça belirttiler. Tüm Dünya çalışanları ve Ülkemiz emekçilerinin 1.Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum.  

 

 İş Hayatına ilişkin düzenlemeler değiştiriliyor ise,  birçok konuda olduğu gibi Yeni İş Arama İzin Hakkı ile ilgili Basın ve Deniz işçileri için de eşit ve hukuka uygun hükümler getirilmelidir. 

 

 

Sevgiyle, Sağlıklı Kalınız. 

 

 

[email protected]