Memur-Sen Zonguldak Temsilcisi Kamuran Aşkar, 2010 yılı için belirlenen 28.2 milyar TL eğitim bütçesinin yetersiz olduğunu söyledi.
Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Zonguldak Şube Başkanı Kamuran Aşkar, yeni yılda belirlenen eğitim bütçesinin yetersiz olması nedeniyle 2010'nun zor bir yıl olacağını ifade etti. Eğitimdeki sorunların yeni yılda da devam edeceği konusunda uyaran Aşkar, "2009 yılında 27,8 milyar TL olan eğitim bütçesi artan okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve öğrenci sayısına rağmen, 2010 yılı için sadece 28,2 milyar TL olarak belirlenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara yeterli ödenek ayrılmadığı için eğitim harcamalarının önemli bir bölümü öğrenci velilerinin üzerinden çeşitli adlar altında karşılanmaktadır. Öngörülen eğitim bütçesi rakamları, aynı durumun 2010 yılında da süreceğini göstermektedir. MEB bütçesine baktığımızda, eğitime ayrılan miktarın geçen yıla göre hemen hemen aynı olduğunu görmek, eğitimdeki sıkıntıların 2009'da olduğu gibi, 2010'da da devam edeceğinin bir göstergesidir" dedi.
Aşkar, MEB bütçesinin 19,9 milyar 984 milyon TL'si personel giderlerine, 3 milyar 405 milyon 144 bin TL'si sosyal güvenlik devlet primi giderlerine ayrıldığını hatırlatırken, Cari ve sermaye transferinden oluşan transfer toplamı 2 milyar 373 milyon 934 bin TL olduğunu kaydetti. Mal ve hizmet alımına ayrılan miktar, MEB bütçesinin yüzde 8'ini oluşturduğunu ve rakamın 2 milyar 145 milyon 23 bin TL olduğu anlatan Aşkar, açıklamasını şöyle sürdürdü: "2009 yılında mal ve hizmet alımlarının miktarı bütçe içinde yüzde 10'luk dilimi oluştururken, bu rakamın 2010 yılında yüzde 2'lik bir düşüşle yüzde 8'e gerilemesi, bu alanda da bir sıkıntı olacağının bir göstergesidir. Peki, eğitimin devasa sorunları bu bütçe miktarıyla nasıl çözülecek? Hızla artan derslik ihtiyacı, okul ihtiyacı, artan araç-gereç ihtiyacı, bu artışa mukabil artan öğretmen ihtiyacı, yeni açılan üniversitelerin ihtiyaçları nerede ve nasıl karşılanacaktır? Öğretmen açığının Türkiye'de150 bin, Zonguldak ilimizde 1500'lere ulaştığı bir dönemde, 2009-2010 öğretim yılı başında alınan 15 bin 655 ve Aralık ayında alınan 9 bin 820 öğretmenle bu açığın kapatılması mümkün müdür? Hiç olmazsa, 2009 yılında 50 bin, 2010 yılında ise 100 bin öğretmen alımı ile bu açık kapatılmalı ve öğretmen planlaması ondan sonra sağlıklı bir şekilde yapılmalıydı. Okul, derslik, araç-gereç, yeni personel alımı ve okulların diğer ihtiyaçları için ayrılan bedele baktığımızda, yükün önemli ölçüde velilere ve okul dışına yüklenmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu sistemin garantisi olmadığından, düzenli ve sağlıklı çalışmadığı bir gerçektir. Bakanlık bir an önce okulları ticaret yeri olmaya iten, öğretmeni ve idarecileri tacir konumuna düşüren, öğrenciyi müşteri gibi gören anlayıştan uzaklaşmalıdır. Ücretsiz ders kitabı verilen öğrenciden, onun 5-6 katından daha fazla katkı payı istemek ne kadar mantıklıdır? Öğrencisini almaya gelen annelerin, ablaların cam temizliği, tuvalet ve sınıf temizliği yapan görüntüleri hiç kimsenin hoşuna gitmemiştir. 2010 yılında aynı görüntülerle karşılaşmak istemiyoruz. Elektrik parası ödeyemediği için elektriği kesilen, yakıt ödeneği olmadığı için kömür, doğalgaz alamayan, su parası ödenmediği için suyu kesilen okul olmamalıdır.  2010 Eğitim bütçesinin, önümüzdeki yıl eğitimin niteliğini yükseltmesi bir yana geriletmesi kaçınılmaz görül-mektedir.
Öngörülen bütçe rakamlarıyla zorunlu harcamaların bile karşılanması mümkün görülmemektedir. Anlaşılan odur ki 2010 yılı eğitim sistemi için zor bir yıl olacaktır."