Sokağa çıkma kısıtlaması mı var?

Sahiden var mı?

Benim oturduğum mahallede bir pide almaya gittim, abi o ne ya!

Normal günde bu kadar trafik olmaz!

Ereğlülerin deyimiyle cayıraya ortalık.

Kamyonlarından taksisine, minibüsünden motosikletlerine cayıraya ha valaha ha billaha!

Bu nasıl kısıtlama.

Bi korana salgını dedile, o günden bu güne çaktıla 65 ve üstlerine. Onlara aşı vedük dedile. Emme aşılı olmalarına rağmen yine de yasaksınız size dedile.

Bu nasıl devlet?

Bu nasıl hökümet?

İşin şakası bir yana bu işin suyu çıktı.

Neyin kararı ve kime hizmet ediyor bilen yok?

Koskoca Türkiye’yi ne hale düşürdüler ya?

Ramazan, ardından bayram ve tüm büyük kentleri gönderdiler Anadolu’ya.

İnanın önümüzdeki günlerde bu salgın döneminde en korunmalı gözüken Güneydoğu’da da ateş yükselecek.

Patlayan patlayana.

*

Cayırdamaya devam.

Şu sokağa çıkma kısıtlamasını bahçeli evlerde geçirenler, harika işler yapıyorlar. Sabahın erken saatinden itibaren, tırpan, traktör, patpat, kesim motoru senfonisi var.

Çalışıyor insanlar.

Ne kadar güzel bir olay.

Ama….

Bakıyorsunuz çalışanİara genelde yaşlılar.

50 nin üzerindekiler tarlada alın teri akıtıyorlar.

Marul ekiyorlar, fasulye ekiyorlar, biber ekiyorlar, fide üretiyorlar.

Kimisi de kış marulunu söküp, yaz marulu dikiyor.

Eşşek baklası (sultaniye) ile bezelyeler çıktı bile.

Üreten elleri görünce insan çok mutlu oluyor.

“O ellerin sahipleri de diyor ki, bizden sonra bu gençlerin hali harap. Bunlar ne yiyip ne içecekler? Nasıl kendilerine bakacak?”

“Neden?” soruma genelde şu yanıtı alıyorum.

“Sevmiyorlar bağ bahçeyi. Ellerine kazma kürek almayı ayıp sayıyorlar. Onlar ellerinde akıllı (!) telefonlarla yaşıyorlar. Yazık.”

Doğru söze “söz” denir!

Yani anlayacağınız, ortalık cayırdaya!