Bazen kendimin yada hayatımdaki kişilerin durumlarından rahatsız olduğum yada karşı karşıya kalınanlar konusunda üzüldüğümde, bu da çevre sorunu yada kirliliği diye düşündüğüm çok oluyor. Sonuçta çevremde yada ilintili olduum kişilerin çevrelerinde oluyor.. Dolayısıyla “çevre” kapsamına sadece doğada olan-olamayan faydalar yada zararlar kadar hatta daha fazla “insan” ilişkileri de giriyor.

Mesela son günlerde fazlaca kafa yorduğum insan odaklı “çevre” sorunlarından bazıları;

ü  Bir insan ilişki türü; “Yönetim-Yönetici” / “Müdür-Şef-Amir” ler..

ü  Yönetici kim, Müdür-Şef-Amir kim?..  Hangisi çalışanlarınca daha çok sayılır, sevilir?.. Hangisi için çalışan daha fazla daha içten daha helal ederek çalışır, ter döker?..

ü  Asık Surat, ciddiyet midir?.. Daha mı çok saygı duyulur böyle yapanlara, daha mı çok korkulur ve bundan kaynaklı sevilirler?..  Yada bu sevgi-saygı türü ne derece tatmin eder, içselleştirebilir (inanıyorlar mı, arkalarından dalga geçildiklerini anlamazlar mı) mi bu duyguları asık suratlılar?..

ü  Bu insanlar adaletsiz davranmadığında, iyi niyetlilerin anladığı halde sustuğunda aptal olduğunu mu sanarlar?.. İnsanın insana yaptığı haksızlıkların üzüntüsü yada acısı zamanla geçer ama gün olur, Allah o insanlara haksızlıklarının karşılığını yaparsa?!.. diye düşünmezler mi?..

ü  Müslümanlık nedir, kimdir Müslüman?.. Namaz, abdest, hac, oruç, zekat.. Bu kutsal “borçları” yerine getirip sokakta şu hallere dönüşenler mi; trafik canavarı olanlar, sokaklara çöp atanlar, (aslında daha çok yazabilirim –tacizci, dayakçı-hırsız gibi- ama hadi neyse diyorum)..

ü  Yada kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Bakara (ve kitabımızın genelinde) suresinde tasvir edilen; “Müslümanlığın özü iyi insan olmaktır” (ama elbette emredilen vazifelerini de yerine getiren).. Tasvirdeki gibi yaşayan-yaşatan mıdır gerçek Müslüman?..

ü  İnsanlara karşı birçok anlamda ve olabildiğince cimri davranınca hayatın da Yaradanın da ona cimri davranacağını bilmez mi çoğu insan..

ü  Bir de bu dünyadan götürülecek tek şey maneviyat olduğunu unutuyor mu insanlar yaşarken?.. Maneviyat da yerine getirilen din görevleri kadar yaşarken“helal olsun” bu insana emeklerime, onunla yaşadığım günlere dedirtebilmektir..

Dedirtebiliyor musunuz bunları.. Yüzünüze karşı değil sadece arkanızı döndüğünüzde de içtenlikle, saygıyla dedirtebiliyor musunuz?.. Evet ise cevabınız ne mutlu size..

Ben birebir bana karşı olsa yada olmasa çevremde cereyan eden birçok olayda birçok insana demiyorum, diyemiyorum.. Oysa ”Hakkını Helal Etmediğin O kişinin Çektiği Azabı Görseydin Hakkını Helal Ederdin.” diyor bir  Hadis-i Şerif’te..

Allah herkese yaşattığı iyi-kötü her şeyi yaşatsın dileğimle..