Bayramların mutlu olmak, mutlu etmek olduğunu öğretmişlerdi dünyaya geldiğimiz, aklımız erdiği andan itibaren ailelerimiz…

Gerçekten de öyleydi…

Alınan bir hediye…

El öpüldüğünde verilen bir harçlık…

Neşe içinde geçerdi eskiden bayramlar…

Küskünler barışır, ailece yenilen yemekler neşe içinde geçerdi…

Ama ya son yıllarda…

Sanki “bir kötü sihirli değnek” değdi…

Toplum, insanlar hırçın, kavgacı ve benmerkezci hale geldiler…

Hak, hukuk, mutluluk, kısacası her şey benmerkezci insanlar için… Empati duygusu, hoşgörü, vicdan yıllar içinde “bu kötü sihirli değnek” değdikçe yok olup gitti, sadece kelimelerde kaldı sanki…

Bireysel silahlanmanın ne denli tehlikeli olduğunu vurgulayıp, önlenmesi gerektiğini her zaman dile getiren Umut Vakfı olarak; bayram öncesi yine uyarmıştık: “Bayramda acı yaşamayın, yaşatmayın” …

Ama maalesef, maalesef, maalesef…

Sanki her yer “maganda” kaynıyor…

Yıllar yıllar içinde sanki büyük çoğunluk şehir eşkıyası haline dünüşmüş gibi…

Bayramı barış içinde kutlamak yerine…

Trafikte tartışan, silaha sarılıyor… Güya arkadaşlar kafa çekiyorlar, tartışma çıkınca silaha sarılıyorlar… Nişan, düğün yapıyorlar, eğlenmenin en önemli aracıymış gibi silaha sarılıyorlar ve en mutlu günlerini yasa çeviriyorlar… Yemeğe ekmek bulamadıklarını ileri sürüyorlar, ama bir tıkla internetten yasadışı silah alıp, pervasıza rast gele ateş ediyorlar… Ve kardeş kardeşle “ata”dan kalan miras malı arsaları, tarlaları hakça paylaşmak yerine hepsine sahip olmak isteyip, katliamlar yapıyor!

Evet bu bayram da öyleydi… Üzücü, ama “magandalık, görgüsüzlük” bir kişilik tercihi haline dönüşmüş durumda ülkemizde…

Bayram tatili topu topu bir haftaydı ve bu bir haftada basına yansıyan silahlı cinayet olayları eminiz pek çoğunuzun dikkatini çekmiştir. Bir haftada yaşanan bu tür olaylarda 45 kişi öldürüldü, bir kısmı ağır 102 kişi de yaralandı…

Sakarya Akyazı’da düğün konvoyunda silahlarla ateş açan magandalar, piknikçilere dehşeti yaşattı. Piknikçiler panikle kaçışırken, çocuklar korkup ağladı. Yaşadıkları korku dolu anları anlatan bir piknikçi; “500 tane kovan attılar. Üzerimizden saçmalar boşalıyordu. Otururken bir anda saçmalar yağmaya başladı. Çocuklar ağladı, korktu. O saçmalar birimize isabet edebilirdi. Çok farklı silahlar kullanıldı” derken bir başka piknikçi ise yaşadığı korku dolu anları şu sözlerle dile getiriyordu:

“Düğün konvoyu vardı. Çok sayıda silah sesi duyuldu. Çocuklar korktular, bağırmaya başladılar. Ağladılar. Mermiler ağaçlara isabet etti. Yukarıdan dallar düşmeye başladı. Çok kızgınız, ama tek mutluluğumuz kimseye bir şey olmaması…”

Mersin Tarsus’da ise silahlı bir magandanın düğünde, av tüfeğiyle rast gele ateş açması sonucu saçmaların isabet ettiği biri çocuk 10 kişi yaralandı.

Ailesi ile birlikte Kurban  Bayramı’nı geçirmeye İstanbul’dan Çorum İskilip’e giden 8 yaşındaki Nur Delikurt da, bir dikkatsizliğin kurbanı oldu… Hep diyoruz ya “Eldeki, beldeki, duvardaki, arabadaki silah öldürür”… Maalesef öyle oldu. Kazaen ateşlendiği ve dedesine ait olduğu belirtilen tüfekten çıkan saçmaların isabet etmesi sonucu küçük Nur hayatını kaybederken bayram da tüm aile ve çevresine zehir oldu…

Lütfen; illa başınıza gelince, böylesine büyük bir acıyı yaşayınca silahın ne denli tehlikeli olduğunun farkına varmayın…

Ne eğlenmek için, ne tartışırken, ne de kavga ederken silah gelmesin aklınıza lütfen… Ne ölümün acısını, ne de cezaevinin soğuk duvarlarının acısını yaşayın… Hele hele bayramlarda, eğlencelerde mutluluğunuzu acıya dönüştürmeyin…

Batman’da da; iki aile arasında yaşanan tartışmada evlerinin önünde oynayan 6 yaşındaki Sahra Tekin kör kurşunun hedefi oldu… Ambulansla hastaneye kaldırılan küçük kız kurtarılamadı.

Gaziantep Şahinbey Dumlupınar Mahallesi’nde Ali Ateş bayram günü keyifle çayını yudumluyordu. Ama sokakta husumetli iki ailenin tartışması kavgaya dönüştü. Birbirlerine tüfekle ateş açınca kavgacı aileler, evinin damında çay içen Ateş’i yaraladılar. Hele de bayram günü hiç olmaması gereken bir şeyi yaşadığını belirten Ateş, ”Mahallemizde, kendi evimizde de oturamayacaksak ne yapacağız” insanların en ufak olayda bile silaha sarılmasını eleştiriyor…

Bursa’da balkondan tüfekle ateş açan 22 yaşındaki Halil İbrahim Y. de, kahvehanenin önünde çay içen 47 yaşındaki Aydın Y‘yi sırtından yaraladı…

Düzce ve Ordu başta olmak üzere kardeşler arasında arazi anlaşmazlığı sonucu yaşanan katliamları hepiniz biliyorsunuz… Lütfen, yine çok rica ediyoruz. Yaşamınızın her alanında, önce kendi ailenizden başlayarak “adil” olun… Hak ve hukuka saygılı olmayı öğrenin, çocuklarınıza da, öğretin…

İyi haftalar

Umut Vakfı