'Bireysel Silahlanmada Kadın Perspektifi'

Umut Vakfı yeni silah kanun tasarısının kadına yönelik şiddeti artırıcı yönlerini de ele alınacağı ve kadınların bakış açısını tasarıya yansıtmaları amacıyla seminer düzenledi.
10 Aralık 2011 Cumartesi günü İstanbul Dedeman Oteli'nde yapılacak olan seminer ile ilgili olarak gönderilen davet yazısı şöyle:
Sevgili Umut Vakfı takipçileri; son yıllarda hızla artan silahlı şiddet ve elbette bunun kaçınılmaz yansıması olan kadına yönelik şiddeti masaya yatıracağımız seminerimize kayıt yaptırmak için son dört gününüz. 10 Aralık Cumartesi sabah 09:30'da başlayacak seminerde bireysel silahlanmanın kadına şiddeti arttıran yönleri ele alınacak. Bildiğiniz üzere hafif silahların yaygınlaşması ve kötüye kullanımı bireysel güvenliği tehlikeye düşürmekte, iyi yönetimin etkisini azaltmakta, insan hakları ihlallerine katkıda bulunmakta ve dünya çapında sosyal adalete, gelişmeye ve barışa zarar vermektedir. 
Hafif silahlar baskı yapmak, tehdit etmek, sindirmek ve boyun eğdirmek dâhil şiddeti kolaylaştırmak için kullanılır. Bunun silah tehdidi altında cinsel şiddet, savaş silahı olarak tecavüz, evde sindirme ve kadını taciz eden, partnerinden ayrılmaktan alıkoyan tehdit gibi özellikle kadın üzerinde belirli etkileri bulunmaktadır. Hafif silahlar konusundaki çalışmalara cinsiyet boyutunun eklenmesini ve gelişme, güvenlik ve insan hakları politikalarının entegre edilmesini ve kadının hafif silahlar ile ilişkili bölgesel ve uluslararası süreçlere daha etkin katılımını sağlamayı desteklemek ve teşvik etmek hayati önem taşımaktadır. Her yıl dünyada binlerce kadın silah zoruyla travmaya uğratılıyor, sindiriliyor, köle olarak kullanılıyor, soyuluyor ve tecavüz ediliyor. Buna karşılık erkekler hafif silahları daha fazla yapıyor, satıyor, satın alıyor, sahip oluyor veya kötüye kullanıyor. Kadınlar aynı zamanda hafif silahlarla daha çok öldürülüyor veya fiziksel olarak yaralanıyor. Silahların bulundurulmasından ve kötüye kullanımından kadınların gördüğü zarar, silah sahibi veya kullanıcısı olarak gördükleri zararla ters orantılı. Çatışma olmayan bölgelerde kadınların iyi tanıdıkları biri, bir eş veya samimi bir tanıdık tarafından vurulmaları daha sık görülen bir durumdur. Evde bulunan bir silahın, eve izinsiz giren birine karşı değil de evin sahibine karşı kullanılma ihtimali daha yüksektir. Silahlı şiddet bir toplumda gücü ele geçirmenin yasal bir yolu haline geldiğinde, silahların şiddet aracı dışında sembolik bir anlam ifade etmeye başlandığı görülüyor. Birçok toplumda bu şiddet ve güç sembolüdür ve aralarında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Bu bağlamda, hafif silahların yaygınlaşması, genellikle açık ve kesin bir bağlantı kurulamasa da cinsiyet eşitliğine karşı altta yatan bir tehdittir.
Seminer, Umut Vakfı ve IANSA'nın katkılarıyla, Hollanda Konsolosluğunun maddi desteği ile gerçekleşecektir. Bu kuruluşlar kendilerini kadınların insan haklarını iyileştirmesine adamıştır ve bu alanda kadınların çalışmalarını teşvik etmek ve etkin mobilizasyonu sağlamak için stratejik araçlar olan kapasite oluşumunu destekleme ve ağ oluşturmayı vurgulamaktadır. Bu ortak projenin temelinde kadını güçlendirme ihtiyacı yatmaktadır. Bu toplantı Umut Vakfı'nın deneyiminin yerel sivil toplum örgütlerinin yönetilmesi ve desteklenmesinde kullanılmasını ve yerel parlamenterler ve yetkili kurumlarla birlikte çalışılmasını ve hafif silahlar ve cinsiyet perspektifi alanlarında IANSA deneyiminden faydalanmayı sağlayacaktır. Yönetimlerin sivil toplum katılımına genellikle açık olduğu durumlarda bile, neredeyse evrensel olarak görüşleri dikkate alınanlar erkeklerdir. IANSA üyesi olarak, Umut Vakfı Türk kadınının bu sorun üzerinde çalışmasını ve yerel ve ulusal kadın gruplarının bu tartışmalarda hazır bulunmaları için yer açılmasını sağlamasını desteklemeyi istemektedir. 
Silah Kanunu Tasarısı bir kez daha masaya getirilecektir. Toplantı kadın aktivistleri bu konu hakkında bilgilendirecek, görevlendirecek ve Türkiye'de kadına karşı silahlı şiddet konusunda bir tartışma platformu meydana getirecektir.