1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Deniz Poyraz, babası Ali Poyraz ile tutuksuz sanıklar Hüsamettin K. ve Tuğçe K. ile avukatlar katıldı.

 

“GİZEM İLE SÖZLENDİK”

Sanık Deniz Poyraz, Murat Erdoğan'ı öz ağabeyi olarak gördüğünü ve 7 yıldır tanıdığını, Gizem Tunç ile duygusal bir ilişki yaşadığını belirtti. Tecilini bozdurarak askere gittiğini anlatan Poyraz, “Üçümüz arasında samimiyet vardı. Askere gitmeden önce Murat Erdoğan, ağabeylik yapacağım diyerek bizlerin yüzüklerinin parasını verdi. Gizem ile kendi aramızda sözlendik. Benim gibi onun da ailesi durumu biliyordu. Askere gittikten 2-3 ay sonra izne geldiğimde arkadaşlarım bana yanlış anlama ama Gizem ile Murat birlikte takılıyor dedi.  En ufak kuşku duymadım. Ya Gizem'i evine, bizim eve ya da anne babasının evine götürüyor diye düşündüm çünkü sonuçta taksiciydi. İzne geldiğimde Murat'ın yanından hiç ayrılmıyordum” dedi.

 

“UYGUNSUZ YAKALADI”

İzinin dolmasının ardından vedalaşmak için Erdoğan’ın evine gittiğini ve kendisini bulamayınca bağ evine yöneldiğini anlatan zanlı Poyraz, burada Tunç ve Erdoğan’ı uygunsuz şekilde yakaladığını iddia etti. Alkollü olduğunu anladığı Erdoğan'ın evleneceği kişi hakkında yakışıksız ifadeler kullandığını ileri süren Poyraz, kendisine de tokat attığını iddia etti. Bunun üzerine karşılık verdiğini ve boğuşmaya başladıklarını belirten Poyraz, şöyle konuştu: “Biraz önce bana yalvaran Gizem de tırnaklarını gözüme sokmaya çalışıyordu. Bu sırada Murat, masanın üzerinden aldığı bıçağı karnıma doğru savurdu ancak elimle tuttum. Raporlarda elimde belirtilen kesik de bundan kaynaklanmıştır. Bıçağı elinden aldım. Bundan sonra kendimi kaybettim. Bıçağı savurmaya başladım ancak kaç kez nerelerine vurdum hatırlamıyorum. Gizem'in kaybolduğunu gördüm. Etrafa bakındığımda aşağı atlamış olduğunu gördüm ve peşinden gittim, yakaladım. Peşinden koşarken elime bir cisim aldığımı ve 'bana vuran elleri keserim' diye bağırdığımı hatırlıyorum. Sonra ne yaptığımı ve elini neyle kestiğimi hatırlamıyorum. Teslim olmayı düşündüm, sonra vazgeçtim. Askere gidince bulamayacaklarını zannettim" dedi.

 

“BIÇAĞI VE BALTAYI ÇÖP KONTEYNIRINA ATTIM”

Olay yerine arkadaşını çağırdığını belirten Poyraz, “Aracın önüne bindim, bıçak ve balta belimdeydi. Arkadaşımdan beni eve bırakmasını istedim. Yolda tuvaletim var diyerek taksiyi durdum. Sonra bıçağı ve baltayı çöp konteynerine attım. Eve geldiğimde üzerimdekileri çıkararak poşete koydum. Poşeti de bahçedeki ağacın altına bıraktım. Kimseye görünmeden, doğrudan ikinci kata çıkarak eşofmanlarımı giydim. Üzerimden çıkarttığım eşyalarla aşağı indim. Ağacın yanına bıraktığım poşeti de alarak aşağı mahalledeki çöp konteynerine bıraktım. Daha sonra arkadaşlarımla arabayla bir süre gezdik. Aktaş Garajı'nda ağacın altına sakladığım esrar vardı, onu almaya gittim, bulamayınca geri döndüm. Daha sonra kan bulaşan ayakkabılarımı evimizin 150-200 metre ilerisindeki çöp konteynerine attım”

 

“ÖNCE Mİ SONRA MI KESTİN?” SORUSU

Mahkeme Başkanı Abdullah Özden Doğan'ın, "Gizem'in ellerini öldürdükten sonra mı, yoksa önce mi kestin" sorusu üzerine Poyraz, "Gizem'i arkasından kovalamaya başladıktan sonrasını hiç hatırlamıyorum. Uçurumdan aşağı atladığımı hatırlıyorum. Bu nedenle bileğini nasıl, ne zaman, ne şekilde, neyle, ölmeden önce mi, sonra mı kestiğimi kesinlikle hatırlamıyorum" diye konuştu.

 

TOKAT ATTI, TEPKİ GÖSTERDİ

Öte yandan sanık Ali Poyraz oğlu Deniz Poyraz’a tokat atarak tepki gösterdi. Mahkeme heyeti tanıkların dinlenmesi, parmakların öldükten önce mi sonra mı kesildiğine dönük rapor için ileri bir tarihe ertelendi.