KESK’in , "İş ve ücret güvencesi" talebiyle 5 Haziran'da gerçekleştireceği uyarı grevi öncesinde greve ilişkin kamu emekçileri ve yurttaşların düşüncelerine başvurmak üzere başlattığı referandum Çaycuma’da okullarda ve kamu kuruluşlarında tamamlandı. Ayrıca KESK Çaycuma Bileşenleri tarafından Çaycuma Çarşı Meydanında referandum sandığı kuruldu.  
"Kamuda CEO'lara, hükümet memurluğuna, performansa göre ücretlendirmeye, kadrolaşmaya, rotasyona, esnek çalışmaya karşı güvenceli iş-ücret güvencesi için tüm kamu emekçilerini 5 Haziranda uyarı grevine katılmaya çağırıyoruz diyen Eğitim Sen Çaycuma Temsilci İsmet Akyol, oy kullanma öncesinde yaptığı açıklamada Memur Sen ve Türkiye Kamu Sen'e greve katılma çağrısı yaptı. Akyol, 5 Haziran Çarşamba günü hayata geçirecekleri uyarı grevinin tek talebinin TBMM'ye sevk edilen torba yasa tasarısının geri çekilmesi olmadığını belirterek, "Bu torbanın içine eklenme ihtimali hiç de uzak olmayan, iş ve ücret güvencemizi hedef alan tüm saldırılara karşı 5 Haziran Çarşamba günü hizmet üretmeyeceğiz. Tüm kamu emekçilerini iş ve ücret güvencesine sahip çıkmak, emek karşıtlarına güçlü bir cevap vermek için bir kez daha 5 Haziran grevine katılmaya çağırıyoruz" dedi.

 

MEMURLARA ROTASYON 
UYGULAMASI BAŞLADI

KESK tarafından 5 Haziran’da yapılacak olan grevin gerekçelerinden birisinin de rotasyon (sürgün) uygulamasına hayır demek olduğunu belirten Akyol,  "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçtiğimiz aylarda verdiği demeçlerde memura rotasyon uygulamasını getirmeyi düşündüklerini ifade etmiş ve konuyla ilgili hazırlık çalışmalarının yapıldığını belirtmişti. Hükümet, oluşacak tepkiyi azaltmak için rotasyon uygulamasını tüm bakanlıklarda aynı anda devreye sokmuyor.  Kamuda memurlara ilk rotasyon uygulaması Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından başladı. 17 Mayıs 2013 tarihli 28650 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile Bakanlığa bağlı tüm birimlerde yöneticiler dışındaki bütün memurlara rotasyon getirildi. " dedi.
10 yılı aşan AKP iktidarında kamunun toptan tasfiye edilmesi sürecine hız verildiği ifade eden Akyol, "Kamu hizmetlerinin piyasaya açılma süreci hızlandırılmış, özelleştirme ve taşeronlaştırma katlanarak artmıştır. Asgari ücrete mahkûm edilen taşeron firma çalışanı yüz binlerce insan hastanelerden okullara kadar birçok kamu kurumuna kadar yayılmıştır. Kamuda taşeron firma bünyesinde çalıştırılanların sayısı 2002 yılında 15 bin civarında iken bugün belediyelerdekilerle birlikte bu sayı 1 milyonu çoktan aşmıştır. Halktan alınan vergilerle kurulan kamu kuruluşları, KİT'ler birkaç yıllık karı karşılığında hatta çoğu kez arsa bedelinin bile altında belirlenen rakamlarla bir avuç sermayedara, yandaşa peşkeş çekilmiştir. Son olarak Demiryollarının serbestleştirilmesi ve PTT A.Ş. yasaları sermayenin karı için her yolu mubah görenlerin kamu yararını yok sayan yüzlerini tüm çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Emeğin, emekçilerin aleyhine yaşanan tüm bu gelişmeler bile aslında başlı başına grev sebebidir. KESK olarak 5 Haziran'da hayata geçireceğimiz uyarı grevinin tek talebinin TBMM'ye sevk edilen torba yasa tasarısının geri çekilmesi olmadığını bir kez daha vurguluyoruz. Bu torbanın içine eklenme ihtimali hiç de uzak olmayan, iş ve ücret güvencemizi hedef alan tüm saldırılara karşı 5 Haziran Çarşamba günü hizmet üretmeyeceğiz. Tüm kamu emekçilerini iş ve ücret güvencesine sahip çıkmak, emek karşıtlarına güçlü bir cevap vermek için bir kez daha 5 Haziran grevine katılmaya çağırıyoruz" dedi.